Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3361
Karar No: 2020/2134
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/3361 Esas 2020/2134 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/3361 E.  ,  2020/2134 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... AŞ Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... İnşaat ve Tesisat AŞ ve diğerleri aleyhine 17/04/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava tarihinin 17/04/2008 tarihi olarak yazılması gerekirken, 01/10/2018 tarihi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, otoyol yapımı sırasında davacıya ait ham petrol boru hattının iş makinası ile delinmesi nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin reddine dair verilen karar, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davacıya ait ...-... petrol boru hattının, ... ilçesi ... mevkiinde yol çalışması yapan davalı ortak girişime ait iş makinesinin zarar vermesi neticesinde delindiğini, boru hattında bulunan petrolün, tazyikinde etkisiyle etrafa dağıldığını ve orada bulunan ... deresine akıp ilerlediğini, dereye akan petrolün alev alması nedeniyle yangın çıktığını, yangının güçlükle söndürüldüğünü, petrolün bir kısmının da baraja aktığını, akan petrolün çekilerek derenin ve barajın ıslahına çalışıldığını, bölgeden geçen petrol boru hattının davalı ortak girişim tarafından bilindiğini, olayın davalı ortak girişimin ağır ihmali sonucu gerçekleştiğini belirterek, uğranılan zararın ödetilmesini isteminde bulunmuştur.
    Davalı ortak girişim vekili, olayın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, boru hattının uluslararası standartlara uygun olarak döşenmediğini, boru hattının proje gereği 1.14 metre derinlikte olması gerekirken, 25 cm. derinlikte olması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren flanşta flanş odacığının bulunmadığını, vanaların başında davacının acil müdahale için görevli eleman bulundurmadığını, kazanın etkilerinin artmasına ve petrolün daha fazla boşalmasına davacının sebep olduğunu, talep edilen
    tazminatın fahiş olduğunu, Valilik tarafından oluşturulan komisyon tarafından 05/09/2007 tarihinden itibaren yapılacak harcamaların davalı ortak girişim tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, komisyon kararı gereği kaza sebebi ile ortak girişim tarafından 896.708,26 TL harcama yapıldığını, bu nedenle takas-mahsup def"inde bulunduklarını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 26/11/2013 gün, 2013/1484 esas ve 2013/18571 karar sayılı ilamıyla, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan alınacak denetime uygun raporla zarar kapsamını belirlemek ve davacının bölüşük kusuru nedeniyle BK’nun 43-44. maddeleri dikkate alınarak uygun bir indirim yaparak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulmuş; yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş; ancak bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmeden davacının davalı tarafından karşılanmayan hiçbir zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26/06/2018 gün, 2018/786 esas ve 2018/5117 karar sayılı ilamıyla “...dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının talebinin bir bölümünün de yangın söndürme giderleri ile dere ve baraj gölünün petrolden temizlenmesi için yapılan çalışmalar karşılığında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Botaş İnternational Limited Şirketi"ne yapılan ödemelerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 26/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, bilirkişi heyeti bu konuda olumlu ya da olumsuz bir değerlendirmede bulunmamıştır. Esasen bahsedilen ödemelere dair DSİ ve Botaş İnternational Limited Şirketi cevapları bilirkişi raporundan sonra dosya içerisine alınmıştır. Cevabi yazılarda, ödemelerin dayanağı davaya konu yol çalışması sırasındaki kaza olarak belirtilmiş ve ilgili dekontlar da eklenmiştir. Şu halde; belirtilen zarar kalemleri yönünden Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğü 15/06/2016 tarihli ve Botaş İnternational Limited Şirketi"nin 03/10/2016 tarihli cevabi yazılarıyla birlikte dosyanın kül halinde konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek zarar kapsamı belirlenmek ve uyulmasına karar verilen Dairemizin ilk bozma ilamı da gözetilerek bir karar verilmek üzere eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına…” karar verilmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı vekilinin dava dilekçesinde, oluşan zararın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, gerekçe gösterilmeksizin istemin yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmiştir. Oysa taraflar tacir olup TTK 3. maddesine göre bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün muamele ve fiiller ticari işlerdendir. 3095 sayılı yasanın 4089 sayılı yasa ile değişik 2. maddesinin 2. fıkrasında “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir.” biçimindeki düzenlemeye göre somut olayda istem gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır.
    3-Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de bu defa da bozmanın kapsamı dışına çıkılarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Botaş İnternational Limited Şirketi’ne yapılan ödemeler dışındaki talepler yönünden de kısmen kabul kararı verilmiştir. Şu halde; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Botaş İnternational Limited Şirketi’ne yapılan ödemeler
    ve bunların sigorta tarafından yapılan ödeme kapsamında kalıp kalmadığı konusunda ayrıntılı, açık ve denetlenebilir bilirkişi raporu alınarak sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 22/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi