Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/520 Esas 2018/4720 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/520
Karar No: 2018/4720
Karar Tarihi: 06.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/520 Esas 2018/4720 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2018/520 E. , 2018/4720 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.01.2018 tarih ve 2018/520 sayılı yazısı ile,
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ÅŸüpheli ... hakkında yapılan soruÅŸturma evresi sonucunda Balıkesir Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca düzenlenen 20.10.2017 tarihli ve 2017/10728 soruÅŸturma, 2017/4461 esas, 2017/1007 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170 ve 174/1-a-b maddeleri gereÄŸince iki bent halinde gösterilen nedenler gereÄŸince iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli ve 2017/290 sayılı kararına yönelik itirazın kısmen kabulü ile iade kararının 1 nolu bendinde belirtilen iade nedeni yönüyle iade kararının kaldırılmasına, iade kararının 2 nolu bendinde belirtilen iade nedeni yönüyle itirazın reddine iliÅŸkin Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/696 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, dijital inceleme sonuçları gelmeden kamu davası açılmasına karşın ÅŸüpheli hakkında toparlanan delillerin silahlı terör örgütü üyesi olma suçuna iliÅŸkin yeterli ÅŸüphe nedenlerini oluÅŸturduÄŸu ve hakkında kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte olduÄŸu, dijital inceleme sonuçları da dahil olmak üzere diÄŸer tüm deliller mahkemesince deÄŸerlendirilerek sonucuna göre karar verilebileceÄŸi gözetilmeksizin, merciince yapılan itirazın iddianamenin iadesi kararının 2 nolu bendinde belirtilen iade nedeni yönünden de kabulüne karar verilmesi yerine yazılı ÅŸekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiÅŸtir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel MüdürlüÄŸünün 11.01.2018 gün ve 94660652-105-10-12268-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak, Dairemize gönderilmiÅŸtir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
OLAY:
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli ve 2017/90 değişik iş sayılı kararma karşı yapılan itirazın kısmen reddine ilişkin Balıkesir 3. Ağır Ceza
Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/696 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Sındırgı Kaymakamlığınca FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı olması nedeni ile görevden uzaklaÅŸtırılan kiÅŸilere ait listede adının bulunması nedeni ile baÅŸlatılan soruÅŸturma kapsamında, 06.02.2001 tarihinden itibaren Bank Asya"da hesabının bulunduÄŸu, 31.03.2017 tarihli İl Emniyet MüdürlüÄŸü yazısı ve eki belgelerde bylock programı kullanmadığı, 30.06.2017 havale tarihli belgeye göre aktif eÄŸitimciler sendikasına üye olduÄŸu, örgüt üyelerinin yurt dışına kaçarak irtica talebinde bulunmaları nedeni ile yapılan talep doÄŸrultusunda Sındırgı Sulh Ceza HakimliÄŸinin 26.07.2017 tarihli 2016/140 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı dosya üzerinden verilen karar ile hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmak sureti ile adli kontrol tedbiri uygulanan, 23.08.2016 tarihli yazı cevabına göre Krea içerik hizmetleri Anonim ÅŸirketinde TC numarasına göre kaydı bulunmayan ancak aynı isimde birden fazla kiÅŸinin bulunduÄŸu bildirilen, 2014 -2016 yılı 6 aylarına yönelik aktif eÄŸitimciler sendikasına ait aidat makbuzları celp edilen, Sındırgı Sulh Ceza HakimliÄŸinin 2017/26 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı 24.01.2017 tarihli kararı ile ikametinde arama yapılmasına ve bulunan unsurlara CMK 127 ve 134 maddeleri iÅŸlem yapılmasına yönelik izin