1. Hukuk Dairesi 2018/5040 E. , 2019/1572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 1 (ifrazen 35, 36 ve 37), 2 (ifrazen 38, 39 ve 40), 3 (ifrazen 21 ve 22), 4 (ifrazen 23, 24 ve 25), 5 (ifrazen 26, 27, 28, 29, 30 ve 31), 6 (ifrazen 20, 32, 33 ve 34), 7, 8 (ifrazen 41, 42 ve 43), 9 (ifrazen 44, 45 ve 46), 10 (ifrazen 47, 48 ve 49) parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak açılan tespite itiraz davası sonucunda Harran Kadastro Mahkemesince verilen kesinleşmiş 23/07/2004 tarih ve 2004/1 sayılı ilam Harran Tapu Sicil Müdürlüğünün 25/01/2007 tarih ve 95 yevmiye numarası ile tescil edildikten sonra Tarım Reformu Şanlıurfa Bölge Müdürlüğünün istemi üzerine tapu müdürlüğünce değişiklik ve düzeltme yapıldığını, ancak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Daire Başkanlığının 17/04/2008 tarih ve 1710/302-1687 sayılı yazısi ile, yapılan tashih ve düzeltme işlemlerine ilişkin tescillerin kanuni dayanağının bulunmadığının belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan tescillerin düzeltilmesi ve mahkeme kararındaki tescil şekline dönülmesi için ilgilinin yazılı muvafakatının alınmasının istendiğini, ancak davalı ..."ın düzeltme için başvurmadığı ileri sürülerek dava konusu taşınmazlardaki payların Kadastro Mahkemesi kararı gibi düzeltilmesini istemiştir.
Müdahil davacılar, hisselerinin değişmemesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazları 2-3 yıl önce aldığını, daha sonra tarım reformunda memurların gelerek, fazla arazi verildiğini ve geri alacaklarını, paylarını düşüreceklerini, muvafakat vermesi gerektiğini söylediklerini, kendisinin muvafakat vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım dahili davalılar, hakları korunarak hanize payı yönünden kadastro mahkemesi kararının uygulanmasını beyan etmişlerdir.
Davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; “Mahkemenin tescili yolsuz kabul etmesinde açıklanan nedenlerle bir usulsüzlük yoktur.Ancak hükmen kazandıkları mülkiyet hakkı zedelenen diğer hak sahiplerinin de davada taraf olarak yer alması gerektiği hususu göz ardı edilmiştir. Usulünce taraf teşkili sağlanmadan ve talep konusu olan taşınmazların bir kısmı hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden sonuca gidilmesi doğru görülmediği” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kabulüne dair verilen karar bu kez Dairece, “ bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, Kadastro Mahkemesi kararı ile taşınmazda hak sahibi olan ...,... ve ...’nin davada yer almasının sağlanmadığı ve bozma ilamında değinildiği halde yine bir kısım taşınmazlar hakkında bir karar verilmediği, hal böyle olunca, kayıtlar üzerinde üç kişilik uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile yaptırılacak inceleme ile hak sahiplerinin belirlenmesi, bunların davada yer almasının sağlanmasından sonra bir karar verilmesi gerekirken bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı Hazinenin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.