3. Hukuk Dairesi 2020/8244 E. , 2021/3020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak, davalılar ..., ..., ... vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 23/03/2021 tarihinde davacılar vekilinin mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Okunup, dosyasına konuldu. Bir kısım davalılar ... ve diğerleri vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, avukat olduklarını, davalıların verdikleri vekaletlere istinaden dava dışı Belediye aleyhine 13.10.2008 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtıklarını, davanın karar aşamasına geldiği sırada dava dışı Belediyenin 02.04.2010 tarihinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açtığını, bu davayı da davalılar vekili olarak takip ettiklerini, yani iki davayı aynı anda vekil olarak takip ettiklerini, daha önce açılmasına rağmen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, kamulaştırma bedelinin tespiti davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapıldığını, bu davaların devamı sırasında davalıların 25.10.2010 tarihinde kendilerini haksız olarak azlettiğini, mahkeme tarafından kamulaştırma bedeli olarak 4.224.725.00-TL"ye hükmedildiğini, davalılarla aralarında yazılı sözleşme olmadığını, takip ettikleri davalar nedeniyle hükmedilen bedelin %15"i olan 633.709.00-TL"nin ödenmesi için davalılara 11.05.2012 tarihinde noterden ihtarname gönderdiklerini, davalıların herhangi bir ödemede bulunmamaları üzerine vekalet ücreti alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.
Davalılar, taşınmazı satın aldıkları dava dışı ... ile aralarında yaptıkları protokol gereğince, dava dışı belediye ile bedelsiz terk işlemlerini yürütmeleri için vekalet verilmesine ve herhangi bir şekilde el atma olayı olmamasına rağmen davacıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtıklarını, tüm masrafları da dava dışı ...."ndan aldıklarını, ayrıca aleyhlerine açılan kamulaştırma davasının kendilerine tebliğ edilmeden davacıların elden tebligatları alarak kendilerini temsil ettiklerini öğrendiklerini, davacıları haklı olarak azlettiklerini, aralarında yazılı ücret sözleşmesi de bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece 28.01.2014 tarihli ilk kararla, davanın kısmen kabulü ile davalıların ... İcra Müdürlüğünün 2012/12972 esas nolu dosyasında yaptıkları itirazın asıl alacağın 422.472,50-TL"si ve faizin 10.984,29-TL"si yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, alacağın hesaplama gerektirdiği anlaşılmakla tarafların inkar tazminatı istemlerinin reddine dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 25/02/2015 tarihli ve 2014/13305 E. 2015/5897 K. sayılı kararla "1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-...Somut olayda da mahkemece, haksız olarak azledilen davacı avukatların, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmaması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret üzerinden vekalet ücreti talep edebileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası yönünden ise, dava dosyasında dava değeri 15.000,00-TL olarak gösterilmiş ve o davanın yargılaması sırasında talep sonucu da artırılmamış olduğundan dava değeri olan 15.000,00-TL"nin %10 ile %20"si arasındaki oran yönünden mahkemenin kabul ettiği %10 oran üzerinden 1.500,00-TL nispi vekalet ücreti talep edebileceği kabul edilerek, bu bedellerin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı yanlış gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle, davalılar yararına bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine, kazanılmış hak kapsamında 2.500,00-TL"nin asıl alacak olarak, temerrüt faizi olarak 64,11-TL"nin kabulü ile takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan miktar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalılar ..., ..., ..., Serhan Bayraktar ve Serpil Altınışık tarafından temyiz edilmiştir.
1-14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK"nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihinden itibaren 3.200,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalılar ..., ..., ..., Serhan Bayraktar ve Serpil Altınışık tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 3.200,00 TL"yi geçmediğinden HUMK"nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalılar ..., ..., ..., Serhan Bayraktar ve ..."ın temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle davalılar ..., ..., ..., Serhan Bayraktar ve Serpil Altınışık"ın miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava, vekalet ücretinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilen asıl alacak ve faiz miktarı bozma ilamına ve dosya kapsamına uygun olmakla birlikte hükmün alacak davası şeklinde kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bent gereğince davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasının hükümden tamamen çıkarılarak yerine "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların ....İcra Müdürlüğünün 2012/12972 esas sayılı dosyasında asıl alacak 2.500,00-TL ve işlemiş faiz 64,11-TL olmak üzere takibin toplam 2.564,11-TL"lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine," fıkrasının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacılar yönünden açık, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu davalılar yönünden kapalı olmak üzere, 23.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.