3. Ceza Dairesi 2018/8120 E. , 2019/5910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin müvekkili hakkında katılanlar ... ve ...’a karşı kasten yaralama suçundan ve katılan ...’a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu, katılan ... vekilinin temyiz isteminin sanık ...’nın müvekkiline yönelik kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu anlaşılmakla, bu kapsamla sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, sanığın katılan ...’a karşı kasten yaralama suçunun sübutuna yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1)Sanığın, kimliği tespit edilemeyen kişilerle birlikte fikir ve eylem birliği içinde katılan ...’ın iş yerine ele geçirilemeyen kesici alet ve sopalarla gelerek katılan ...’u kasten yaraladıkları olayda, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken kastın yoğunluğuna, yaralanmaların birden fazla olması nedeniyle meydana gelen zararların ağırlığına göre, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılması ve TCK’nin 86/3-e maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Sanık hakkında katılan ...’a karşı kasten yaralama eylemi yönünden 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken kastın yoğunluğuna, yaralanmaların birden fazla olması nedeniyle meydana gelen zararların ağırlığına göre, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılmaması,
3)Katılan ...’ın adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/2) oranında artırım yapılması,
4)Katılan ...’ın iş yerinde meydana gelen kavga öncesi, sabah saatlerinde katılanlar ... ve ... ile sanık arasında çıkan olayda, dosya kapsamına göre ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün asgari (1/4) oranda uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
5)Sanığın katılan ...’a karşı kasten yaralama eylemi yönünden sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e maddeleri gereğince verilen "1 yıl 6 ay hapis" cezasının, TCK"nin 87/3. maddesi uyarınca (1/2) oranında artırımı sonucunda "1 yıl 15 ay hapis" cezası yerine, "2 yıl 3 ay hapis" cezası verilmesi,
6)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın katılan ...’a karşı kasten yaralama eylemi yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.