Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/49
Karar No: 2021/5391
Karar Tarihi: 22.02.2021

Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/49 Esas 2021/5391 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 4. Ceza Dairesi tarafından incelenen kararda mahkumiyet hükümleri bulunmaktadır. Ancak, sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması gibi nedenlerle karar bozulmuştur. Ayrıca, belirli kanun maddeleri uyarınca yapılan düzenlemelerin uygulanması gerektiği ve Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 43/2. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251. maddesi
- Anayasa'nın 38. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251 vd. maddeleri
- Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli kararı ve Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi.
4. Ceza Dairesi         2018/49 E.  ,  2021/5391 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakkında mahkumiyet kararı verilen 25/06/2015 tarihli oturumda ayrı yargı çevresindeki cezaevinde başka suçtan tutuklu olduğu anlaşılan ve savunmasının alındığı 24/10/2014 tarihli celsede duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmayan sanığın, son duruşmaya katılması sağlanmadan yokluğunda mahkumiyet kararı verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    2- Mağdur ...’ün soruşturma aşamasında sanığın kendisi ve müşteki ...’ı tehdit ettiğine dair beyanda bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise tehdit olmadığını beyan ettiği, müşteki...’nın ise aşamalarda sanığın kendisine iddianamede yer almayan şekilde telefonla arayarak tehdit ettiğini belirtmesi karşısında, sanığın müştekiler... ve Aslı’ya karşı tehdit suçunu işlediğinin hangi delillere dayanılarak sabit kabul edildiği açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğu,
    3- Kabule göre ise;
    a- Dosya kapsamındaki olayın devamında sanığın Narlıdere’de mağdur ...’ya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, hakaret, tehdit ve müşteki...’ya karşı yaralama ve hakaret eylemlerinden ... Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapıldığı anlaşılmakla, sanık hakkında belirtilen eylemleri bakımından kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak, dava açılmış olması durumunda her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- Hükümlerden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin, yeni düzenleme karşısında, mağdur ...’a yönelik tehdit suçu yönünden uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda diğer katılan ...’e yönelik tehdit suçu açısından TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    c- Sanığın tüm suçları bakımından ise; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
    Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
    Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    d- Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi