İstanbul Ceza Kararları - Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/11101 Esas 2021/766 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/11101
Karar No: 2021/766
Karar Tarihi: 25.01.2021

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/11101 Esas 2021/766 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Mahkeme, bir hırsızlık suçuyla ilgili bir davada karar vermiştir. Dosyada yer alan kolluk ifadesine dayanarak, hırsızlığın açıktan işlendiği ve suçun 141/1. maddeye göre yargılaması yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak duruşmada müştekinin verdiği beyana göre, hurdaların bulunduğu yerin bahçesi olduğu ve bahçenin etrafının duvarla çevrili olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, yerin eklenti olup olmadığının keşif yapılarak açıklığa kavuşturulması gerektiği ve eğer yer eklenti ise suça sürüklenen çocukların suçu 142/2-h maddesi uyarınca işlemiş olacağı belirtilmiştir. Aksi takdirde, suçun 141/1. maddesi uyarınca yargılanması gerekmektedir. Bu nedenle, hükümler bozulmuş ve suça sürüklenen çocukların uzlaştırma işlemine tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı TCK'nın 141/1 ve 142/2-h maddeleri ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi.

2. Ceza Dairesi 2020/11101 E. , 2021/766 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Müştekinin soruşturma aşamasında alınan kolluk ifadesinde, ikametinin yanındaki yalnızca arka kısmı kapalı olan ve kapısı da bulunmayan boş alanda biriktirdiği hurdaların çalındığını belirttiği ve kolluk tutanağında da müştekinin bu beyanı esas alınarak suça konu yerin boş alan olduğunun belirtildiği, dosya içerisinde olay yeri krokisinin bulunmadığı ve mahkemece de müştekinin kolluk ifadesi ile anılan kolluk tutanağı dikkate alınarak suçun açıktan hırsızlık olduğunun kabulü ile 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesi uyarınca uygulama yapıldığı anlaşılmış ise de; müştekinin duruşmadaki beyanında, suça konu hurdaların bulunduğu bahçenin evinin bahçesi olduğunu, bu bahçenin etrafının duvarla çevrili olup kapısının da bulunduğunu, ancak arka tarafında duvar bulunmadığını ve oradan bahçeye giriş çıkışın mümkün olduğunu beyan etmesi, suça sürüklenen çocukların da suça konu hurdaları bahçe içinden aldıklarını belirtmeleri ve dosya içerisinde bulunan 29.01.2015 tarihli görüntü izleme ve tespit tutanağında suça konu hurdaların bulunduğu yere ilişkin bir tespit yapılmaması karşısında; suça konu hurdaların bulunduğu yerin binanın eklentisi olup olmadığı keşif yapılarak açıklığa kavuşturulduktan sonra suça konu yerin, evin eklentisi olması halinde suça sürüklenen çocukların eylemlerinin hırsızlık suçu bakımından suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, aksi halde aynı Kanun’un 141/1. maddesiyle uygulama yapılması gerektiği gözetilerek, bu yönde araştırma yapılıp sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması ve eylemin 5237 sayılı TCK’nın 141/1 maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğunun anlaşılması durumunda 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile yeniden düzenlenen uzlaşma hükümleri gereğince TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 25/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.