4. Ceza Dairesi 2018/485 E. , 2021/10032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... müdafii, sanık ...
K A R A R
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre; sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçları ile sanık ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyize konu olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından , TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılarak sanıklar hakkında fazla ceza tayin edildiğine ve tanık Hasan"ın beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğine yönelik tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Başkaca nedeler yerinde görülmemiştir;
Ancak;
1-Sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde; sanığın cezai ehliyetinin bulunmadığını belirterek, dilekçe ekinde % 83 özürlü olduğuna dair rapor sunduğu, rapor incelendiğinde; sanığa "atipik psikoz" teşhisi konulduğunun belirtilmesi karşısında, sanık hakkında suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” hususunda, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan ya da tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden yöntemince rapor alınması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve kanuna uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçu ile kabule göre de sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
a-UYAP sisteminden yapılan araştırmada, başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde tutuklu olduğu anlaşılan sanık ..."un, duruşmadan vareste tutulma haklarının hatırlatılmadığı ve bağışık tutulma talebi de bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı 02/06/2015 tarihli son oturumda bizzat duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b-Katılanın suyun yolunu değiştirmesi sebebiyle sanıklara ait tarlada su birikintisinin oluşmasına sinirlenen sanık ..."un, önce tek başına katılanın çalıştığı ekmek fırınına giderek, katılana bağırıp çağırdığı, bu olaydan 15-20 dakika sonra oğulları olan diğer sanıklar Osman ve Ufuk ile tekrar katılanın çalıştığı fırına gelerek, sanık ..."ın yanında getirdiği ve suçtan sonra ele geçmeyen tüfek ile havaya 2-3 el ateş edip katılanı tüfeğin arka kısmıyla, diğer sanıkların ise katılanı elleriyle yaralayarak, katılanı yerde olacak bir şekilde bırakıp, geldikleri araçla olay yerinden ayrıldıkları olayda; sanıkların iştirak iradesi veya birlikte tehdit kastıyla hareket edip etmedikleri tartışılarak sonucuna göre sanık ..."ın tehdit suçu bakımından, sanık ..."un ise kasten yaralama suçu bakımından hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
c-Sanıkların tarlasına yakın geçen suyun yolunun katılan tarafından değiştirilmesi sebebiyle, tarlasında suyun birikmesi sebebiyle zarara uğradığı şeklindeki sanık savunmaları karşısında; bu husus araştırılıp olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
d-Sanık ..."un sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle CMK"nın 231/8. maddesine değişiklik getiren ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına bir kez karar verileceğine ilişkin düzenlemenin, suç tarihinde sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girmesi dikkate alındığında; sanığın sabıkasında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın engel oluşturmaması karşısında hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluşması sebebiyle TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine rağmen, CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasını talep eden sanık hakkında; ertelemeden daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu tartışılırken yeterli olmayan gerekçeyle, anılan kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
e-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereği yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca "cezayı aleyhe değiştirme yasağı" ilkesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.