2. Ceza Dairesi 2016/19311 E. , 2019/2268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A-Sanık hakkında müştekiler ... ve ..."e yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılığa teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak;
Sanığın müştekiler ... ve ..."e ait ikamete giderek, müşteki..."ye önce eşinin evde olup olmadığını sorduğu, evde olmadığını öğrendikten sonra ise "ben ustanın oğluyum, dolap işleriniz varmış onlar için geldim" demesi üzerine müştekinin eşi olan diğer müşteki ..."i arayarak durumu anlattığında kimseyi eve göndermediğini öğrendiği, bu şekilde dolandırılmaya çalışıldıkları iddia edilen olayda, sanığın müştekiye yönelik söylediği iddia edilen sözlerin hile boyutuna ulaşmayan basit yalan niteliğinde olduğu, müştekinin de eşini telefonla arayarak gerçeği öğrendiği, bu husustaki denetim imkanının da ortadan kaldırılmadığı, sanığın basit yalan boyutunu aşmayan eyleminin dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı halde, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
B-Sanık hakkında müştekiler ..."e yönelik hırsızlık ve ..."a yönelik dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak ise;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak, hırsızlık suçunun işlenildiği 14/01/2013 tarihinin yazılmaması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Müşteki ..."in kollukça alınan 08/07/2013 tarihli ifadesinde, ..... mahallesindeki bir inşaatın çatısında çalıştıkları esnada, alt katta bulunan boş daireye bıraktığı pantolonundan içerisinde kimliğinin bulunduğu cüzdanının çalındığını beyan etmesi karşısında, müştekinin suça konu eşyayı bıraktığı yerin kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olması ya da olay tarihi itibariyle bina veya eklentisi niteliğinde olması halinde eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu, aksi halde ise aynı Kanun"un 141/1. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı gözetilerek; suç yerinin ve saatinin belirlenmesi amacıyla öncelikle sanık ve müştekiden bu hususlar sorulup gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Müşteki ..."ın 09/06/2014 tarihinde duruşmada alınan ifadesinde zararının giderildiğine dair bir beyanda bulunmadığı, dosya içerisinde de zararın giderildiğine dair bilgi ya da belge bulunmadığı halde, etkin pişmanlık şartlarının hangi tarihte ve ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, müştekinin zararının kovuşturma aşamasında giderildiği kabul edilerek sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen cezada TCK"nın 168/2. maddesi gereğince indirim yapılması,
3-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın müşteki ..."a yönelik eylemine uyan TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun, keza sanığın müşteki..."e yönelik hırsızlık suçunun TCK"nın 141. maddesine uygun olduğunun kabulü halinde bu suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası sanık hakkında müşteki ..."a yönelik dolandırıcılık suçundan kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.