verilen, Sındırgı İlçe Emniyet MüdürlüÄŸünün 25.01.2017 tarihli tahkikat evrakı konulu yazısında ikametinde rastlanılmadığı belirtilen, 25.01.2010 tarihli oto arama tutanağında suç unsuruna rastlanılmadığı belirtilen, aynı günlü diÄŸer tutanakta pazarda meyve sebze satmaya gitmesi nedeni ile ikametinde bulunmadığı ancak ÅŸahsın gitmesi muhtemel pazar yerlerinde yapılan aramada bulunamadığı belirtilen, 25.01.2010 tarihli ev arama tutanağında 11 adet aralarında dijital materyallerinde bulunduÄŸu delillere el konulduÄŸu belirtilen, ÅŸüpheli ... ile çeÅŸitli yurt, dernek ve dershanelere ait emanete kayıtlı olduÄŸu belirtilen içerisinde dershane kayıtları, gazete abonelik bilgileri, SGK kayıtları, Bank Asya Makbuzları gibi çeÅŸitli materyallere yönelik dökümanların incelenmesi kapsamında hazırlanan 23.02.2017 tarihli tutanakta belirtilen emanete kayıtlı dökümlerde Zaman Gazetesine ait 01.01.2014-15.04.2014 tarihli 202 referansa göre çıkmış abone listesinde adı ve telefon numarasının yer aldığının belirtildiÄŸi, 27.01.2017 tarihinde hakkında CMK"nın 94 maddesi uyarınca yakalama kararı çıkartılan, 27.01.2017 tarihinde Mudanya"da ilçe emniyet müdürlüÄŸüne kendiliÄŸinden gelerek teslim olması sonucunda yakalanarak gözaltına alınan, muhafaza altına alma tutanaklarına göre yakalandığında üzerinde Bank Asya kartı, cep telefonu, kimlik kartı, tesis giriÅŸ kartı ve sim kart bulunan, 24.01.2017 tarih ve 2017/65 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı Mudanya Sulh Ceza HakimliÄŸi ve 29.01.2017 tarihli 2017/36 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı Sındırgı Sulh Ceza HakimliÄŸi kararı ile muhafaza altına alınan materyallere yönelik CMK"nın 127, 134 maddeleri kapsamında onama ve inceleme izni verilen, 29.01.2017 tarihinde müdafii huzurunda Sındırgı Cumhuriyet BaÅŸsavcılığında ve 2017/5 sayılı Sındırgı Sulh Ceza HakimliÄŸinde yapılan sorgularında kısaca öÄŸretmen iken açığa alınmasına müteakip meslekten ihracına karar verildiÄŸini, örgüt üyesi olmadığını, örgüt sohbetlerine katılmadığını, kızını Körfez Dershanesine gönderdiÄŸini ancak sınavlara hazırlanması için Zaman gazetesine üye olup olmadığını hatırlamadığını; savcılık sorgusunda ise olmadığını, Bank Asya dahil olmak üzere çeÅŸitli bankalara ait kredi kartlarının bulunduÄŸunu, faizsiz sistem nedeni ile hesap açtığını, Zaman gazetesi veya Yenibahar dergisine abone olup olmadığını hatırlamadığını, Bank Asya"ya 2014 yılında para yatırmasının kredi kartı borcu nedeni ile olduÄŸunu, baÅŸkaca sendikalara üye iken ayrılmak sureti ile tarihini hatırlamadığı zamanda ...Sen sendikasına üye olduÄŸunu ancak, 2016 yılında kendiliÄŸinden istifa ettiÄŸini, dini sohbetlere katılmadığını, sadece dini günlerde namaz kıldığı cami cemaati ile yapılan toplantılara bir kaçına katıldığını,bu toplantılara zaten ilçe genelinin katıldığını, Mudanya"da evinde bulunan ... ve ... yayınlarına ait kitapların babasına ait olduÄŸunu, babasının emekli polis memuru olduÄŸunu ve yaÅŸlı birisi olduÄŸunu, Sındırgı"dan ayrıldıktan sonra babasının yanına yerleÅŸtiÄŸini, aynı evde dokuz kiÅŸi kaldıklarını, 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin olduÄŸu tarihte tatilde olduÄŸunu öncesinde haberinin olmadığını, yapının illegal bir yapı olduÄŸunu 15 Temmuzda öÄŸrendiÄŸini ancak eÄŸitimci gözü ile düÅŸündüÄŸünde dershane ve yurtların bir ÅŸeyler yapabileceklerini düÅŸündüÄŸünü özetle beyan eden ve hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilen, 04.05.2017 tarihinde Sındırgı Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca 2017/62 sayılı yetkisizlik kararı verilerek Mudanya Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına soruÅŸturma dosyası gönderilmesine