4. Hukuk Dairesi 2020/2111 E. , 2020/2036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 05/03/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı şirkete bağlı ... İşletme Şefliğinde davacının sendikalı işçi olarak çalıştığı sırada üzerinde çalışmakta olduğu masa koltuğunun alt kısmından kırılması sonucu yere düşmek suretiyle yaralandığını, bu yaralanma nedeniyle davacının bir yıl yürüyemediğini, beline 8 adet çivili platin takıldığını, birçok ameliyat geçiren davacının manen de yıprandığını ve yüksek oranda malul kaldığını belirterek maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dava konusu olay nedeniyle %34 oranında malul kaldığı belirlenerek alınan bilirkişi raporları doğrultusunda maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasında bulunan raporlar incelendiğinde; 30/05/2012 günlü ATK raporunda; davacının yaralanması sonucu meydana geldiği bildirilen kas spazmı arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan, sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihi olan 22/06/2005 tarihinden itibaren iki aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği ve % 100 oranında malul sayılması gerektiğinin belirlendiği, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu"nun 17/09/2009 tarihli değerlendirme yazısında ise, sigortalıda tespit edilen arazların 22/06/2005 tarihinde geçirdiği kaza ile ilgisi bulunmadığından maluliyetin gerçekleşmediğine karar verildiği anlaşılmaktadır.
... Üniversitesi Tıp Fakültesi"nin 18/07/2013 tarihli raporunda ise; hastanın ortopedik sorunlara neden olan lomber omurgada disk hernisi ve spinal spinoz ameliyatları (2004-2006) ve her iki kalçada hareket kısıtlılığı ve her iki dizdeki gonartoz dikkate alındığında, vücutta meydana getirdiği özürlülük oranının %34 olarak hesaplandığı, hesaplamanın sadece ortopedik sorunlar göz önüne alınarak yapıldığı, tıbbi belgelerden hastada var olan belindeki disk probleminin olay öncesinde de var olduğu, olay sonrası yapılan muayenede yeni bir lezyon oluşmadığının tespit edildiğini, 2006 yılında ameliyat olmasına neden olan spinal stenoz (omurgada daralma) ile 22/06/2005 tarihindeki koltuktan düşme olayı arasında kesin bir ilişki kurulamadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Şu halde; davacının işyerinde çalışırken koltuktan düşmesi sonucunda basit yaralandığı ve ATK raporuna göre iyileşme süresinin 2 ay süreceği sabit olmakla birlikte beden gücü kaybına uğramasına neden olacak hususların dava konusu olaydan kaynaklanmadığı dosya arasında bulunan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi 18/07/2013 tarihli raporu ve Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu"nun 17/09/2009 tarihli değerlendirme yazısı ile sabittir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının olaydan kaynaklanan basit yaralanması nedeniyle uğradığı iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik zararı ile yaralanmanın bu niteliği nazara alınarak manevi zararının oluşacağı gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının beden gücü kaybının dava konusu olaydan kaynaklandığı kabul edilerek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (3) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davacının tüm temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.