Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2579 Esas 2016/4086 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2579
Karar No: 2016/4086

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2579 Esas 2016/4086 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2015/2579 E.  ,  2016/4086 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç iÅŸleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç iÅŸleme suçundan; TCK"nın 314/3 ve 220/6.
maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2, 220/6, 62, 53/1,
58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi
uyarınca mahkumiyet (sanıklar hakkında ayrı ayrı),
2-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 2911 sayılı
Kanunun 23/b maddesi delaletiyle 32. maddesi,
TCK"nın 62, 53/1, 63/1. maddeleri uyarınca
mahkumiyet ve CMK"nın 231. maddesi gereğince
hükmün açıklanmasının geri bırakılması (sanık ...hakkında)


Dosya incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:
1-Sanık ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan CMK"nın 231/5. maddesi gereÄŸince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına iliÅŸkin karara karşı aynı Kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yasa yolu açık olup temyizi mümkün olmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleme suçundan kurulan hükümde; öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesinin 2. cümlesi uyarınca gerekli indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereÄŸince artırım yapılması gerekirken, yazılı ÅŸekilde uygulama yapılması sonuç ceza deÄŸiÅŸmediÄŸinden bozma nedeni yapılmamıştır. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aÅŸamasında gözetilmesi mümkün görülmüÅŸtür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliÄŸine ve kovuÅŸturma sonuçlarına uygun ÅŸekilde vasfı tayin edilmiÅŸ, cezaları azaltıcı sebebin niteliÄŸi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiÅŸ, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiÅŸ olduÄŸundan, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 09.03.2016 tarihinde 2911 sayılı Kanunun 32. maddesinde tanımı yapılan suçun 3713 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılan suçların bulunmaması nedeniyle örgüt adına suç iÅŸleme suçunun unsurları itibariyle oluÅŸmadığı gerekçesiyle Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluÄŸuyla karar verildi.

KARÅžI OY GEREKÇESİ:

Sanıklar ... ve ... hakkında ... 5. Ağır ceza Mahkemesinde (CMK 250 mad. ile yetkili) yapılan yargılama sonucunda; Sanıkların suç tarihinde 28.12.2011 tarihinde Şırnak Uludere İlçesinde sınır bölgesinde gerçekleÅŸen hava operasyonunda kaçakçı olduÄŸu iddia edilen kiÅŸilerin öldürülmesi olayını protesto etme kapsamında PKK terör örgütü ile illegal uzantılarının güdümünde faaliyet gösteren ... internet sitesinde yapılan eylem çaÄŸrısı sonucunda, yasa dışı eylemlere katılıp, güvenlik güçlerinin dağılın uyarılarına raÄŸmen dağılmadıkları, eylemlerine devam ettikleri bu ÅŸekilde korsan gösteriye dönüÅŸen izinsiz toplantı ve gösteriye katılıp ihtar ve zor kullanmaya raÄŸmen dağılmamak ÅŸeklinde sübuta eren eylemlerinden dolayı 2911 sayılı Kanun 32/1 maddesine göre cezalandırılmalarına, CMK 231/5 maddesi gereÄŸince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiÄŸi tespit edilmiÅŸtir.
Sanıkların 2911 sayılı yasanın 32/1 maddesinde muhalefet (Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸlerine katılıp da ihtara ve zor kullanmaya raÄŸmen dağılmamakta ısrar etme) suçunu örgüt adına iÅŸlemiÅŸ oldukları suç kabul edilerek, sanıklar hakkında ayrıca ayrı ayrı TCK"nın 220/6 ve 314/3 maddeleri delaletiyle 314/2 maddesi gereÄŸince “Terör örgütü adına suç iÅŸleme” suçundan sonuç olarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verildiÄŸi, kararın Dairemizce oyçokluÄŸuyla onandığı tespit edilmiÅŸtir.

Sanıklara isnat edilen 2911 sayılı yasanın 32/1 maddesine muhalefet suçunun iÅŸlenme tarihi(30.12.2011), iÅŸlenme yöntemi ve temel ÅŸekli itibariyle verilen cezanın süresine göre hükümden önce 05.07.2012 tarihinde yürürlüÄŸe giren 6352 sayılı yasanın geçici 1. maddesi kapsamında düÅŸünce ve kanaat açıklama yöntemiyle iÅŸlendiÄŸi ve sanıklar hakkında kovuÅŸturmanın ertelenmesine karar verilmesi öncelikle yasa bozması yapılması gerektiÄŸi yine;
Sanıklara isnat edilen 2911 sayılı yasaya muhalefet suçunun 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 4 . maddesinde katalog halinde sayılan terör amacıyla iÅŸlenen suçlar arasında sayılmadığından terör örgütü adına suç iÅŸleme suçunda ceza verilemez düÅŸüncesiyle karşı oy kullanılmıştır. Åžöyle ki;
Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen failin örgüt üyesi gibi cezalandırılabilmesi için iÅŸlemiÅŸ olduÄŸu suçun 3713 sayılı yasanın 4. maddesinde sayılan suçlardan olması gerekir mi?
Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen failin 3713 sayılı yasanın 4. maddesinde sayılan suçlardan birini iÅŸlenmesi gerekir.
3713 sayılı TMK"nın Terör amacı ile iÅŸlenen suçlar baÅŸlıklı 4. maddesi:
AÅŸağıdaki suçlar 1"inci maddede belirtilen amaçlar doÄŸrultusunda suç iÅŸlemek üzere “kurulmuÅŸ bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde iÅŸlendiÄŸi takdirde”, terör suçu sayılır:
a)Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117,118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319"uncu maddeleri ile 310 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
b)10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı AteÅŸli Silahlar ve Bıçaklar ile DiÄŸer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar.
c)31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dördüncü ve beÅŸinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
ç)10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
d)Anayasanın 120"nci maddesi gereÄŸince olaÄŸanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olaÄŸanüstü halin ilanına neden olan olaylara iliÅŸkin suçlar.
e)21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 inci maddesinde tanımlanan suç) ÅŸeklinde düzenleme yapılmıştır.
GörüldüÄŸü gibi kanun koyucu terör amacıyla iÅŸlenen suçları tek tek katalog olarak saymıştır.
Kanun koyucu TMK"nın 4 maddesinde TCK"da düzenlenen bazı suçlar yanında 5 tane özel yasa sayılmasına raÄŸmen 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri kanunu bu suçlar arasında sayılmamıştır. Kanun koyucu esas itibariyle Anayasamızda, Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesinde ve 2911 sayılı yasada düzenlenen ifade özgürlüÄŸü, toplanma ve örgütlenme özgürlüÄŸü kapsamındaki Uluslar arası taahhütlerine aykırılık teÅŸkil etmemesi düÅŸüncesiyle ifade ve toplanma ve örgütlenme özgürlüÄŸünü düzenleyen 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri kanunu katalog suçlar arasında sayılmamıştır.
TMK"nın 4. maddesinde kanun adları ve madde numaraları belirtilmek üzere sayılan suçları terör suçu kapsamında deÄŸerlendirebilmemiz için öncelikle TMK"nın 1. maddesinde yazılı amaçlar doÄŸrultusunda iÅŸlenip iÅŸlenmediklerine bakılmalı, cebir ve ÅŸiddet kullanarak baskı, korkutma yıldırma, sindirme, veya tehdit yöntemlerinden biriyle iÅŸlenip iÅŸlenmediÄŸine bakılmalıdır.
KONUYLA İLGİLİ ULUSLARARASI VE ULUSAL YASAL DÜZENLEMELER:
1-Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi
MADDE 10 - İfade özgürlüÄŸü
1)Herkes görüÅŸlerini açıklama ve anlatım özgürlüÄŸüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüÄŸü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlüÄŸünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema iÅŸletmelerini bir izin rejimine baÄŸlı tutmalarına engel deÄŸildir.
2)Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliÄŸinde olarak, ulusal güvenliÄŸin, toprak bütünlüÄŸünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin saÄŸlanması ve suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, saÄŸlığın veya ahlakın, baÅŸkalarının ÅŸöhret ve haklarının korunması, veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının saÄŸlanması için yasayla öngörülen bazı biçim koÅŸullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara baÄŸlanabilir.
MADDE 11 - Dernek kurma ve toplantı özgürlüÄŸü
1)Herkes asayiÅŸi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için baÅŸkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir,
2)Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliÄŸinde olarak, ulusal güvenliÄŸin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin saÄŸlanması ve suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, saÄŸlığın veya ahlakın veya baÅŸkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meÅŸru sınırlamalar konmasına engel deÄŸildir.
2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
VII. DüÅŸünce ve kanaat hürriyeti
MADDE 25- Herkes, düÅŸünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düÅŸünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düÅŸünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII. DüÅŸünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE 26- Herkes, düÅŸünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya baÅŸka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliÄŸini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine baÄŸlanmasına engel deÄŸildir.
(DeÄŸiÅŸik: 3/10/2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliÄŸi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüÄŸünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması,
Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiÅŸ bilgilerin açıklanmaması, baÅŸkalarının ÅŸöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüÄŸü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereÄŸine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. (Mülga: 3/10/2001-4709/9 md.)
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) DüÅŸünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak ÅŸekil, ÅŸart ve usuller kanunla düzenlenir.
Toplantı ve Gösteri YürüyüÅŸü Düzenleme Hakkı
MADDE 34- Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, genel saÄŸlığın ve genel ahlakın veya baÅŸkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Suç ve cezalara iliÅŸkin esaslar
MADDE 38- Kimse, iÅŸlendiÄŸi zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu iÅŸlediÄŸi zaman kanunda o suç için konulmuÅŸ olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
SuçluluÄŸu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiÅŸ bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
MADDE 90-
Usulüne göre yürürlüÄŸe konulmuÅŸ milletlerarası antlaÅŸmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine baÅŸvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüÄŸe konulmuÅŸ temel hak ve özgürlüklere iliÅŸkin milletlerarası antlaÅŸmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuÅŸmazlıklarda milletlerarası antlaÅŸma hükümleri esas alınır.
3-Toplantı ve Gösteri YürüyüÅŸleri Kanunu
MADDE 3- Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü düzenleme hakkına sahiptir....
4-Türk Ceza Kanunu Ceza Kanununun amacı
MADDE 1. - (1) Ceza Kanununun amacı; kiÅŸi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliÄŸini, hukuk devletini, kamu saÄŸlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç iÅŸlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleÅŸtirilmesi için ceza sorumluluÄŸunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiÅŸtir.
Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi
MADDE 2. - (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. .............
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniÅŸ yorumlanamaz.
Suç iÅŸlemek amacıyla örgüt kurma
MADDE 220. -
(6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen kiÅŸi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır.
