Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma - Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5731 Esas 2016/4926 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5731
Karar No: 2016/4926
Karar Tarihi: 28.09.2016

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma - Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5731 Esas 2016/4926 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2016/5731 E.  ,  2016/4926 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : KiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma, Devletin birliÄŸini
ve ülke bütünlüÄŸü bozma, Ruhsatsız ateÅŸli silahlarla
mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma
Hüküm : 1-Her iki sanık hakkında ayrı ayrı;
a)TCK’nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın
53, 58, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
b)TCK"nın 109/1, 109/3-b, 109/3-f, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
2-Sanık ... hakkında; 6136 sayılı
Kanunun 13/1, TCK"nın 52/2-4, 54, 63. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
.

Dosya incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:
5070 sayılı Kanunun 5 ve 22. maddeleri gereÄŸince elektronik imza ile imzalandığı belirtildiÄŸi halde, 03.03.2016 tarihli duruÅŸma tutanağının 169988 sicil nolu katip tarafından elektronik veya fiziki olarak imzalanmadığı tespit edilmekle, mevcut eksikliÄŸin mahallinde giderilmesi mümkün görülmüÅŸ, adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla deÄŸiÅŸik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aÅŸamasında resen uygulama yapılabileceÄŸi nazara alındığında hüküm fıkrasındaki "TCK 52/4. maddesi gereÄŸince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine" iliÅŸkin ihtarat sonuca etkili görülmemiÅŸtir.
23.07.2016 tarihinde yürürlüÄŸe giren 667 sayılı KHK"nın 6/1-i. maddesindeki ”Hâkim veya mahkemenin uygun gördüÄŸü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletiÅŸim tekniÄŸinin kullanılması suretiyle ÅŸüpheli veya sanığın sorgusu yapılabilir veya duruÅŸmalara katılmasına karar verilebilir” hükmü gereÄŸi, tebliÄŸnamedeki, sanıkların segbisle savunmaları alınarak savunma haklarının kısıtlanması nedeniyle, bozma içeren görüÅŸe iÅŸtirak edilmemiÅŸtir.
I-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede,
Yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliÄŸine ve kovuÅŸturma sonuçlarına uygun ÅŸekilde vasfı tayin edilmiÅŸ, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiÅŸ, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiÅŸ olduÄŸundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma, devletin birliÄŸini ve ülke bütünlüÄŸü bozma suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede,
Sanıkların mensubu bulunduÄŸu silahlı çete niteliÄŸindeki PKK/KCK terör örgütünün ülke topraklarından bir kısmını devlet hakimiyetinden ayırıp, bu bölgede bağımsız ayrı bir devlet kurmak ÅŸeklindeki amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemler gerçekleÅŸtirmesi halinde 5237 sayılı TCK"nın 302. maddesinde tanımlanan suç oluÅŸacaktır.
Dosya kapsamındaki delillere uygun yerel mahkemenin kabulüne göre, sanıkların eylem ve faaliyetleri bakımından silahlı terör örgütünün üyesi olduklarına kuÅŸku yoktur. Tartışılması gereken husus suç tarihinde nüfus kaydına göre 13 yaşında bulunan maÄŸdur ..."in örgüt üyesi olarak istihdam edilmek üzere bu örgütün kırsal alanındaki kamplarına hukuka aykırı ÅŸekilde veya zorla götürülmesinin amaç suçu gerçekleÅŸtirmeye elveriÅŸli araç suç (vahim eylem) oluÅŸturup oluÅŸturmadığıdır.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu tarafından 20.11.1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Haklarına Dair SözleÅŸmenin 17, 29 ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası, 1923 tarihli Lozan AntlaÅŸması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkı saklı tutulmak suretiyle TBMM"yce onaylanarak, 27.01.1995 tarih ve 22184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak iç düzenleme haline dönüÅŸmüÅŸtür. SözleÅŸme hükümlerine göre “18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır”. (B.M.Ç.H. s/1. madde) Aynı doÄŸrultuda (5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 3/1-a, TCK 6/1-b maddeleri),
Taraf devletler, her çocuÄŸun temel yaÅŸama hakkına sahip olduÄŸunu kabul ederler. ÇocuÄŸun hayatta kalması ve geliÅŸmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler (a.g.s. 6. md.),
Her ne nedenle ve hangi biçimde olursa olsun, çocukların kaçırılmaları, satılmaları veya fuhuÅŸa konu olmalarını önlemek için ulusal düzeyde devletler her türlü önlemleri alır (a.g.s. 35. md.),