müteakip; Mudanya Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 09.05.2017 tarihli 2017/103 sayılı yetkisizlik kararı ile oluÅŸan yetki uyuÅŸmazlığı kapsamında Yalova Ağır Ceza Mahkemesinin 29.05.2017 tarihli 2017/639 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı kararı ile Sındırgı Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine 30.06.2017 tarihinde hazırlanan fezleke kapsamında, Balıkesir Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 2017/4461 esas ,2017/1007 numaralı 20.10.2017 tarihli iddianamesi ile hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan meslekten ihraç edilmesi, Bank Asya hesabının bulunması, ...Sen sendikasına üye olması, sohbetlere katıldığına dair çeliÅŸkili beyanlarda bulunması, zaman gazetesine ait listelerde referans veren kiÅŸiler arasında isminin bulunması, Bank Asya kartı ile yasaklı olduÄŸu belirtilen yayınevlerince basılan kitapların bulunması ve tevilli ikrarı dikkate alınarak cezalandırılması istemi ile soruÅŸturmanın sonlandırılarak ÅŸüpheli sıfatıyla ... hakkında iddianame tanzim edildiÄŸi ;
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2017 tarih ve 2017/290 iddianame deÄŸerlendirme numaralı kararı ile 1 numaralı sebep olarak; sanığın Bank Asya hesap hareketlerine yönelik bilirkiÅŸi raporu alınmamış olması, 2 numaralı sebep olarakta dijital materyallere yönelik rapor sonucunun beklenilmeden dava açılması nedeni ile suçun sübutuna etki edeceÄŸi mutlak sayılan delillerin toplanılmadan düzenlenen iddianamenin iadesine yönelik karar verilmesi üzerine, Balıkesir Cumhuriyet BaÅŸsavcı vekilinin yasal süresi içerisinde kısaca 1 nolu iade sebebinin mahkemenin takdirinde olan bilirkiÅŸi tayini ve delillerin takdiri hususuna yönelik olması nedeni ile ayrıca hesap hareketlerinin incelenmesinin uzmanlığı gerektirmediÄŸi, zaten 2013-2014 yıllarında hesaplarda sıfır bakiye göründüÄŸü, hesap hareketlerinin deÄŸil hesabın bulunmasının iddianamede delil olarak gösterildiÄŸi; 2 numaralı sebep yönünden ise; dijital materyallerin delil olarak gösterilmediÄŸi, inceleme sonucunda suç unsuruna rastlanılmasa dahi kamu davası açılmasına karar verildiÄŸi, ÅŸüphelinin etkinliklere katılması, kızının örgüte ait eÄŸitim kurumunda eÄŸitim görmesi, sendika üyeliÄŸinin bulunması, banka hesabının bulunması, ihraç edilmiÅŸ olması,
örgüt yayınevlerine ait kitapların evinde ele geçirilmiÅŸ olması, örgüte ait gazete aboneliÄŸinin olması, tevilli ikrarı dikkate alınarak kamu davasının açıldığını belirterek yaptığı itirazın Balıkesir 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2017 tarihli kararı ile yerinde görülmeyerek dosyanın itiraz merciine gönderilmesi üzerine Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz merci sıfatıyla 2017/696 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı 07.11.2017 tarihli kararı ile bilirkiÅŸi raporu alınmasına dair 1 nolu iade gerekçesinin yerinde görülmediÄŸi ancak 2 nolu iade gerekçesi olarak belirtilen suçun subütuna etki edecek delillerden olan dijital inceleme sonuçları beklenilmeden iddianame tanzim edilmesinin, bu delilin toplanılmadan kamu davası açılmasının CMK"nın 174/1-b maddesine açıkça aykırı olacağı gerekçesi ile itirazın Kısmen Kabulü ile 1 nolu bend yönünden iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına, 2 nolu bend yönünden ise itirazın reddine kesin olarak karar verildiÄŸi görülmüÅŸtür.
KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Dairemizce çözülmesi gereken uyuÅŸmazlık ÅŸüpheli tarafından rızaen teslim ettiÄŸi dijital materyaller hakkında inceleme raporu sonucu beklenilmeden tanzim edilen iddianamenin, suçun sübutuna etki edeceÄŸi mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenmesi gerekçesi ile iadeye konu olup olmayacağı noktasındadır.
YASAL MEVZUAT
Kanun yararına bozma, kesinleÅŸen hükümde verildiÄŸi zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka iliÅŸkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduÄŸundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
Kamu davasını açma görevi
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Åžüphelinin kimliÄŸi,
b) Müdafii,
c) Maktul, maÄŸdur veya suçtan zarar görenin kimliÄŸi,
d) MaÄŸdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e)Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kiÅŸinin kimliÄŸi,
f) Åžikâyette bulunan kiÅŸinin kimliÄŸi,
g) Åžikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun iÅŸlendiÄŸi yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k) Åžüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluÅŸturan olaylar, mevcut delillerle iliÅŸkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, ÅŸüphelinin sadece aleyhine olan hususlar deÄŸil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, iÅŸlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiÄŸi; suçun tüzel kiÅŸinin faaliyeti çerçevesinde iÅŸlenmesi halinde, ilgili tüzel kiÅŸi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
Kamu davasını açmada takdir yetkisi
Madde 171 – (DeÄŸiÅŸik: 6/12/2006 – 5560/22 md.)
(1) Cezayı kaldıran ÅŸahsî sebep olarak etkin piÅŸmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koÅŸulların ya da ÅŸahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuÅŸturmaya yer olmadığı kararı verebilir.
(2) 253"üncü maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcısı, soruÅŸturulması ve kovuÅŸturulması ÅŸikâyete baÄŸlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli ÅŸüphenin varlığına raÄŸmen, kamu davasının açılmasının beÅŸ yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören, bu karara 173"üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir.
(3) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilmesi için, uzlaÅŸmaya iliÅŸkin hükümler saklı kalmak üzere;
a) Åžüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmamış bulunması,
b) Yapılan soruÅŸturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi halinde ÅŸüphelinin suç iÅŸlemekten çekineceÄŸi kanaatini vermesi,
c) Kamu davası açılmasının ertelenmesinin, ÅŸüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması,
d) Suçun iÅŸlenmesiyle maÄŸdurun veya kamunun uÄŸradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
koÅŸullarının birlikte gerçekleÅŸmesi gerekir.
(4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç iÅŸlenmediÄŸi takdirde, kovuÅŸturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç iÅŸlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı iÅŸlemez.
(5) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine iliÅŸkin kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruÅŸturma veya kovuÅŸturmayla baÄŸlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (DeÄŸiÅŸik: 25/5/2005 - 5353/27 md.)
(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruÅŸturma evrakının verildiÄŸi tarihten itibaren onbeÅŸ gün içinde soruÅŸturma evresine iliÅŸkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceÄŸi mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaÅŸmaya tâbi olduÄŸu soruÅŸturma dosyasından açıkça anlaşılan iÅŸlerde önödeme veya uzlaÅŸma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiÅŸ sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuÅŸturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Buna göre;
CMK"nın 170/2. maddesinde soruÅŸturma evresi sonunda toplanan delillerin, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturması halinde Cumhuriyet savcısının bir iddianame düzenleyeceÄŸi, 170/3. maddesinde iddianamede hangi hususların gösterileceÄŸi, 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceÄŸi belirtilmiÅŸtir. İade nedenleri arasında sayılmayan sebeplerden dolayı iddianame iade edilemez. Ancak iddianamenin iadesi kararı kesinleÅŸmiÅŸse, CMK"nın 174/4. maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısı kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuÅŸturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir.
Madde "SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." demiÅŸtir.
