Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4252
Karar No: 2020/15159
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/4252 Esas 2020/15159 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/4252 E.  ,  2020/15159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 24.03.2014 yerine 09.12.2013 olarak yazılması,mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    1-Sanık savunmasında, "2013 yılında oğlu ..."da ortaokula başlayınca İstanbul"da kiracı olarak oturdukları kaçak su tespitin yapıldığı bu adresten taşındıklarını, taşınırken de abonelik sözleşmesini feshetmediklerini, bu sırada aynı daireye başka kiracıların taşındığını ve adına olan abonelik sözleşmesi üzerinden su kullanmaya devam ettiklerini, Ancak söz konusu dairenin DASK sistemine dahil olmaması ve ev sahibinin de yurt dışında yaşaması nedeniyle daireyi kullanan ... isimli şahsın aboneliği bu sebeple üzerine alamadığını belirtmesi karşısında; sanığın savunmasında adı geçen ...’ın tanık olarak dinlenilmesi ile sanığın ikametinde yapılan denetimde düzenlenen kaçak su tespit tutanağında kaydı bulunmayan sayaç ile su kullanıldığının belirtilmesi karşısında; kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesi mümkün olduğu da dikkate alındığında, karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığı yönünden, sanığın hangi tarihten itibaren bu bu ikamette bulunduğu konusunda kolluk araştırması yaptırılıp, suça konu sayacın ne zaman takıldığı araştırılarak, kaçak kullanım süresi belirlendikten sonra, mahallinde keşif yapılmak suretiyle yeniden bilirkişi aracılığıyla tutanak öncesi tüketim değerleri ile tutanak sonrası tüketim değerlerinin uyumlu olup olmadığı tespit edilerek, sayaca herhangi bir müdahalenin bulunup bulunmadığı da belirlendikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak sanığın yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    2- Sanığın suç tutanağının düzenlendiği tarihte evde kiracı olarak oturduğunun ve karşılıksız yararlanma kastının bulunduğunun tespiti halinde 05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir. Somut olayda; soruşturma aşamasında sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmaması karşısında, katılan kurumun vergili ve cezasız zararı bilirkişiye hesaplattırılarak, bilirkişi tarafından hesaplanan zararın makul süre içerisinde giderilmesi halinde 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden hakkında düşme kararı verileceğine dair sanığa ihtaratta bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi