Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7725
Karar No: 2020/3542
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/7725 Esas 2020/3542 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2019/7725 E.  ,  2020/3542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Bozma üzerine, Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 10. maddesindeki, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararlanın, kararına direnilen daireye gönderileceğine, dairenin, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceleyerek yerinde görürse kararını düzelteceğine; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göndereceğine ilişkin düzenleme karşısında, Dairemizin bozma kararına Yerel Mahkemece verilen direnme kararı üzerine Dairemize gönderilen dosya yeniden okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
    "Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine yönelik önceki hüküm ile Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma gerekçesi yönünden yapılan değerlendirmede: sanığın sabıkalı olması nedeniyle TCK"nın 58/3. maddesindeki emredici hüküm nedeniyle ceza maddesindeki hapis ve adli para cezasında tercih zorunluluğu nedeniyle hapis cezası tercih edilmiş; akabinde TCK"nın 50. maddesindeki sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, duruşmadaki tutum ve davranışları ve suçun işlenmesindeki özellikler ve olayın bir anda aniden gerçekleşmesi nedeniyle takdiren TCK"nın 50/a maddesindeki adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesi takdir edilmiş olup, TCK"nın 50/2. fıkrasındaki hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde tercihen hapis cezasına hükmedilmiş ise bu hapis cezası artık adli para cezasına çevrilmez hükmü; olayımızda tercihen yapılmış hapis cezası hükmü bulunmadığı yasal zorunluluk nedeniyle hapis cezasının tercih edildiği; yine TCK"nın 50/2. maddesinin yazılış şekli ve lafsına göre de adli para cezası dışındaki diğer yaptırımlara çevrilmesine bir engel olmadığı anlamı çıkmaktadır. Ancak kanun koyucunun aradığı amaç bu olmasa gerek. Aksi halde adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlar her olaya uygun düşmeyeceği gibi suç ile ceza arasında adaletsizlikler doğuracaktır. Yine kanun koyucu mükerir olan sanıkların daha ağır ceza ile cezalandırılmasını amaçlamış olsa idi açıkça TCK"nın 58/3. maddesine TCK"nın 50. maddesinin uygulanmayacağına ilişkin şerh koyardı. Yine kanun koyucu mükerrirler için doğrudan hapis cezası olan daha ağır eylemler veya hem hapis hem de adli para cezasının zorunlu olarak uygulandığı hallerde netice cezanın adli para cezasına çevrilmesine de yasal bir engel yoktur. Tüm bu haller birlikte değerlendirildiğinde TCK"nın 50/2. maddesindeki hükmün zorunlu haller haricinde tercihen hapis cezası verildiği durumda uygulanmasının mümkün olacağı zaten hüküm verirken hem hapis hem adli para verebilecek bir halde hapis cezası tercih edildiğinde bu cezanın adli para cezasına çevrilmesi de ceza mantığına da terstir. Yine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2009/24548 Esas ve 2010/31342 Karar, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 18.06.2012 tarih ve 30876-16653 esas karar sayılı ilamlarında da mahkememizin görüşü düşüncesinde zorunlu olarak hapis cezası tercih edilen hallerde TCK"nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesi ya da çevrilmemesinin takdirinin zorunlu olduğu belirtilmiştir"" biçimindeki gerekçeyle direnme kararı verilmiş ise de;
    TCK’nın 58/3. maddesi gereğince 86/2. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlardan hapis cezasının temel ceza olarak seçilmesinden sonra bu cezanın TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/2-1500 Esas, 2013/95 Karar ve 19.03.2013 günlü ilamında;
    "TCK’nın kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen TCK"nın 50. maddesinin 2. fıkrası; “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez” şeklinde düzenlenmiş, “Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesinin 3. fıkrasında ise; “Tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak düzenlendiği ahvalde, temel ceza belirlenirken TCK"nın 61/1. maddesi gereğince hapis cezası seçildikten sonra, TCK"nın 50/2. maddesindeki düzenlemeye göre hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olmaması karşısında, sanığın mükerrir olması nedeniyle TCK"nın 58/3. maddesindeki emredici hüküm uyarınca seçenek olarak düzenlenen cezalardan hapis cezasının tercih edilmesi kanuni zorunluluktan kaynaklanmış olsa bile TCK"nın 50/2. maddesi gözetilerek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir.
