Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5076 Esas 2021/297 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/5076
Karar No: 2021/297
Karar Tarihi: 28.01.2021
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5076 Esas 2021/297 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2020/5076 E. , 2021/297 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç iÅŸleme
Hüküm : TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollamasıyla
TCK"nın 314/2, 220/6, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü;
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüÄŸe giren 5237 sayılı TCK"nın 314. maddesinin 3. fıkrasında suç iÅŸlemek amacıyla örgüt kurma suçuna iliÅŸkin diÄŸer hükümler bu suç açısından aynen uygulanır hükmüne yer verilip, örgüt kurma suçuna iliÅŸkin 220. maddenin 6. fıkrasında ise örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen kiÅŸinin, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılacağı belirtilmiÅŸ, anılan normun konuluÅŸ amacı gerekçesinde; örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen kiÅŸi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır ÅŸeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK"nın sistematiÄŸinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede, örgütün faaliyetleri doÄŸrultusunda iÅŸlenen suçlardan da ayrıca sorumluluk esası kabul edilmiÅŸ, yardım etme fiilleri de örgüt üyeliÄŸi kapsamında deÄŸerlendirilerek bağımsız bir ÅŸekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiÅŸ, gösterdiÄŸi vahamet dikkate alınarak örgüte silah saÄŸlama ÅŸeklindeki yardım fiilleri 315. maddede bağımsız olarak, diÄŸer yardım fiilleri ise örgütün niteliÄŸine göre anılan yasanın 220 ile 314. maddeleri kapsamında yaptırıma baÄŸlanmıştır.
Her ne kadar doktrinde bir kısım akademisyenler, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 4. maddesinde sayılan ve terör örgütü faaliyeti çerçevesinde iÅŸlenmesi durumunda terör suçu olarak kabul edilen suçların ancak örgüt adına iÅŸlenebileceÄŸini ifade ediyorlarsa da, Yargıtay"ın süreklilik gösteren kararlarından da anlaşılacağı
üzere 11.4.2013 tarihli 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında kalan suçlar hariç, her suç örgüt adına iÅŸlenebilmektedir.
Bu hükmü düzenleyen kanun koyucunun amacının, örgütün organik yapısına katılmayan dışarıdan kiÅŸilerin, her ne ÅŸekilde olursa olsun, örgütün hayatta kalmasına veya güçlenmesine katkı saÄŸlayacak biçimde örgüt adına suç iÅŸlemesini önlemek olduÄŸu söylenebilir.
5237 sayılı TCK"nın 66 ve 67. maddelerinde düzenlenen dava zamanaşımı ise suçun iÅŸlenmesinden sonra belli sürenin geçmesi nedeniyle kamu davasının açılmaması veya açılmışsa kamu davasına devam olunmayarak düÅŸürülmesi sonucunu doÄŸuran bir durumdur.
Kanunun açıkça ayrık tutmadığı hallerde kural olarak bütün suçlar dava zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımı süreleri TCK"nın 66/1. madde ve fıkrasında gösterilmiÅŸtir. Buna göre;
Kanunda ayrık tutulmuş haller dışında, kamu davasının;
a)AğırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b)Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeÅŸ yıl,
c)Yirmi yıldan aÅŸağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d)BeÅŸ yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeÅŸ yıl,
e)BeÅŸ yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
geçmesiyle düÅŸeceÄŸi belirtilmiÅŸtir.
Ceza Genel Kurulu"nun 23.01.2017 gün ve 254-5 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düÅŸüren hallerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleÅŸmesi durumunda, yerel mahkeme veya Yargıtay re"sen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düÅŸmesine karar vermek zorundadır. O nedenle zamanaşımının dolduÄŸu bir durumda Yargıtay"ın ilgili Ceza Dairesi hükmün esasını inceleyememektedir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar karşısında somut olay irdelendiÄŸinde;
OluÅŸ, dosya kapsamı ve mahkeme gerekçesine göre; silahlı terör örgütü PKK"nın hiyerarÅŸik yapısına dahil olmadığı kabul edilen sanık hakkında Dairemizin 26.04.2016 tarih ve 2016/942 Esas 2016/2610 Karar sayılı bozma ilamı doÄŸrultusunda, 31.03.2006 tarihinde Diyarbakır il merkezinde gerçekleÅŸtirilen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılarak 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde düzenlenen ihtar ve zor kullanmaya raÄŸmen direnme suçunu iÅŸlediÄŸi iddiasıyla baÅŸlatılan soruÅŸturma neticesinde Diyarbakır Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 19.03.2019 tarih ve 2016/36305 soruÅŸturma sayılı kararı ile zaman aşımı nedeniyle kovuÅŸturmaya yer olmadığına karar verildiÄŸi anlaşılmakla; silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleme suçuna dayanak nitelikteki anılan suç yönünden zaman aşımının dolduÄŸu bu durumda yerel mahkemenin hükmün esasını inceleyememesi ve re"sen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düÅŸmesine karar vermek
zorunda olması hususları nazara alındığında ayrıca dosya kapsamına göre sanığın propaganda suçunu oluÅŸturan bir eyleminin de tesbit edilememiÅŸ olması karşısında üzerine atılı suçtan beraati yerine yazılı ÅŸekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, bu sebepten dolayı hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereÄŸince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.01.2021 tarihinde oy birliÄŸiyle karar verildi.
