Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada hüküm tarihinden sonra dosya içerisine konulduğu anlaşılan, atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olan; Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 31.07.2017 tarihli yazısı ile dosyaya gönderilen detaylı Bylock tespit ve değerlendirme tutanağının ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2017 tarihli yazısı ile dosyaya gönderilen Bylock tespit ve değerlendirmeye ilişkin bilirkişi raporunun duruşmada sanık ve müdafiisine okunup diyecekleri sorularak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair Elazığ Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen eksik ve yetersiz belgeye dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı ilk derece kararında ve 14.07.2017 tarih 2017/1143 - 4758 sayılı ilamında açıklandığı üzere, silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY yapılanmasına üyelikten hüküm verilirken, hüküm fıkrasının 1 maddesinde silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi yollamasıyla sanıkların cezalandırılmasına karar verilerek hükümle, gerekçe arasında çelişki yaratılması, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.