4. Hukuk Dairesi 2020/3685 E. , 2021/1574 K.
"İçtihat Metni" Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/07/2006 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/07/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, 10/08/2005 tarihinde davacı ..."in, kızı Büşra ve eşi ... ile birlikte motorsikletle Fethiye"den Çalış istikametine doğru giderken Opet Petrol İstasyonu girişine yaklaştığında, Çalış"tan Fethiye istikametine doğru kamyoneti ile seyir halinde olan davalının, karşı yönden gelen trafiği yeterince kontrol etmeden Opet Petrol İstasyonuna dönüş yaptığını ve iki aracın çarpıştığını, çarpışma sonucunda davacıların ağır yaralandığını belirterek, oluşan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davalının kullanmakta olduğu kamyonet ile trafik kurallarına riayet ederek kontrollü bir şekilde benzinliğe girmek üzere iken davacılardan ..."in sevk ve idaresindeki motorsikletin, üzerinde diğer davacı ve küçük çocuğu da bulunduğu halde kontrolsüz bir şekilde davalının aracına çarparak olaya sebebiyet verdiğini, olayın meydana gelmesinde davalının hiç bir kusuru olmadığını, davacıların kask takmadığını, kazanın meydana gelmesine davacı sürücünün aşırı hızlı olmasının ve bu nedenle araç kontrolünü kaybetmesinin neden olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dosyada alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 18/12/2018 gün, 2018/1407 esas ve 2018/8100 karar sayılı ilamıyla davacıların olay anında başlarında koruyucu kask takmadıkları ve kullanılan aracın taşıma vasıtası olmadığı halde istiap haddini aşarak yolcu taşınması ve yaralanmaların kafa bölgesinde olması da birlikte gözetildiğinde belirtilen hususların zararın artmasına neden olup olmadığı, tazminattan indirim yapılmasının gerekip gerekmediği hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmek üzere bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Davacıların müterafik kusur değerlendirmesi yapılırken de kask takmamış olmaları nedeniyle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış, devamında da
davacıların istiap haddini aşarak motorsiklete binmiş olmaları karşısında bu durumun motosikletin manevra kabiliyetini etkileyeceği ve zararın artmasına sebep olacağı gerekçesiyle tazminattan bir kez daha %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak kısmen kabul kararı verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ancak bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, hukukumuzda hakkaniyet, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya eksik bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hakimin, tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini göz önünde tutması gerekmektedir. Zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Ancak, hakkaniyet indirimi yapılırken yeni mağduriyetler de oluşturulmamalıdır. Dairemiz bozma ilamında da davacıların müterafik kusurunu oluşturan eylemler aynı bentte sıralanmış ve gerekiyorsa hepsi için tek bir hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmüştür.
Şu halde; mahkemece sadece bir kez %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken iki kez ve yüksek oranda hakkaniyet indirimi yapılması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE (2)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.817,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya verilmesine 24/05/2021gününde oy birliğiyle karar verildi.