Silahlı örgüt
MADDE 314. - (1) Bu kısmın dördüncü ve beÅŸinci bölümlerinde yer alan suçları iÅŸlemek amacıyla, silâhlı örgüt kuran veya yöneten kiÅŸi, on yıldan onbeÅŸ yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beÅŸ yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç iÅŸlemek amacıyla örgüt kurma suçuna iliÅŸkin diÄŸer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
Uluslararası ve ulusal yasal düzenlemelere bakıldığında gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gerek Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi, toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri hakkının “demokratik bir toplumda gerekli olma” kriteri gözetilmek ÅŸartıyla, kamu güvenliÄŸinin korunması, kamu düzeninin saÄŸlanması, suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, saÄŸlığın ya da ahlakın veya baÅŸkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla sınırlanabileceÄŸini düzenlemektedir. Bununla birlikte soyut bir kamu düzeni ve kamu güvenliÄŸi tehlikesine dayanarak toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü yasaklanmamalı, göstericilerin saldırgan ve tehdit edici herhangi bir davranış sergileyip sergilemedikleri tespit edilmelidir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 10/1 maddesinde düzenlenen görev ve sorumluluklarda yüklenen bu özgürlüklerin kullanılmasıyla ilgili 10/2 maddede sınırlandırmalar getiren kriterler ilgili verdiÄŸi;
-Gül ve diÄŸerleri-Türkiye No:4870/2, 8/6/2010- “Kamu güvenliÄŸin korunması, kamu düzenini saÄŸlanması”
-Belek ve VelioÄŸlu-Türkiye No:44227/4, 6/10/2015- “Kamu güvenliÄŸinin korunması, düzenin saÄŸlanması ve suç iÅŸlenmesinin önlenmesi”
-Erbakan-Türkiye No:59405/0, 6/6/2006- “Kamu düzeninin korunması, suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, ahlakın korunması ve özellikle de baÅŸkalarının haklarının korunması”
-Jersild-Danimarka[BD], No:15890/89, 23/9/1994- “BaÅŸkalarının haklarının korunması”
kararlarında sınırlandırmalarda belirtilen kriterlerin sınırlarının ne olduÄŸu açıklanmıştır.
Gerek Anayasa 34/2 gerekse AİHS madde 10/2 düzenlenen görev ve sorumluklarda yükleyen bu özgürlükleri kullanılması “yasayla öngörülen” sınırlamalara ve yaptırımlara tabi tutulabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, içtihatlarındaki “yasayla öngörülen” kavramından ne anlaşılmalıdır sorusuna Sunday Times- BirleÅŸik Krallık no:6538/74, 26/4/1979 tarihli sayılı kararında cevap vermiÅŸtir.
-Ulaşılabilir,
-Öngörülebilir... olması gerekir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi A. Tamer Akçam- Türkiye(TCK m. 301), No:27520/07, 25/10/2011, Cengiz ve diÄŸerleri- Türkiye(Internet), No:48226/10, 1/12/2015 tarihli kararlarında yasaların öngörülebilir ve ulaşılabilir olmadığı sonucuna ulaÅŸarak ihlal kararları vermiÅŸtir.
Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sözleÅŸmenin 10. maddesinde düzenlenen görev ve sorumluluklar yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması “demokratik bir toplumda (...) gerekli olan” sınırlamalara veya yaptırımlara tabi tutulabilir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve Avrupa İnsan hakları Mahkemesinin ifade özgürlüÄŸü ve toplantı ve gösteri hakkı ile ilgili olarak kararlarında uyguladığı kriterler birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde kanun koyucumuz TMK 4. maddede sayılan adi suçların kurulmuÅŸ bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde iÅŸlendiÄŸi takdirde terör amacıyla iÅŸlenen suç sayılacağını kabul edilip bu suçları katalog halinde tek tek saymıştır. 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü kanunun muhalefet suçlarını bu maddede saymamıştır.
