1. Hukuk Dairesi 2016/15838 E. , 2020/3247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, mirasbırakan ...’nın maliki olduğu 4, 365 ve 179 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, dava konusu 179 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanla bir ilgisi bulunmayıp davacı annesi ...’tan devraldığını, normal bir satış işlemi bulunmadığını, mirasbırakanın borçları nedeniyle taşınmazların haczedilmesini engellemek amacıyla devrettiğini, yine taşınmazlardaki bir kısım hacizlerin kendisi tarafından kaldırıldığını, davayı kabul ettiğini belirtmiş, aşamada taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, ayrıca temliklerin minnet duygusuyla yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.06.2020 Salı günü saat 09.35 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hemen belirtilmelidir ki; davalı ... 09.04.2015 tarihli cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiğinden 6100 Sayılı HMK’nun 308 ve devamı maddeleri uyarınca kabulün davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğu ve davalının kabul beyanı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken muris muvazaası iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabul edilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine ve yargılama giderleri açısından temyiz yok ise de harçlar kamu düzeninden olup re’sen ele alınarak yapılan yanlışlık düzeltilebileceğinden Harçlar Kanunu 22. madde gereğince kabul cevap dilekçesi ile gerçekleşip ön inceleme tutanağının düzenlenmesinden önce olmakla iptal tescile karar verilen taşınmazlarda davacıların miras payı karşılığının dava tarihindeki değerleri üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının 1/3’ü oranında harç alınması gerekirken yanılgılı hesap ile fazla harç alınması doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 4 ve 5. fıkralarının çıkarılarak yerlerine “4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10.401,66 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 426,94 TL ile 11.341,20 TL tamamlama harcından mahsubu ile fazla alınan 1.276,48 TL harcın davacılara iadesine, davacı tarafından yatırılan 10.401.66 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" “5-Davacı tarafından harcanın toplam 458,74 TL ilk yargılama gideri, 183,00 TL tebligat ve posta gideri, 645,40 TL keşif gideri (bilirkişi ücreti ve keşif harcı), olmak üzere toplam 1287,14 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 1.085.95 TL"nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine” ibarelerinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.