Åžüphe kelime manası hukuk sözlüklerinde "Bir olguyla ilgili gerçeÄŸin ne olduÄŸunu kestirememekten doÄŸan kararsızlık, kuruntu, iÅŸkil, ÅŸüphe, acaba" olarak tanımlanmıştır. (http://www.sozluk.adalet.gov.tr./ Adalet Bakanlığı Hukuk SözlüÄŸü, 09.06.2018 tarihi itibari ile)
Yasa koyucu masumiyet karinesi baÅŸta olmak üzere diÄŸer Ceza Muhakemesi ilkeleri de dikkate alınarak, soruÅŸturmanın baÅŸlaması, kamu davasının açılması, koruma tedbirlerinin uygulanması gibi muhakeme faaliyeti evrelerindeki çeÅŸitli iÅŸlem ve tedbirlerin uygulanmasına yönelik olarak aranan koÅŸullarda; makul ÅŸüphe, yeterli ÅŸüphe, kuvvetli suç ÅŸüphesi gibi ifadelere yer vermek sureti ile deliller ile desteklenen ÅŸüpheye yönelik derecelere vurgu yaptığı 5271 sayılı yasanın muhtelif hükümlerinde açıkça görülmektedir.
Åžüpheye yönelik sınıflandırmalar ve adlandırmalarda doktrinde farklılıklar olduÄŸu görülse de; mahiyeti itibari ile maddi gerçeÄŸin ortaya çıkartılmasına yönelik olarak Ceza Muhakemesi evrelerindeki iÅŸlemlerde ÅŸüphe dereceleri kabul görmektedir. Bu kapsamda terminoloji açısından "Åžüphenin varlığı ve kuvvet derecesi ceza yargılaması açısından büyük önem taşır. Yargılamanın her aÅŸamasında buna baÅŸvuran makamların görevlerine ve baÅŸvurulan tedbirin niteliÄŸine göre farklılık gösterebilir. Åžüphe, soruÅŸturma ve kovuÅŸturma makamlarının delillere ve olgulara dayanan bir tahminidir. Bu tahmin yanılma payını da içermektedir. Åžüphe, bu yanılma payının derecesine göre sınıflandırılabilir. Ceza yargılamasında ÅŸüphenin basit, makul, yeterli ve kuvvetli ÅŸüphe olmak üzere çeÅŸitli derecelerinden bahsedilebilir.... Åžüphe, bazen zayıf, bazen kuvvetlidir. Åžüphenin kuvvet derecesini ölçen unsur, delil ve emarelerdir. Åžüpheyi tarif etmeye yarayan delillerin kuvveti, ÅŸüphenin kuvvetini belirler. Bazı yazarlar ÅŸüpheyi temelde ikiye ayırarak incelerler. Delillerin kuvveti az ise basit ÅŸüpheden, deliller nicelik olarak fazla ya da kuvvet derecesi yeterli ise yoÄŸun ÅŸüpheden söz edilmektedir. YoÄŸun ÅŸüphe, eldeki delillerin nicelik olarak çok olması, delil kuvvetinin de yeterli olması ya da diÄŸer deyimle kuvvetli delillerin bulunması halidir. Bu ikili ayrıma göre, yoÄŸun ÅŸüphe de kendi içinde yeterli ÅŸüphe ve kuvvetli ÅŸüphe diye ikiye ayırılır. Buna göre, basit ÅŸüphenin dayanağı olan deliller genellikle basit, yetersiz veya azdır. Eldeki deliller sayıca az deÄŸilse ya da delilin kuvvet derecesi yeterli veya kuvvetli ise yoÄŸun ÅŸüpheden söz edilir. Hakkında dava açıldığında yargılama sonucunda elde edilen delillerin durumuna göre, mahkumiyet verilmesi ihtimali beraat kararına göre daha yüksek ihtimal ise yeterli ÅŸüphe var kabul edilir; sanığın mahkum olması kuvvetle muhtemel ise kuvvetli ÅŸüphe var demektir. Kunter-Yenisey-NuhoÄŸlu, “umma”, “zehap”, “isnad”, “makul ÅŸüphe”, “yeterli ÅŸüphe”, “kuvvetli ÅŸüphe” terimlerine yer vermektedir. ...’e göre ÅŸüphe temelde üçe ayrılır. Basit, yeterli ve kuvvetli ÅŸüphe. Makul ÅŸüphe bu üçlü ayrımın dışında kalır. ... ve ... de, ÅŸüphenin kuvvet derecelerini dörde ayırarak incelerler: SoruÅŸturmayı baÅŸlatan basit ÅŸüphe, makul ÅŸüphe, yeterli ÅŸüphe, kuvvetli ÅŸüphe.
SoruÅŸturmanın baÅŸlamasında delillere dayanan basit bir süphenin bulunması gereklidir.
