Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2627 Esas 2018/3208 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2627
Karar No: 2018/3208
Karar Tarihi: 10.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2627 Esas 2018/3208 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Silahlı terör örgütüne üye olan sanığın istinaf başvurusu esastan reddedildi. Sanığın örgütle organik bağ kurarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve suçu işlediği kabul edildi. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı sonucuna ulaştı. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63.

16. Ceza Dairesi 2018/2627 E. , 2018/3208 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın savunmaları, Bylock Tespit ve Değerlendirme tutanağı, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamından, sanığın örgütle organik bağ kurmak suretiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olarak silahlı terör örgütüne üye olmak suçun işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığından, gerekçedeki "sanığın etkin pişmanlık göstererek ve samimi ikrarda bulunarak, sohbet adı altında örgüt toplantılarına katılmak, himmet adı altında örgüte parasal yardımda bulunmak, komserlik sınavında örgüt aracılığıyla sınav sorularını temin etmek" şeklindeki sehven yazılan ibareler sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.