3. Hukuk Dairesi 2020/8482 E. , 2021/2408 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ..., Özel... Hastanesi aralarındaki alacak davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01/12/2015 tarihli ve 2012/796E.-2015/420K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 07/05/2019 tarihli ve 2016/18113E.-2019/5857K. sayılı ilama karşı davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 26/11/2012 tarihinde davalı şirketin hastanesinde diğer davalı doktor tarafından gözünden ameliyat edildiğini, ancak sol gözünün ameliyat edilmesi gerekirken sağ gözünün ameliyat edildiğini doktora 1.000 TL ödeme yaptığını, rahatsız olan gözü için ikinci kez ameliyat olmak zorunda kaldığını, manen zarar gördüğünü ileri sürerek 10.000 TL maddi 80.000 TL manevi tazminatın 26/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davacı hastaya göz yaşı kanalı tıkanıklığı nedeniyle dakriyosistarinostamıami ameliyatı yapıldığını, hastanın her iki gözünde de tıkanıklık olduğunu, hastaya anestezi yapılmadan önce ameliyat edilecek gözün işaretlenmemiş olduğunu, sekreterin sağ göz olduğunu söylemesi üzerine sağ göze ameliyattan önce lavaj yapılarak tıkanıklığın teyit edildiğini ve bunun üzerine sağ gözün ameliyat edildiğini, hastanın zaten tıkalı olan sağ göz yaşı kanalı açılmış olduğu için bu yanlışlığın davacıya bir zararının bulunmadığını, diğer gözün ücretsiz ameliyat edilmesinin teklif edilmesine rağmen davacının kötü niyetle uzlaşmaya yanaşmadığını zenginleşme gayesinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 1.000 TL manevi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın 26.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiş, hükmün (kapatılan) 13. HD "nin 2016/18113e. 2019/5857k. Sayılı kararıyla onanması üzerine davalılar tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
1-Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre HUMK m.440 hükmünde yazılı durumlardan hiçbirisine uymadığından davalı ...(...) A.Ş."nin tüm davalı ..."in aşağıdaki bendin dışında kalan karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
2-Muaccel bir borcun borçlusu kural olarak alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Bununla birlikte borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır (6098 s. TBK m.117). Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir (TBK m.117/1).
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1.maddesinde Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödemenin yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılacağı, Cumhurbaşkanının, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkili olduğu düzenlenmiş,
19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kanuni faiz oranının 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık % 12’den % 9’a indirilmesi kararlaştırılmıştır. Aynı kanunun 2.maddesinin 2.fıkrası ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranının, yukarıda açıklanan miktardan fazla olması halinde, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizinin bu oran üzerinden istenebileceği belirlenmiştir.
Davacı, aralarındaki davalı yönünden ticari iş niteliğinde bulunan vekalet sözleşmesi dolayısıyla davalı şirketten avans faizi talebinde bulunabilir ise de diğer davalı doktorun sorumluluğu haksız fiil sorumluluğuna dayanmakta olup, 6102s. TTK m.3 anlamında ticari iş söz konusu olmadığından doktordan avans faizi talep edemez. Bu nedenle Mahkemece, davalı ... aleyhine adi işlere uygulanan yasal temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken ticari işlere uygulanan faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebi ise de kararın zuhulen onandığı anlaşılmakla Yargıtay (kapatılan) 13.HD "nin 2016/18113e. 2019/5857k. sayılı onama kararının kaldırılmasına yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi kararının davalı ... yönünden aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı ... (...) A.Ş."nin tüm, davalı ... sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle Yargıtay (kapatılan) 13.HD "nin 2016/18113e. 2019/5857k. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının 1 ve 2. bentlerinin hükümden çıkartılarak yerine "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 1-) 1.000 TL maddi tazminatın 26/11/2012 tarihinden itibaren davalı ... için yasal, davalı Medi-ce Sağ. Hiz. Tıb. Mal. ve Tem. Hiz. San ve Tic. A.Ş. için avans faiz oranı uygulanmak üzere işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-) 20.000 TL manevi tazminatın 26/11/2012 tarihinden itibaren, davalı ... için yasal, davalı ... Sağ. Hiz. Tıb. Mal. ve Tem. Hiz. San ve Tic. A.Ş. için avans faiz oranı uygulanmak üzere işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 08/03/2021 günü oy birliğiyle karar verildi.