4. Hukuk Dairesi 2021/289 E. , 2021/1380 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/11/2012 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/12/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, mülkiyetin tespiti, yolsuz kaydın iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin, araç kiralama şirketinin bulunduğunu, 26/09/2012’de isminin sonradan İsmail Hakkı Çağla olduğunu öğrendiği dava dışı ... ile araç kiralama sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme için dava dışı kişiden nüfus cüzdanı fotokopisi ve ikametgah ilmuhaberi aldığını, ancak belgelerin sahteliğini anlayamadığını, kira süresi dolduğunda aracın teslim edilmediğini, bilinmeyen numaralar servisinden ulaştığında gerçek ...’nın araç kiralamadığını, kendisine verilen kimliğin sahte olduğunu öğrendiğini, aracın kiralama işleminden iki gün sonra galericilik yapan davalıya düşük bir bedelle satıldığını, savcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde aracın kolluk tarafından Emniyet parkına çekilerek davacıya yediemin olarak teslim edildiğini, ancak galericilik yapması nedeni ile yediemin olarak aracı kiraya veremediği için zarara uğradığını, davalının soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile yer aldığını, ayrıca aracın piyasa değerini bilebilecek durumda olduğunu zira basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini belirterek aracın trafik sicil kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 2012/171 E. 2013/96 K. ve 17/06/2013 tarihli kararla; davalının kötüniyeti kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2017/131 E. 2019/3345 K. ve 13/06/2019 tarihli ilamıyla, dava konusu aracın davacının elinden rızası dışında çıktığı ve davalının ediniminin korunması açısından TMK 989/2 maddesindeki koşulların gerçekleştiğinin de kanıtlanamadığı, aracın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bu kez, bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, davaya konu aracın davalı ... adına olan tescil kaydının iptaline, davacı taraf adına tesciline karar verilmiştir.
Tescil, idari bir işlem olup, trafik kaydındaki tescilin iptali sonucunu doğuracak şekilde, yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez.
Mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, aracın davacı adına sicile kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine “Davanın kabulüne, davalı ... adına kayıtlı 06 DA 1471 plaka sayılı, 2010 model, Wolksvagen jetta marka WVWZZZ1KZAM026813 şasi numaralı aracın davacı ...’ya ait olduğunun tespitine” biçimindeki cümlenin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.