Åžüphelinin söz konusu suçu iÅŸlemiÅŸ olma ihtimalinin iÅŸlememiÅŸ olma ihtimalinden daha fazla ve güçlü olması halinde ise yeterli ÅŸüpheden söz edilmelidir.
Yeterli ÅŸüphe, yeterli delille ortaya konulur. Delillerin yeterli bir ÅŸüphe oluÅŸturup oluÅŸturmadığı konusunda karar verme yetkisi Cumhuriyet savcısına aittir. (CENTEL Nur/ZAFER Hamide; Ceza Muhakemesi Hukuku 6. Baskı, s: 425-426)
Cumhuriyet savcısı baÅŸlatılan soruÅŸturma sonucunda yeterli ÅŸüpheye ulaÅŸması halinde kamu davası açmak mecburiyetindedir.
Bu aÅŸamada iddianamenin iadesi nedenleri arasında sayılan “Suçun sübutuna etki edeceÄŸi muhakkak sayılan delil” tabirinden neyin kastedildiÄŸi hususu önem arz etmektedir. Doktrinde de bu hususta görüÅŸ ayrılıkları bulunduÄŸu, iddianamenin iadesi müessesi kapsamında süreç içerisinde ortaya çıkan uyuÅŸmazlıklar ile ilgili olarak Yargıtay kararları ışığında kavramın içeriÄŸinin belirlendiÄŸi bilinmektedir. Kavrama dosyanın nevi ÅŸahsına münhasır durumunu göz önüne alınmak sureti ile anlam yüklemek gereklidir.
Yeterli ÅŸüphe ve yeterli delil kavramı birbirinden farklı kavramlardır. Delil bilindiÄŸi üzere ispat hukuku ile ilgili bir konudur. Bu kapsamda ÅŸüphe ve ÅŸüpheye
yönelik derecelendirmeler delil kavramından daha geniÅŸ bir alanı kapsamaktadır. CMK"nın 217. maddesinde de belirtildiÄŸi ÅŸekilde hukuka uygun yöntemler ile elde edilmesi ÅŸartıyla; yüklenen suçun her türlü delil ile ispatlanabileceÄŸi; kamu davasının mecburiliÄŸi ilkesi uyarınca Cumhuriyet savcısınca hazırlanan iddianamenin kabulünü müteakip yapılacak yargılamada, delillerin serbestliÄŸi, adil yargılanma hakkı ve diÄŸer muhakeme hukuku ilkeleri de dikkate alınarak yapılacak muhakeme sonucunda; hakim veya mahkeme yasalara uygun olarak vicdani kanaatine göre delilleri takdir etmek sureti ile karar verecektir.
Ceza yargılama hukukumuza 5271 sayılı CMK nın 174. maddesi ile getirilen iddianemenin iadesi kurumu esas itibari ile, yargılamanın makul sürede sonuçlanması ve ÅŸüpheli/sanıkların lekelenmeme haklarını etkin ÅŸekilde koruma altına almaktadır. Bu nedenle iade müessesesi anayasanın 36-38. ve Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesinin 6. maddelerinde öngörülen kurumların teminatı mahiyetindedir. İddianemedeki ÅŸekle iliÅŸkin eksiklikler her zaman giderilebilir. Ancak eksik soruÅŸturma sonucu, yeterli suç ÅŸüphesi oluÅŸturmayan delillerle kiÅŸilere sanık sıfatı yüklendikten sonra, yargılama sonucunda beraat etmesi, o kiÅŸinin aklanmasını saÄŸlar ancak, hak ihlalini engellemez. Aksi takdirde kanun koyucu suçun subutuna etkili olan bir delil toplanmadan dava açılmasını iade nedeni olarak kabul etmezdi. Bu nedenle Cumhuriyet savcısı topladığı delillere göre süphelinin mahkum olacağını düÅŸünüyorsa dava açmalıdır.
Madde gerekçesinde de belirtildiÄŸi üzere;
"Kamu davasının tek veya zorunlu olduÄŸunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleÅŸtirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koÅŸullarının gerçekleÅŸmesinden sonra, tüm yönleriyle doÄŸru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.