Bununla birlikte aynı kanunda düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri sırasında kolluÄŸa direnme çekim yapan kolluk görevlilerini engelleme(TCK 265), yürüyüÅŸ sırasında silah taşıma(6136 sayılı yasaya SM), mala zarar verme(TCK151, 152), izinsiz tehlikeli madde bulundurma (TCK 174) toplantı ve yürüyüÅŸü yapanları engelleme(2911 sayılı yasanın 29) eylemelerinin “düÅŸünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle” iÅŸlenmediÄŸinde ÅŸüphe yoktur. Ancak, toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü sırasında bu eylemlerin gerçekleÅŸmiÅŸ olması toplantı ve gösteri yürüyüÅŸünü sair düÅŸünce ve kanaat açıklama yöntemi olduÄŸunu gerçeÄŸini de deÄŸiÅŸtirmeyecektir(Ceza Genel Kurulu 16.09.2014 tarih, 2014/9-147-376 sayılı kararı)
GörüldüÄŸü üzere 2911 sayılı kanunun asıl olarak toplantı ve gösteri yürüyüÅŸlerine katılmayı düzenleyen gerek 32/1 gerekse 33/1 maddelerinde toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılmanın yanında gerçekleÅŸtirilen diÄŸer fiillerin baÅŸka suçları oluÅŸturması halinde gerçek içtima kuralları uygulanarak cezalandırılması gerektiÄŸinde sadece toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılma kapsamında kalan eylemelere iliÅŸkin bölümün düÅŸünce ve kanaat açıklama yöntemi olduÄŸu kabul edilmelidir.(Ceza Genel Kurulu 11.07.2014 tarihli 2013/9-386-353, 16.09.2014 tarih 2014/9-96-375 sayılı kararı)
Dolayısıyla Kanun koyucu esas itibariyle Anayasamızda düzenlenen yine Avrupa İnsan Hakları sözleÅŸmesinde yer alan ve Anayasamızın 90/5 de güvence altına alınan ve kanunlarımızın üstünde olduÄŸu kabul edilen düzenlemelere, ifade özgürlüÄŸü ve toplanma ve gösteri özgürlüÄŸüne aykırılık teÅŸkil etmemesi için diÄŸer özel yasaları saydığı halde toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri kanunu özellikle TMK 4. maddede saymamıştır. Dolayısıyla 3713 sayılı yasanın 4. maddesinde sayılmayan bir suçu örgüt adına iÅŸlenmiÅŸ terör suçu olarak kabul etmek gerek kanunlarımızda gerekse Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi ve yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarına aykırıdır. İkinci aykırılık unsuru ise toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılan ve bu hakkını kullandığını düÅŸünen kiÅŸinin kanunda “ulaşılabilir ve öngörülebilir” ÅŸekilde düzenlenmeyen TCK"nın 220/6 ve 314/3 maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2 maddesinde düzenlenen terör örgütü üyesi olarak cezalandırılması mümkün deÄŸildir.
Nitekim; 765 sayılı TCK"nın döneminde örgüt adına suç iÅŸleyen kimselerin örgüt üyesi olarak cezalandırılacağına dair bir hüküm bulunmamaktaydı. 6352 sayılı Kanunla deÄŸiÅŸtirilmeden önce TMK"da ise benzer bir hüküm bulunmaktaydı. 3713 sayılı TMK"nın 2. maddesinin ikinci fıkrası deÄŸiÅŸiklikten önce ÅŸöyleydi: "Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç iÅŸleyenler terör suçlusu sayılır ve örgüt mensupları gibi cezalandırılır". 02.07.2012 tarihli ve 6552 sayılı Kanunla söz konusu fıkradan "örgüt mensubu gibi cezalandırılırlar" ifadesi çıkarılmıştır. Bu ifadelerin hükümden çıkarılmasında, özellikle kamuoyunda taÅŸ atan çocuklar olarak bilinen çocukların, özellikle nevruz kutlamalarına katılıp, polisin dağılın uyarısına uymayıp taÅŸ atarak karşılık vermesi, slogan atmaları, pankart-döviz taşımaları gibi eylemleri karşılığında bu hükmün uygulanması nedeniyle, çok ağır sonuçlar doÄŸurabilecek yaptırımlarla karşı karşıya kalmasının önüne geçme düÅŸüncesininde bulunduÄŸu belirtilmiÅŸtir. (Bkz. Özgenç, Suç Örgütleri, s. 28 vd.) Nitekim “örgüt mensupları gibi cezalandırılırlar” ifadesi 6552 sayılı Kanunla kaldırılmadan iki yıl önce, 22.07.2010 tarihli 6008 sayılı Kanunla 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri kanuna “çocuklar hakkında uygulanmayacak hüküm” baÅŸlığıyla” 34/A maddesi eklenerek, bu hükmün çocuklar hakkında uygulanmayacağı belirtilmiÅŸtir. “Bu kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸlerine katılarak direnme suçunu ve katıldıkları toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri sırasında propaganda suçunu iÅŸleyen çocuklar hakkında bu suçlara baÄŸlı olarak 3713 sayılı terörle mücadele kanunun 2. maddesinin 2 fıkrası uygulanmaz” bu düzenlemeyle çocukların 2911 sayılı yasanın 32-33 maddelerinde 3713 sayılı yasanın 7. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanan suçu ve hatta düzenleme tarihi itibariyle TCK 265 maddesinde yer alan direnme suçlarını iÅŸlemeleri halinde TMK 2/2 gereÄŸince terör örgütü üyesi olarak cezalandırılmalarının yolu kapatılmıştır.
