2. Ceza Dairesi 2017/1760 E. , 2019/5880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda sanıklar tarafından çalınan ayakkabının değerinin ne olduğuna ilişkin değer tespiti yaptırılarak sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Aynı apartmanda ikamet eden müşteki dışında Aşur Çamlıdağ, Şebnem Özyeşil ve Mustafa Öztop hakkında aynı sanıklar yönünden ayakkabı hırsızlığı nedeniyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kamu davası açıldığı,her ne kadar gerekçeli kararın hüküm bölümünde konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden kurulan hükmün sonunda diğer müştekilere yönelik sanıkların eylemi nedeniyle yargılamalarının devam ettiği nazara alınarak kısa kararın ilgili mahkemelere gönderilmesine karar verilmişse de, diğer dosyaların müştekileri olan Aşur Çamlıdağ, Şebnem Özyeşil yönünden sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükümler kurulduğunun anlaşılması karşısında sanıkların, olay günü aynı apartmanda, farklı katlarda ikamet eden müştekilerin daire kapıları önünden ayakkabı çaldıkları olayda, sanıkların eyleminin tüm apartman sakinlerinin kullanımında olan “ortak alan” tabir edilen daire kapısı önlerine girmeleri şeklinde gerçekleşen eylemlerinin tek bir konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu gözetilmeden, diğer dosyaların tespit edilip bu dosyaların getirtilerek, aralarında bağlantı olması nedeniyle bu dosya ile birleştirilmelerine karar verilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.