    Hapis ve adli para cezasının seçenek yaptırım olarak düzenlendiği suçlarda, hakimin takdir hakkı olmasına rağmen, sanığın mükerrir olması durumunda kanun koyucu hakime takdir hakkı bırakmamış, temel cezanın türünü bizzat kendisi belirlemiştir. Takdir hakkı kullanılarak hapis cezası tercih edildiğinde hapis cezasının bir daha adli para cezasına çevrilmesi mümkün değilken, takdir hakkının bulunmadığı ve temel cezanın zorunlu olarak hapis olarak belirlendiği bir durumda bu cezanın paraya çevrilebilmesi kanun koyucunun amacına da uygun olmayacaktır.

    Ayrıca kanun koyucu TCK"nın 58/3. maddesindeki düzenleme ile suç işlemekte ısrar eden sanık ile ilk defa suç işleyen sanığı birbirinden ayırmak için mükerrir olan sanık hakkında temel ceza olarak hapis cezasının tercih edilmesini ve bu cezanın adli para cezasına çevrilmemesini amaçlamaktadır.
    Öğretide de; "tekerrür durumunda kanun koyucu failin özellikle adli para cezası yerine hapis cezasıyla cezalandırılmasını öngörmektedir. Bu cezanın tekrar kısa süreli olması dolayısıyla adli para cezasına çevrilebileceğini kabul etmek, kanun koyucunun hedeflediği amaca uygun olmayacaktır" (Hakan Hakeri, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 2011, sf. 584) "Burada hakime tanınmış olan hapis veya adli para cezasından birini seçme imkanı mutlak bir şekilde kaldırıldığına göre, ikinci suç için verilecek ceza kısa sureli hapis cezası olsa dahi TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine göre adli para cezasına yeniden çevrilemeyecektir. Esasen TCK"nın 50. maddesinin 2. fıkrasına göre de seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasına hükmedilmiş ise, bunun tekrardan adli para cezasına çevrilemeyeceği açıkça belirtilmiştir" (Mahmut Koca, / İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 2012, s. 550) "Yasa koyucu tarafından böyle bir tedbirin uygulanmasının sebebi, ilk suç nedeniyle belirli bir cezaya mahkûm olduğu halde mükerririn, uslanmamış, olumsuz kişiliğini sürdürerek, toplum açısından tehlikelilik halini devam ettirmiş olmasıdır. Bu nedenle seçimlik cezada artık sanık lehine davranılmasına gerek olmadığı kabul edilerek, hapis cezasının mükerririn ıslahı açısından daha uygun olacağı hükme bağlanmıştır. Bu amacı ortadan kaldıracak bir uygulama ve düşünce, maddenin düzenleniş amacına uygun olmayacak ve maddeyi etkisiz kılacaktır " (Hasan Dursun, Türk Ceza Hukukunda Tekerrür, Yargıtay Dergisi, 2009, C. 35, S. 4, s. 493-562) şeklinde görüşlere yer verilmiştir.
    Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Yerel mahkemece, sanığın, mükerrir olması nedeniyle TCK"nın 58/3. maddesi gereğince, TCK"nın 86/2 ve 125/1. maddelerinde düzenlenen seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi ve 50/2. maddesi gereğince seçilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı" belirtilmiştir.
    Yargılamaya konu somut olayda, sanık hakkında yaralama suçundan TCK"nın 86/2. maddesi uyarınca kurulan hükümde TCK"nın 58. maddesi gereğince seçenek yaptırımlardan hapis cezası seçilmesinin ardından hükmolunan cezanın TCK"nın 50/2 maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi karşısında, Dairemizin "sanığın tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunması karşısında, hükmedilen hapis cezasının TCK"nın 50/2. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi" biçimindeki bozma ilamında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı,
    Anlaşılmakla yerel mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 10 ve CMK 307/3. maddesi gereğince direnme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi