Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/31895
Karar No: 2021/5894
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/31895 Esas 2021/5894 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından açılan davada, İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın psikiyatrik bozukluğun etkisiyle suç işlediği gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Ancak Yargıtay 4. Ceza Dairesi, suç tarihi ile ilgili belirgin bir esas durumun olmadığı, raporun da başka bir suçla ilgili olduğu nedeniyle öncelikle sanığın cezai ehliyetinin tespit edilmesi gerektiği ve sanığın müdafii olmaksızın sorgulanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kanunlar açısından ise, Türk Ceza Kanunu'nun 32/1 ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/2. maddeleri kararda yer almaktadır.
4. Ceza Dairesi         2020/31895 E.  ,  2021/5894 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR

    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/01/2016 tarihli ve 2014/149 esas, 2016/39 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; "İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/01/2016 tarihli kararı ile "sanık hakkında tanzim edilen Bakırköy Prof. Dr. ... Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 09/03/2005 tarihli ve 2005/158 sayılı sağlık kurulu raporu ile 22/07/2002 tarihinden itibaren sürekli, 10/10/2002 tarihinde işlediği öne sürülen "telefonla hakaret ve tehdit", "sarkıntılık ve hakaret" suçlarını psikiyatrik bozukluğun etkisi ile şuur ve hareket serbestisi tamamen ortadan kalkmış olarak işlediği" gerekçesiyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de;
    Somut olayda, suç tarihinin 30/09/2009 olduğu, ancak 19/01/2016 tarihli gerekçeli karara konu Bakırköy Prof. Dr. ... Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilen rapor tarihinin 09/03/2005 olduğu ve söz konusu rapor içeriğinin de yine sanık tarafından 2002 yılında işlenen farklı bir olay neticesinde gerçekleşen suça ilişkin olduğu anlaşılmakla, öncelikle Mahkemesince incelemeye konu dosya kapsamında sanık tarafından işlendiği iddia olunun suçlar bakımından cezai ehliyetinin olup olmadığının tespitine yönelik olarak rapor aldırıldıktan sonra rapor doğrultusunda sanığın cezai ehliyeti konusunda değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
    CMK’nın “müdafiin görevlendirilmesi” başlıklı 150. maddesinde; “(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
    (2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir...” hükümleri yer almaktadır.
    Ceza ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilen sanığa, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesi gereğince, istemi aranmaksızın baro tarafından müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, sanığın sorgusunun müdafii olmaksızın yapılıp, hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması hukuka uygun bulunmamıştır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 24/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi