4. Ceza Dairesi 2020/24006 E. , 2021/4015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, temyiz başvurusunun sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında suça sürüklenen çocuk ..."nın adının ve kimlik bilgilerinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olduğu belirtilmesine karşın uygulama maddesinin TCK"nın 31/2. maddesi olarak gösterilmesi,
3-Adli sicil kaydında yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunan, karar tarihinde yeniden CMK"nın 231. maddenin uygulanmasına yasal engel bulunmayan, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına dair talebi bulunan ve daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, adli para cezasından daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanma koşullarının tartışılmaması,
4- Suça sürüklenen çocuğun soruşturma aşamasındaki savunmasında, sanık ..."nın olay günü akşam üzeri kendisini arayarak kız arkadaşının telefon numarasını istediğini, vermek istememesi üzerine de kendisine hakaret ve tehdit eyleminde bulunduğunu, sanık ..."nın ise suça sürüklenen çocuğun olay günü cep telefonuna hakaret içerikli 3-4 tane mesaj gönderdiğini, suça sürüklenen çocuğu arayarak neden bu mesajları gönderdiğini sorduğunda suça sürüklenen çocuğun sanığa nerede olduğunu sorduğunu ve 5-10 dakika sonra sanığın evinin önüne geldiğini belirtmeleri, suça sürüklenen çocuk tarafından sanığa gönderilen iddianameye konu tehdit içerikli mesajların 23.03.2014 tarihli mesaj tespit tutanağı ile tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi üzerinde durularak, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
5-Suça sürüklenen çocuğa yükletilen tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve suça sürüklenen çocuğa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
6-Sanık ..."ya yükletilen kasten yaralama ile tehdit eylemlerine ilişkin;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
7-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."nın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.