Uygulamada 2009 yılına kadar Yargıtay 2911 sayılı Yasaya muhalefet suçlarını TMK"nın 4. maddesinde sayılmadığından örgüt adına iÅŸlenen suç olarak kabul etmedi ve gerek TMK"nın 2/2 maddesi yollamasıyla gerekse TCK"nın 220/6 maddesi yollamasıyla örgüt adına suç iÅŸlendiÄŸi kabul edilerek örgüt üyesi gibi cezalandırma yoluna gitmiyordu. 2009 yılından sonra 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının Yargıtay 8. Ceza Dairesinde alınıp 9. Ceza Dairesine verilmesiyle birlikte uygulama deÄŸiÅŸikliÄŸine gidilerek 2911 sayılı yasaya muhalefet suçu hakkında örgüt adına suç iÅŸleme düzenlemesine atıf yapılarak faillerin 2911 sayılı yasada düzenlenen suçların yanında ayrıca bu suçlarda kaynak suç olarak kabul edilerek örgüt adına suç iÅŸlendiÄŸinin kabulü ile örgüt üyesi olarak cezalandırılma yoluna gidildi.
Örgüt adına suç iÅŸlemenin düzenlendiÄŸi 220 maddenin altıncı fıkrasının ilk halinde “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır” denilmekteydi. Örgüt üyesi olmayan bir kimsenin, örgüt adına bir suç iÅŸlediÄŸinde ayrıca örgüt üyesi gibi cezalandırılmasının, kusur prensibi, ceza sorumluluÄŸun ÅŸahsiliÄŸi, fiilin ağırlığıyla orantılı ceza tayin edilmesi gibi ceza hukukunun temel prensiplerine aykırılığı gibi gerekçelerle eleÅŸtirilere uÄŸrayan bu hükümde 02.07.2012 tarihli 6352 sayılı Kanunla deÄŸiÅŸiklik yapılmıştır. Buna göre, örgüt adına suç iÅŸleyen kiÅŸilere “Örgüt üyeliÄŸinden verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.” Böylece zorunlu olmayan, hakime takdir yetkisi veren bir indirim ÅŸekli öngörülmüÅŸtür.
Ancak söz konusu düzenleme de eleÅŸtirileri tam karşılamadığından, TCK 220/6"ıncı fıkraya 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanunun 11. maddesiyle bir cümle eklenmiÅŸtir.. buna göre, “Bu fıkra hükümleri sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır”. Bu durumda silahlı örgüt kapsamına giremeyen bir örgüt adına suç iÅŸleyen kimselerin ayrıca örgüt üyeliÄŸinden dolayı da cezalandırılmaları artık mümkün deÄŸildir.(Yrd. Doç. Dr. Önder Tozman, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu sf. 298)
Temelde yasanın yanlış uygulanması nedeniyle eleÅŸtiriler bitmemiÅŸ nihayetinde yine 11/4/2013 tarihli, 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle TMK"nın 7. maddesine 4. fıkra eklenmiÅŸ ve bazı fiiller 220/6"nın kapsamından çıkarılmıştır. Söz konusu fıkraya göre, terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına iÅŸlenen;
a)İkinci fıkrada tanımlanan suçu (Terör örgütünün; cebir ÅŸiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meÅŸru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere baÅŸvurmayı teÅŸvik edecek ÅŸekilde propagandasını yapmak, TMK m7/2),
b)6"ncı maddenin ikinci fıkrasında tanımlanan suçu (Terör örgütlerinin cebir, ÅŸiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meÅŸru göstermek, övmek de bu yöntemlere baÅŸvurmayı teÅŸvik eden bildiri veya açılamaları basmak veya yayımlamak, TMK m.6/2),