EsenliÄŸine herhangi bir biçimde zarar verebilecek her türlü sömürüye karşı çocuÄŸu korurlar. (a.g.s 36. md.)
15 yaşından küçük çocukların çatışmalara doÄŸrudan katılmaması için uygun önlemler alınır (a.g.s. 38. md.),
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, sözleÅŸmeyle çocukların temel yaÅŸama hakkının saÄŸlanması her türlü müdahale, saldırılara ve sömürüye karşı korunması, özellikle 15 yaşından küçük çocukların çatışmalara doÄŸrudan katılmasının engellenmesi için devletlere pozitif yükümlülük yüklenmiÅŸtir.
Ceza hukukumuzda, yaÅŸ küçüklüÄŸü ceza sorumluluÄŸunu azaltan nedenlerdendir. Çocuklarda 12-15 yaÅŸ diliminde, iÅŸlediÄŸi fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama davranışlarını yönlendirme yeteneÄŸi yeterince geliÅŸmemiÅŸ ise ceza sorumluluÄŸu yoktur. Bu yetenek geliÅŸmiÅŸ ise yaşın kusurluluÄŸu azaltıcı etkisi nedeniyle kanun koyucu cezada indirim öngörmüÅŸtür.
4721 sayılı TMK"nın 10. maddesi gereÄŸince “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kiÅŸinin fiil ehliyeti vardır”. 11. maddede ise erginlik yaşı 18 olarak kabul edilmiÅŸtir. 15 yaşını bitiren çocuk kendi isteÄŸi, velisinin rızası ve mahkeme kararı ile ergin kılınabilir. GörüldüÄŸü üzere Medeni Hukukumuzda ergin kılınmak için 15 yaşın bitirilmesi kriter alınmıştır. Ceza Hukukunda ise kiÅŸinin ÅŸahsına sıkı sıkıya baÄŸlı haklar yönünden rıza açıklamada 15 yaşın esas alındığı anlaşılmaktadır. Nitekim hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilen ilgilinin rızasına iliÅŸkin TCK"nın 26/2 maddesindeki düzenlemede, geçerli bir rızanın varlığının kabulü için;
a-KiÅŸinin üzerinde mutlak surette tasarruf edeceÄŸi bir hakka iliÅŸkin olmalı,
b-KiÅŸi rıza açıklamaya ehliyeti bulunmalı,
c-Rızanın fiilden önce, en azından fiilin iÅŸlendiÄŸi sırada açıklanmalıdır. Åžartlarına tabi tutulmuÅŸtur.
Hürriyeti tahdit suçunda ilgilinin rızasının hukuki deÄŸer ifade edebilmesi için, üzerinde tasarruf edebileceÄŸi bir hakka iliÅŸkin olması, rıza açıklayanın olayları algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneÄŸinin geliÅŸmiÅŸ olmasının yanında, 15 yaşını bitirmiÅŸ bulunması ve fiilden önce en azından fiilin iÅŸlendiÄŸi sırada rızayı açıklaması gereklidir. Aksi takdirde geçerli bir rızanın varlığından söz etmek olanaklı deÄŸildir. Bu durumda 15 yaşım bitirmeyen kiÅŸinin cebir, ÅŸiddet, tehdit ya da hile kullanmaksızın hukuka aykırı ÅŸekilde hürriyetinin sınırlanması halinde hürriyeti tahdit suçunun basit ÅŸekli oluÅŸacaktır... hukuki deÄŸer ifade etmeyecektir.
Bu suçun, amaç suçu gerçekleÅŸtirmeye elveriÅŸli olup olmadığına gelince, kusurluluk yeteneÄŸi tam olarak geliÅŸmemiÅŸ, Medeni Hukuk bakımından ergin olarak kabul edilmediÄŸinden fiil ehliyetin bulunmayan çocukların, silahlı terör örgütlerinin emrine verilip, onların savaÅŸçı olarak yetiÅŸtirilmesi örgütün amaçları doÄŸrultusunda silahlı çatışmalara sürülerek gerek kendileri için gerekse baÅŸka ÅŸahıslar bakımından tehlikeli, suç makinesi haline dönüÅŸtürülmeleri, amaç suçu iÅŸlemeye elveriÅŸli kabul edilebileceÄŸinden mahkemenin kabulünde isabetsizlik yok ise de; kayden 18.02.2001 doÄŸumlu olan, ancak aynı zamanda Anadolu Lisesi 11. sınıfında öÄŸrenci olan maÄŸdurun yaşının tespiti suçun vasıflandırılması açısından önem arz edecektir.
MaÄŸdur .... doÄŸum kayıtları getirtilip incelenerek hastanede doÄŸup doÄŸmadığı ve maÄŸdurun Adlı Tıp Kurumuna sevki saÄŸlanarak suç tarihindeki kemik yaşı tespit edildikten sonra, 15 yaşından küçük ise yukarıda açıklanan kriterlere göre karar verilmesi, 15 yaşından büyük olması durumunda ise maÄŸdurun velisinin ÅŸikayetçi olmaması nedeniyle kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun oluÅŸmayacağı ve sanıkların TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılmalarının gerekeceÄŸi gözetilerek, sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik araÅŸtırma ile yazılı ÅŸekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruÅŸmada ileri sürdükleri temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tahliye taleplerinin reddine, 28.09.2016 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.








TEFHİM ŞERHİ:
28.09.2016 Tarihinde verilen iÅŸ bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı .... huzurunda, duruÅŸmada sanıklar ... ve ..."ın savunmalarını yapmış bulunan Av. ..."nın yokluÄŸunda, 05.10.2016 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.









 

 

 

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.