MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuk hakkında mahkemenin 26.04.2012 tarih ve 2011/326 esas, 2012/175 sayılı kararı ile hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği 26.11.2012 tarihinden itibaren 3 yıllık denetim süresi içerisinde 20.03.2014 tarihinde işlediği 5237 sayılı TCK"nın 152/1-a maddesinde yazılı kamu malına zarar verme suçu nedeniyle bildirim yapılan Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.10.2014 tarih 2014/149 Esas -2014/477 Karar ve 03.11.2014 kesinleşme tarihli mahkumiyetine konu suç nedeniyle suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan TCK"nın 142/1-b, 151/1, 31/3. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre TCK"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 12 aylık zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 26.11.2012 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 20.03.2014 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında, dava zamanaşımının 25.04.2010 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunduğu anlaşılmış ise de; UYAP sistemi üzerinden alınan güncel adli sicil kaydına göre suça sürüklenen çocuğun 3 yıllık denetim süresi içerisinde 25.07.2015 tarihinde işlediği 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 12.01.2017 tarih, 2016/351 Esas -2017/16 Karar sayılı ilamı nedeniyle zamanaşının henüz dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Şikayetçiye ait suça konu lastiğin ele geçtiği aracın hakkında ayrı yargılama yapılan yaşı büyük sanık ..."a ait olduğu, şikayetçinin hırsızlık olayını görmediği, 25.04.2010 tarihli Yakalama Tutanağı"nda şüphe üzerine görülen iki şahsın ekipleri görmeleri üzerine araca binerek kaçmaya başladıkları ve şahıslardan birinin araçtan inerek kaçtığı, diğer şahsın ise araç ile kaçarak kovalama sonucu aracın polis aracının çarpması ile durduğu ve ikinci şahsında aracı terk ederek kaçtığı, ekiplerce yakalanamadıkları ve tanık olarak dinlenen polis memurlanın kaçan şahısları hatırlayamadıklarını belirterek teşhis edemediklerinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk ...’ın atılı suçu işlemediği yönündeki savunmasının aksini gösterir, diğer yargılaması ayrı yapılan yaşı büyük sanık ..."ın suç atma niteliğindeki ifadesinden başka suça sürüklenen çocuk ..."ın savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, yüklenen suçtan mahkumiyet hükmü kurmaya yeterli, kesin ve somut kanıt bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.