3. Hukuk Dairesi 2020/8097 E. , 2021/3025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 23/03/2021 tarihinde davacı ve davalı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, eski eşi (davalıların murisi) ... tarafından evlilik birliği içinde Alman Bankasından 30.000,00 alman markı kredi çekildiğini, bu paranın eski eşin Türkiye"de yaşayan babası dava dışı Mehmet Hanifi"ye yaşadığı ticari sıkıntılar nedeniyle borç olarak 10.12.1999 tarihinde gönderildiğini, borç verilen bu para geri ödenmeyince Mehmet Hanifi tarafından borcuna karşılık olmak üzere murise taşınmaz devrettiğini ancak kendisinin hak iddia etmemesi için tapuda yapılan işlemin hibe olarak gösterildiğini, eski eş tarafından Alman bankasından çekilen kredinin taksit ödemeleri yapılmayınca bu kredinin faiziyle birlikte bankaya geri ödemesini kefil sıfatıyla yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek, faiziyle ödemek zorunda kaldığı banka kredisi olan 36.000,00 alman markının tahsilini istemiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini dilemiş, davalılar ... ile ... davanın kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile, davalıların murisi ve aynı zamanda eski eşi olan ..."e kefil olması nedeniyle ödemek zorunda kaldığı paranın mirasçılarından tahsilini istemiştir. Davalı ... 13/07/2015 havale tarihli, davalı ..."de 07/08/2018 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır. Mahkemece, davalılar ... ... ile ..."in davayı kabul ettiklerine dair beyanları dikkate alınmadan davanın bu davalılar yönünden de reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemenin ara kararı gereğince, davacı vekilinin 10.04.2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu alacağın hangi krediye ilişkin olduğuna yönelik yaptığı açıklamada ... Finans Kurumunun 645139963 numaralı kredi için davacının kefil
olduğunu bu borcun muris tarafından ödenmemesi nedeniyle davacının maaş hesabından 36.000 DM karşılığı olarak kesintiler yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece, dosya içerisinde yer alan banka kayıtları incelendiğinde, 10/09/1999 tarihinde 30.000 Marklık krediyi çeken kişinin davacı ... olduğu ve bu krediye ..."in kefil olduğunun anlaşıldığı, yani davacı vekili müvekkilinin kefil olarak ödediği krediyi dava konusu etmiş ise de, dava konusu edilen krediyi çeken kişinin ... olduğu, davacının kefil olarak ödeme yaptığı kredinin 05/09/2002 tarihinde çekilen 645139963 nolu krediye ilişkin olduğu,..."in 1999 yılında babasına gönderdiği parayı davacının ödediğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı yukarıda belirtilen beyan dilekçesinde kredinin numarasını 645139963 olarak bildirmiştir. Ayrıca mahkemenin kredi tarihi olarak gerekçesinde yer alan 05.09.2002 tarihli krediye ilişkin bir bilgi dosya içinde yer almamaktadır. Bu tarihli (05.09.2002 tarihli) ... Finans Kurumunun yasızında kredi numarası belirtilmek suretiyle kredi kullanan kişinin... olduğu, ağustos ayı taksidinin ödenmemesi nedeniyle söz konusu kredi taksinin mevcut kefalet nedeniyle davacının 45061963 nolu cari hesabından çekildiği bildirilmiştir. Hal böyle olunca gerektiğinde ilgili yerlerden kredi bilgileri, tüm belgeler celp edilip incelenmek suretiyle hasıl olacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.