4. Hukuk Dairesi 2020/372 E. , 2020/3097 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Ltd. Şti. aleyhine 09/04/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/01/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalıya ait aracın sürücüsünün, müvekkili şirkete ait olan ve park halinde bulunan araca arkadan çarptığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili şirkete ait araçta maddi hasar oluştuğunu, zararın tazmini amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirkete ait olup kazaya karışan aracın şirket çalışanlarından ...’ın kullanıma tahsis edildiğini, aracın kazadan önce ...’ın ikametinin önünden çalındığını, bu hususta şikayet üzerine soruşturmaya başlanıldığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 107. maddesi gereğince meydana gelen zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, meydana gelen trafik kazası nedeniyle kusur oranları ve hasar miktarına ilişkin alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davanın ilk olarak ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, faize ilişkin talebin reddine karar verildiği, kararın yalnızca davalı tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarihli 2015/17854-2016/4017 sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu üzerine davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda belirlenen asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, kabul edilen asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davacının faiz isteminin reddine dair verilen ilk karar, davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş ve bu hususta davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davacının faiz istemi yönünden de itirazın iptaline karar verilmesi davalı yararına gerçekleşen usuli kazanılmış hak kuralına aykırılık teşkil etmektedir.
Şu durumda mahkemece davacının faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken işlemiş faiz yönünden de itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.