Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut olayda sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında; istinaf aşamasında dosyaya gönderilen başka dosya şüphelis...’ya ait ifade tutanağı ile temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren Tespit ve Değerlendirme tutanakları ile yine temyiz aşamasında dosyaya gönderilen Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının 21.02.2018 tarihli veri inceleme raporu, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.