c)6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri YürüyüÅŸleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci tanımlanan kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılmak suçunu iÅŸleyenler hakkında TCK"nın 220/6 maddesinde tanımlanan suçtan dolayı ayrıca ceza verilmez ÅŸeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yasanın temelde yanlış uygulanması nedeniyle kamuoyuna yansıyan olumsuzlukları kaldırmak amacıyla yasanın özüne yönelik olmayan ancak uygulamadan kaynaklanan olumsuzlukları azaltmak için yapılan bu deÄŸiÅŸikler ile (11.4.2013 tarih 6459 sayılı Kanun 8. maddesiyle TMK"nın 7/4 düzenlemesi) sorunun daha da karmaşık hale getirilmesini saÄŸlamıştır. Bu deÄŸiÅŸiklikle kanun koyucu tarafından kanunun temelde yanlış uygulaması kanıksanarak bu yanlış uygulamanın sınırlarının daraltılması amaçlanmıştır.
Ancak düzenleme kanunun öngörülebilir kuralına aykırı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılıp toplantı ve gösteri hakkını kullandığını sanan kiÅŸinin ayrıca örgüt adına suç iÅŸlediÄŸi kabul edilerek, örgüt üyeliÄŸinde ceza alması AİHM kararlarına yasayla öngörülen, ulaşılabilir bir husus olmadığında sözleÅŸme hükümleri adil yargılama hakkına aykırıdır(Sunday Times- BirleÅŸik Krallık no 6538/74).
Silahlı örgütler açısından uygulanabilen bu hükmü düzenleyen kanun koyucunun amacının, örgütün organik yapısına katılmayan dışarıdan kiÅŸilerin, her ne ÅŸekilde olursa olsun, örgütün hayatta kalmasına veya güçlenmesine katkı saÄŸlayacak biçimde örgüt adına suç iÅŸlemesini önlemek olduÄŸu söylenebilir. Yine, bu hükmün düzenleniÅŸ amacının kamu barışını bozan suçlarla etkin mücadele etme gayesi olduÄŸu da söylenebilir.
Ancak kanun koyucu burada tercihini yaparak hangi suçların terör amacıyla iÅŸlenebilen suçlar olduÄŸunu tek tek katalog halinde saymak suretiyle bunun dışında ki suç tiplerini bu kapsamda kabul etmemiÅŸtir. Zira kanun koyucu 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 3. maddesinde, Türk Ceza Kanunun 302, 307, 309, 311, 312 ,313, 314, 315, 320. maddeleriyle 310. maddenin 1. fıkrasında yazılan suçları doÄŸrudan terör suçları olarak tanımlamıştır. Terör amacıyla iÅŸlenen suçları ise 4. maddede katalog halinde tek tek saymıştır. Kanuni sistematik gözönüne alındığında TCK"nın 314. maddesi, TCK"nın 220. maddesine göre daha özel bir düzenlemedir. TMK"nın 4. madde ise TCK"nın 314. maddesine göre daha özel düzenlemedir. Kanun koyucu TMK"nın 4. maddesinde katalog suç sistemini kabul ederek iradesini açıkça ortaya koymuÅŸtur. TCK"nın 2/3 maddesinde ki düzenlemede olduÄŸu gibi “kanunların suç ve ceza içeren hükümlerin uygulamasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniÅŸ yorumlanamaz” hükmüde gözönüne alındığında TMK"nın 4. maddesinde sayılan suçlar dışındaki suçların terör amacıyla iÅŸlenen suç kategorisine sokulmadığı için bu suçların örgüt adına iÅŸlendiÄŸi kabul edilerek örgüt üyeliÄŸinden ceza verilmesi mümkün deÄŸildir. Bunun dışında kanun koyucu 3713 sayılı yasada yapılan deÄŸiÅŸiklerle ifade özgürlüÄŸü ve toplantı ve gösteri yürüyüÅŸü hakkının bu düzenleme kapsamında olmadığı belirtmiÅŸtir. 