4. Ceza Dairesi 2021/1363 E. , 2021/10620 K.
"İçtihat Metni"
Zincirleme şekilde hakaret ve hakaret suçlarından sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1 (2 kez), 125/4 (2 kez), 43/1, 62 (2 kez) ve 52. (2 kez) maddeleri gereğince 1.860,00 Türk lirası ve 2.320,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli ve 2015/1009 esas, 2016/199 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "1-Hakaret suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125/1. maddesi uyarınca tayin edilen 90 gün adli para cezasından anılan Kanun’un 125/4. maddesi gereğince 1/6 arttırım yapılırken hesap hatası yapılarak 105 gün adli para cezası yerine 112 gün adli para cezası tayin edilmesini takiben, aynı Kanun"un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde 87 gün hapis cezası yerine, 93 gün hapis cezası verilmesini müteakip, aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince 1.740,00 Türk lirası adli para cezası yerine, 1.860,00 Türk lirası adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
2- Zincirleme şekilde hakaret suçu bakımından yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125/1. maddesi uyarınca tayin edilen 90 gün adli para cezasından anılan Kanun’un 125/4. maddesi gereğince 1/6 arttırım yapılırken hesap hatası yapılarak 105 gün adli para cezası yerine 112 gün adli para cezası cezası tayin edilmesini takiben, aynı Kanun"un 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında arttırım yapılması neticesinde 131 gün hapis cezası yerine, 140 gün hapis cezası verilmesini müteakip, aynı Kanun"un 62/1. maddesi gereğince 110 gün hapis cezası yerine 116 gün hapis cezası tayin edilmesi sonrasında, anılan Kanun"un 52. maddesi gereğince 2.200,00 Türk lirası adli para cezası yerine 2.320,00 Türk lirası adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 4. fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Aleniyet hakaret eyleminin herkesin duyabileceği, görebileceği ve sayısı belli olmayan birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olması anlamına gelmektedir. Aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının duyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın, katılan ..."a karşı hakaret suçunu facebookta direk mesaj yoluyla gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, hakaret içerikli sözlerin, başkalarının duyabileceği ve görebileceği şekilde söylenmediği görülmektedir. Bu nedenle sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
Yargıtay incelemesi sırasında saptanan ve yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. Ceza Genel Kurulu"nun 17/07/2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27/03/2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.