2. Ceza Dairesi 2020/8774 E. , 2020/5483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın adli sicil kaydına göre Simav Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2012 tarih, 2010/329 E.,2012/152 K. sayılı ilamı ile verilmiş, 05/06/2014 tarihinde kesinleşen 1 yıl 3 ay hapis cezasının daha ağır olması nedeniyle tekerrüre esas alınması gerekirken, Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/04/2008 tarih, 2004/204 E., 2008/114 K. sayılı ilamı ile verilmiş 10/12/2012 tarihinde kesinleşen ve 30/01/2013 tarihinde infaz edilmiş 3.300,00 TL adli para cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/04/2008 tarih, 2004/204 E., 2008/114 K. sayılı kararının tekerrüre esas alınmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine Simav Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2012 tarih, 2010/329 E.,2012/152 K. sayılı ilamı ile verilmiş 1 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin kararın mükerrirliğe esas alınmasına, ancak aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek sürenin Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/04/2008 tarih, 2004/204 E., 2008/114 K. sayılı kararındaki ceza süresine göre belirlenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında yaralama ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Müştekilerin, sanık ... da olmak üzere sanıkların birlikte kendilerine saldırdıkları ve yaralanmalarına sebep oldukları şeklindeki beyanları karşısında, sanık ...’ın muhtarın aracı ile karakoldan ayrıldığı ve kimseye vurmadığı yönündeki savunmaları, tanık ...’ın muhtarın aracı ile karakoldan köye döndükleri ve sanık ...’ın hep kendileri ile birlikte olduğu, köye vardıklarında telefon ile tekrar karakola çağırıldıkları, aynı şekilde muhtar olan tanık ...’un da karakol ifadesinde sanık ...’ın kendi aracında olduğu ve araçtan hiç inmeden köye vardıklarında gelen telefon ile karakoldan çağrıldıkları ve geri dönüp karakola gittikleri şeklindeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde sanık ...’ın atılı suçları işlediğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu, gerekirse tekrar tanık ve taraf ifadelerine başvurularak tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Suça sürüklenen çocuk ..."in üzerine atılı mala zarar verme suçunun, 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Kabule göre de;
a) Suçu işlediği tarihte 15 yaşını doldurup, 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK’nın 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
b) Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
c) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.