3713 sayılı yasada deÄŸiÅŸiklik yapan 5532 sayılı yasanın gerekçesi üzerinden kamuoyunda suçların kapsamının geniÅŸ olduÄŸu eleÅŸtirileri üzerine tasarının deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ olması ve yasanın genel gerekçesi dikkate alındığında terör suçlarında örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen failin örgütü üyesi olarak cezalandırılabilmesi için iÅŸlemiÅŸ olduÄŸu suçun 3713 sayılı yasanın 4. maddesinde sayılan suçlardan olması gerektiÄŸi, iÅŸlenen suçun örgütün amacı doÄŸrusunda yaptığı çaÄŸrı sonucunda iÅŸlenmesi gerektiÄŸi , terör amacıyla iÅŸenen suçlarda yasada tek tek sayıldığına göre bu sayılan suçların dışındaki suçların terör amacıyla veya terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde iÅŸlenebileceÄŸini kabulünün mümkün olmadığı bu nedenle de terör amacıyla veya terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde iÅŸlenemeyecek bir suç iÅŸleyen faalin terör örgütü üyesi gibi cezalandırılması mümkün deÄŸildir (Prof. Dr. Feridun Yenisey, Doç. Dr. Namık Kemal Topçu, Yrd. Doç. Dr. Önder Tozman, Yrd. Doç Dr. Kemal Åžahin, Örgütlü suçlar ve terör suçları- Avrupa Konseyi Ortak Projesi, adı geçen eser s. 157, 158)
Kanun koyucu TMK"nın 4 maddesinde TCK"da düzenlenen bazı suçlar yanında 5 tane özel yasa sayılmasına raÄŸmen 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri kanunu bu suçlar arasında sayılmamıştır. Kanun koyucu esas itibariyle Anayasamızda, Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesinde ve 2911 sayılı yasada düzenlenen ifade özgürlüÄŸü, toplanma ve örgütlenme özgürlüÄŸü kapsamındaki Uluslar arası taahütlerine aykırılık teÅŸkil etmemesi düÅŸüncesiyle ifade ve toplanma ve örgütlenme özgürlüÄŸünü düzenleyen 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleri kanunu katalog suçlar arasında saymamıştır.
Dolayısıyla TMK"nın 4. maddesinde sayılmayan bir suçu örgüt adına iÅŸlenmiÅŸ terör suçu kabul ederek ayrıca örgüt üyeliÄŸinden cezalandırılmasına karar verilmesi “suçta ve cezada kanunilik ilkesi”ne (kanunsuz suç ve ceza olmaz) aykırıdır. İkinci aykırılık unsuru ise toplantı ve gösteri yürüyüÅŸüne katılan ve bu hakkını kullandığını düÅŸünen kiÅŸinin kanunda “ulaşılabilir ve öngörülebilir” ÅŸekilde düzenlenmeyen TCK"nın 220/6 ve 314/3 maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2 maddesinde düzenlenen terör örgütü üyesi olarak cezalandırılması mümkün deÄŸildir.
Avrupa BirliÄŸi unsurları tarafında Terörle Mücadele Kanununda deÄŸiÅŸiklik yapılması isteÄŸi, TMK"nın mevcut 4. madde düzenlenmesi doÄŸru uygulandığı takdirde hiçbir ÅŸekilde TMK"da deÄŸiÅŸiklik yapmaya gerek yoktur.
Açıklanan gerekçelerle; Mahkeme kararı ve Dairemizin kararı, Anayasa, AİHS, yasalarımız ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararlarına aykırıdır. Bu nedenle çoÄŸunluk görüÅŸüne katılmıyorum.




 

 

 

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.