Suçun sübutuna etki edecek deliller toplanmadan dava açılması kiÅŸilerin lekelenmeme haklarını ihlal edeceÄŸi gibi mahkemeler soruÅŸturma yapmak zorunda bırakılacağından, davanın makul sürede bitirilmesi olanaksız olacaktır.
Deliller kamu davası açmak için yeterli olsa bile, iddianamede bulunması gerekli diÄŸer ve bir bakıma ÅŸekli sayılabilecek hususların yer almaması halinde de iade mümkündür..."
SoruÅŸturma aÅŸamasında toplanan deliller sonucunda yeterli ÅŸüphenin oluÅŸmaması durumunda kovuÅŸturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aÅŸamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile ve kanun yolu aÅŸamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanısıra iddianamenin iadesi müessesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Ancak, bu olanak Anayasanın 38/6 ve CMK"nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında çok geniÅŸ yorumlanmaması gerektiÄŸi CMK"nın 172/1 maddesinin doÄŸal sonucudur.
Ayrıca eksik soruÅŸturma nedeniyle yeterince delil toplamadan açılan davalar beraatle sonuçlanabilecektir. KovuÅŸturmaya yer olmadığına iliÅŸkin kararlarda yeni delil ortaya çıkması halinde dava açma olanağı var ise de kesin hüküm halinde CMK 314. maddedeki sınırlı nedenlere dayalı olarak yargılamanın yenilenmesi mümkün olup, bu durum maddi gerçeÄŸe ulaÅŸmaya da engel oluÅŸturacaktır.
Yukarıdaki açıklamalar doÄŸrultusunda somut olaydaki dosya kapsamına göre; Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ÅŸüpheli ... hakkında yapılan soruÅŸturma evresi sonucunda Balıkesir Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca düzenlenen 20.10.2017 tarihli ve 2017/10728 soruÅŸturma, 2017/4461 esas, 2017/1007 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170 ve 174/1-a-b maddeleri gereÄŸince iki bent halinde gösterilen nedenler gereÄŸince iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli ve 2017/290 sayılı kararına yönelik itirazın kısmen kabulü ile iade kararının 1 nolu bendinde belirtilen iade nedeni yönüyle iade kararının kaldırılmasına, iade kararının 2 nolu bendinde belirtilen iade nedeni yönüyle itirazın reddine iliÅŸkin Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/696 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı kararını kapsayan dosyada iddianamenin iadesine dayanak delilleri dairemizin de kabul ve uygulamalarına göre terör örgütü üyeliÄŸi suçundan dava açılması için yeterli ÅŸüphe oluÅŸturacak nitelikte olmadıkları, ÅŸüphelinin mensubu olduÄŸu iddia edilen silahlı terör örgütü hakkında ülke genelinde kapsamlı biçimde soruÅŸturma yapıldığı ve yeni delillerin ortaya çıktığı bu durum çerçevesinde ÅŸüphelinin hukuki durumunda deÄŸiÅŸiklik olabileceÄŸi nazara alınarak Balıkesir 2. ACM tarafından CMK 174/1 b maddesi uyarınca "suçun sübutuna mutlak etki eden delil" niteliÄŸinde olduÄŸu kabul edilerek iddianamenin iadesine sebep olarak gösterilen, "teslim edilen dijital materyallere yönelik inceleme raporu" geldikten sonra rapor ve dosyada bulunan diÄŸer tüm deliller birlikte deÄŸerlendirilerek sonucuna göre ÅŸüphelinin müsnet suçu iÅŸlediÄŸine dair yeterli ÅŸüphe oluÅŸuyor ise iddianame düzenlenmesi gerekirken Balıkesir 2. ACM"nin iddianamenin iadesi kararına itiraz edilmesi yerinde görülmemiÅŸtir.
Balıkesir 3. ACM"nin itirazın reddine dair kararı yerinde olup Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının bu karara karşı Kanun Yararına Bozmaya iliÅŸkin talebinin Reddine karar verilmesi uygun görülmüÅŸtür.
IV)SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının Kanun Yararına Bozma talebinin REDDİNE,
Usuli iÅŸlemlerin yapılabilmesi için CMK 309/4-a maddesi gereÄŸince dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2018 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.
