4. Ceza Dairesi 2021/1377 E. , 2021/10622 K.
"İçtihat Metni"
Görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret suçlarından sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a, 125/4, 265/1, 43/2-1 (2 kez) ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay 17 gün hapis ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/01/2020 tarihli ve 2018/82 esas, 2020/2 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 305. maddesinde yer alan "... Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz..." şeklindeki düzenleme ile tekerrür hususuna ilişkin bir açıklamanın mevcut olduğu, tekerrüre ilişkin olarak anılan kanun maddesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarih olan 20/07/2016 tarihine kadar geçerlilik arz ettiği, 20/07/2016 tarihi itibariyle artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun İstinaf başlıklı 271. maddesinin yürürlük kazandığı ve anılan maddede 1412 sayılı Kanun"daki gibi kesin olan hükümlerin tekerrüre esas alınamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte istinaf kanun yolunun uygulama alanı bulduğu, bu kapsamda 5271 sayılı Kanunda istinaf kanun yolu hakkında maddelere yer verilirken kanun koyucu tarafından tekerrür hükümlerine yer verilmediği anlaşıldığından, somut olayımızda; tekerrüre esas alınan sanığa ait adli sicil kaydında bulunan Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2014 tarihli ve 2013/20 esas, 2014/7 sayılı kararıyla doğrudan verilen 2.000,00 Türk lirası adlî para cezasının, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği ve 5271 sayılı Kanun"un istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girdiği 20/07/2016 tarihinden önce doğrudan verilen adli para cezası olup 10/04/2014 tarihinde kesinleştiği, 20/07/2016 tarihinden önce doğrudan verilen adli para cezasının tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge Adliye Mahkemeleri"nin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,
14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 23. maddesi ile CMK"nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305/3 maddesin de, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, temyiz olunamaz.”; aynı Kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay"a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen somut olayda, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerde tekerrüre esas alınan Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/20 esas, 2014/7 karar sayılı ilamın kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 2.000 TL"yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması ve sanığın başka bir tekerrüre esas mahkumiyetinin bulunmaması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından, Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/01/2020 tarihli ve 2018/82 esas, 2020/2 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık, hakaret suçundan hüküm kurulurken hapis cezası seçilmesinin tek nedeninin sanığın mükerrir olması nedenine dayanmaması gözönüne alınarak, aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkralarında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümlerden ÇIKARILMASINA, kararlardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.