Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/9595
Karar No: 2020/15177
Karar Tarihi: 14.12.2020

Mala zarar verme - kasten yaralama - hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/9595 Esas 2020/15177 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/9595 E.  ,  2020/15177 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama, hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
    1-Sanık hakkında katılan ...’a karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümleri uygulanırken, asgari oran olan (1/4) oranında indirim yapıldığı halde, indirim oranının gösterilmemesi mahallinde karara eklenmesi mümkün görülmüş, oluşa, tarafların beyanına ve tüm dosya kapsamına göre, katılandan sanığa yönelik haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK"nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Tekerrüre esas alınan... Sulh Ceza Mahkemesinin 04/10/2013 tarih, 2013/63esas 2013/99 karar sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan verilen 7 ay 15 gün hapis cezasının suç tarihinden sonra 27/10/2014 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması nedeniyle TCK"nın 58/1. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı, ancak adli sicil kaydında yer alan ilamlardan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 31/03/2010 tarihli, 2009/146 esas 2010/53 karar sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan verilen 2 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak "... Sulh Ceza Ceza Mahkemesinin 31/03/2010 tarihli, 2009/146 esas 2010/53 karar sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan verilen 2 ay 15 gün hapis cezasını içeren ilamın tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmek" suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında mağdur ...’a karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme, katılanlar ..., ... ve Recep Yanar’a karşı hakaret suçundan kurulan hükümlere ve katılan ...’a karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yapılan temyiz itirazlarına gelince;
    a- Sanık hakkında mağdur ...’a karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik;
    Sanığın mağdur ...’a tokat atmak suretiyle kasten yaralama eyleminde bulunduğu iddia edilmiş ise de; sanığın üzerine atılı suçlamayı aşamalarda inkar etmesi, tanıkların da bu hususta bilgi ve görgülerinin bulunmaması ve mağdur hakkında darp ve cebir izine ilişkin doktor raporunun da bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mağdurun soyut iddiası dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    b- Sanık hakkında katılanlar ..., ... ve ...’a karşı hakaret suçundan kurulan hükümlere yönelik;
    Sanığın katılanlar ..., ... ve ....’a sövmek suretiyle hakaret ettiği iddia edilmiş ise de; sanığın üzerine atılı suçlamayı aşamalarda inkar etmesi, tanıkların da bu hususta bilgi ve görgülerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair katılanların soyut iddiası dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    c- Sanık hakkında katılan ...’a karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun, 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması ve suç tarihi itibariyle mala zarar verme suçu yönünden yapılan uzlaşma teklifinin değeri olmadığı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi