4. Ceza Dairesi 2017/21390 E. , 2021/4816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, diğer mağdurların aşamalardaki beyanları ile sanığın mağdur ...’yı da darp ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın mağdur ...’yı darp ettiğine ilişkin darp ve cebir izi olmadığından bahisle sanığın bu mağdura yönelik eyleminden beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamede yer alan görüşe iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükümde sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 15 gün yerine 13 ay 15 gün olarak uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın, aile içi anlaşmazlık nedeniyle, eşi ve çocukları olan mağdurlar ile tartıştığı sırada mağdurlara “hepinizi öldürürüm” şeklindeki sözleri söyleyerek, aynı anda mağdurları yaralamasından ibaret olayda, sanığın yapacağını söylediği eylemi hemen gerçekleştirmesinin bütün olarak yaralama suçunu oluşturduğu, ayrıca tehdit suçunu oluşturmadığı gözetilmeden tehdit suçundan beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Sanığın tehdit suçunu işlediğinin kabulü halinde ise ve ayrıca yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.