1. Ceza Dairesi 2017/1359 E. , 2018/2367 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve silahla yağma suçlarından Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2009 tarihli ve 2009/141 değişik iş sayılı kararı ile 29 yıl 12 ay hapis cezasına hükümlü ...’nun, bu cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine dair Denizli İnfaz Hâkimliğinin 27/07/2015 tarihli ve 2015/1972 esas, 2015/1974 sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin Muğla İnfaz Hakimliğinin 07/04/2016 tarihli ve 2016/425 esas, 2016/418 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne anılan kararın kaldırılmasına dair Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2016/412 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin 6. fıkrasında yer alan;
"Hükümlünün;
a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,
b)Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir." şeklindeki düzenleme ile,
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin hükümlünün uyarılması başlıklı 44. maddesinde yer alan;
"(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır,
(2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır,
(3)Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır." şeklindeki düzenlemeler karşısında, somut olayda İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından 04/08/2015 tarihi itibari ile hükümlü hakkında denetim planı hazırlanarak infazına başlanıldığı, hükümlünün 12/08/2015 tarihli talebine istinaden, adres değişikliği nedeniyle İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 12/08/2015 tarihli ve 20500 sayılı kararı ile hükümlü hakkındaki kaydın kapatılarak, denetimli serbestlik dosyasının Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, hükümlünün 17/08/2015 tarihinde Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne kaydının yapıldığı, aynı tarih itibari ile 2015/756 NKL sayılı dosya üzerinden denetimli serbestlik planı hazırlanarak hükümlüye tebliğ edildiği, 19/10/2015 tarihinde denetim planına uymadığından bahisle 27/10/2015 tarihinde uyarıldığı, buna rağmen 01/04/2016 tarihinde belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın imza yükümlülüğünü ihlal ederek denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve Muğla İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 06/04/2016 tarihli 2016/104 sayılı kararı ile Muğla İnfaz Hakimliğinden hükümlünün kapalıya iade edilmesinin talep edildiği, hükümlünün 07/04/2016 tarihli dilekçesi ile denetim planına devam etmek istediğini, yükümlülüklerine uyacağını bildirerek Değerlendirme Komisyonunun kararına itirazda bulunduğu, Muğla İnfaz Hakimliğinin 07/04/2016 tarihli ve 2016/425 esas, 2016/418 sayılı kararı ile hükümlünün denetim planına uymamakta ısrar ettiğinden bahisle kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği, hükümlünün bu karara karşı yapmış olduğu itirazın Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince Denetimli Serbestlik Yönetmeliğinin 34/6. fıkrasında yer alan “Araştırma ve değerlendirme formu, en geç altı ayda bir gözden geçirilir. Yükümlünün infazının sona ermesine üç aydan daha az süre kalmışsa gözden geçirme yapılmaz” şeklindeki düzenlemeye aykırı davranıldığı, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından 04/08/2015 tarihinde denetim planı hazırlandığı, akabinde hükümlünün Muğla’ya taşınması nedeni ile kaydının Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne alındığı, buna karşın Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yeni bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün hazırladığı form üzerinden denetim planı hazırladığından bahisle itirazın kabulüne karar verildiği, buna karşın Denetimli Serbestlik Yönetmeliğinin 34/6. fıkrasında yer alan “Araştırma ve değerlendirme formu, en geç altı ayda bir gözden geçirilir. Yükümlünün infazının sona ermesine üç aydan daha az süre kalmışsa gözden geçirme yapılmaz” şeklindeki düzenlemenin idarenin işlemlerine ilişkin düzenleyici nitelikte süre olduğu, hak düşürücü mahiyette bulunmadığı, aksi düşüncenin altı aylık sürenin geçirilmesi halinde devam eden denetim planının kendiliğinden ortadan kalkacağı ve denetim planına uymayan hükümlülerin her hangi bir müeyyideye tabi tutulamayacağı, bunun yanında devam eden denetim planına ilişkin hükümlünün sağlık mazereti, fiziksel engel yahut başkaca bir mazeret bildirerek denetim planını değiştirilmesi talebinin de bulunmadığı nazar alındığında itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinde,
2- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16/05/2013 tarihli ve 2013/11074 esas, 2013/8061 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmiş olunması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271/2. maddesi uyarınca, itirazı yerinde gören merciin, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da bir karar vermesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27/04/2017 gün ve 94660652-105-48-7371-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2016/412 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.