4. Hukuk Dairesi 2018/5148 E. , 2020/2290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (...) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/04/2017 gününde verilen dilekçe ile gayri resmi evlilik nedeniyle ziynet eşyası alacağı ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/04/2018 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 25/05/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, gayri resmi evlilikten kaynaklanan ziynet eşyası alacağı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile davacının düğün yapmak suretiyle 28/05/2016 tarihinde gayri resmi olarak evlendiğini, 5-6 ay evli kaldıklarını, bu süre zarfında resmi nikah yapılmadığını ve birtakım anlaşmazlıkların yaşanmaya başladığını, davacının davalı tarafından aşağılandığını, birtakım anlaşmazlıklar ve davalı tarafından beğenilmediği için evden kovulduğunu, düğünde davacıya takılan 2 metre zincir, 4 adet burma bilezik, 1 çift küpe, 3 adet yüzükten oluşan takıların düğünden hemen sonra davacının elinden alındığını belirterek ziynet eşyası alacağı ile kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacıda tıbben erkeklik hormonlarının fazla olduğunu, bu durumun da taraflar arasında karı-koca ilişkisi yaşanmasına engel olduğunu, davacının davalıyla istemeyerek evlendiğini, bu nedenle de mutsuz olarak evden kendisinin ayrıldığını, ayrılırken ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından, davacının kişilik haklarının ihlal edildiği hususu ile ziynet eşyalarının isteği dışında zorla elinden alındığı veya evden ayrılırken bu eşyaları yanında götürmediği hususunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tarafların resmi nikah olmaksızın düğün merasimi yapıp 28/05/2016 tarihinde birlikte yaşamaya başladıkları, 6 ay kadar birlikte yaşadıkları, daha sonra anlaşamayıp davacının, babası tarafından evine götürüldüğü hususunun sabit olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispat edemediği, davalının davacıya karşı birlikte yaşadıkları süre içerisinde kişilik haklarına saldırı oluşturabilecek bir eyleminin olmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; dinlenen davacı ve davalı tanık beyanlarından, davacının ziynet eşyalarını yanına almadan evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece delil olarak sunulan düğün fotoğrafları ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek ziynet eşyası alacağının tayin ve tespiti gerekirken bu talep yönünden de tümden red kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.