MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kamu görevlisine hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

K A R A R
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kamu görevlisine hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığın adli sicil kaydındaki, hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine engel teşkil edebilecek 3 aydan fazla hapis cezasına ilişkin ilamların TCK"nın 191/1. maddesine dair olması ve mahkemece de TCK"nın 51. maddesinin uygulanmama gerekçesinin sanığın 3 aydan fazla hapis cezasına ilişkin hükümlülükleri bulunduğunun belirtilmesi karşısında ; 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, sanığın adli sicil kaydındaki ertelemeye engel teşkil eden ve TCK’nın 191/1. maddesinden kurulan ilamlarla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre TCK"nın 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Her iki suçtan kurulan hüküm yönünden;
a-TCK"nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “nedenleri oluşmadığından sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,” biçimindeki yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması,
b-Tekerrüre esas alınan Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 20/06/2007 tarih, 2007/94 esas ve 2007/217 karar sayılı ilamının 29/11/2013 olan kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ve ikinci kez mükerrirlik koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla; sanığın adli sicil kaydındaki diğer Gemlik Sulh Ceza Mahkemesi’nin 19/04/2010 tarih, 2009/724 esas ve 2010/324 karar sayılı ilamında kişilerin huzur ve sükunu bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.