MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet Savcısının sanık lehine olarak temyiz talebinde bulunduğu görülerek yapılan incelemede;
12/11/2013 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 19/11/2013 olarak gösterilmesi ve karar başlığında suçun niteliğinin hırsızlık yerine suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş; sanığın eylemini katılana ait konutun eklentisi niteliğinde bulunan alandan gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Katılanın suça konu eşyaların sanığın bahçesinde bulunduğunu tespit etmesi üzerine kolluk kuvvetlerinin sanığın bahçesine gelerek katılanın bilgilendirmesi üzerine açıkta bulunan suça konu malzemelerin sanık tarafından kolluğa teslim edilmesinin, TCK’nun 168/1. maddesi hükmünün uygulanmasına olanak sağlayan etkin pişmanlık olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde TCK’nun 168. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bozma öncesi kurulan 09/07/2014 tarihli hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve bu hükümde sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nun 51. maddesi gereğince ertelenmesi nedeni ile

kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
31/10/2018 tarihli bozmanın lehe olması nedeniyle bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı yasanın 322. maddesi uyarınca, CMUK"nun 326/son maddesi de gözetilerek; 5237 sayılı TCK"nın 141/1b, 168/1, 62, 50. maddelerinin uygulanması sonucu, hükmolunan 4.000,00 TL adli para cezasının TCK’nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve TCK’nun 51/3. maddesi gereğince 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verilmek sureti ile; ayrıca yargılama giderlerine ilişkin bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, "Sanık hakkında bozma öncesi yapılan 16,00 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL"den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 324/4.maddesi gereğince; bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin ise lehe bozma sonrası yapılmış olması nedeni ile Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.