Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8874 Esas 2016/6916 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESÄ° :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik,Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÃœKÃœM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Olay tarihinde, sanığın sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğine dair yapılan ihbar neticesinde durdurulan sanığın, görevlilere üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu ancak katılan ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz ettiği, görevlilerce hareketlerinden şüphelenilerek yapılan üst aramasında ise, sahte banknotların ele geçirildiği, bu kapsamda yapılan soruşturma sırasında katılanın adına düzenlenmiş kimliğe göre adli işlemlerin yapıldığının anlaşılması karşısında, sanığın, hakkındaki adli soruşturma sırasında başkasına ait nüfus cüzdanı ibraz edip hakkında parada sahtecilik suçundan işlem yapılmasına engel olmasından ibaret eyleminin resmi belgede sahtecilik yanında bir bütün halinde, gerçek bir kişinin kimlik bilgilerinin verilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 268/1. maddesindeki "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanması" suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın üzerinden ele geçirilen belgeler arasında katılan adına düzenlenmiş çok sayıda banka ve kredi kartlarının da bulunduğu ve bu eylemleri nedeniyle ayrı soruşturma yürütüldüğü, UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/246 Esas sayılı dosyasında, özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik ile banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmakla, mükerrer yargılama ve cezalandırmanın önlenmesi ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması bakımından, anılan davanın akıbeti araştırılıp inceleme konusu dava ile birleştirilmesi yönüne gidilmesi, mümkün olmadığı takdirde, anılan dosyada bulunan ve bu davayı ilgilendiren tüm bilgi ve belgelerin okunaklı ve onaylı örneklerinin dosyaya intikali sağlandıktan sonra, toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik soruşturma ile hüküm verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine 16.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.