Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5456 Esas 2017/250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5456
Karar No: 2017/250
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5456 Esas 2017/250 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Soma Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin üç kişiye iftira attığı gerekçesiyle suçlu bulunarak cezalandırılmasına hükmetmiştir. Ancak yargılama sürecinde, sanığın işlediği suçun asli zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, mahkemenin kararı bozulmuş ve sanık hakkındaki dava düşmüştür. Kararda, suçtan dolayı verilen ceza ve mahkemenin kararının bozulmasına neden olan kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır. Ancak kararda, suçun işlendiği tarih, suçun niteliği ve mahkeme kararlarının tarihleri gibi bilgiler yer almaktadır.
16. Ceza Dairesi         2016/5456 E.  ,  2017/250 K.

    "İçtihat Metni"

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.06.2016 tarih ve 2016/243668 sayılı tebliğnamesi ve ekindeki Adalet Bakanlığının 26.05.2016 tarihli Kanun Yararına Bozma konulu yazılarında; iftira suçundan sanık ..."in 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 285/son maddeleri (3 kez) uyarınca 15 gün hapis cezası (üç kez) ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Soma Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2010 tarihli ve 2005/149 esas, 2010/89 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle sanık hakkında hükmün açıklanmasına, sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 285/son maddeleri (3 kez) uyarınca 15 gün hapis cezası (üç kez) ile cezalandırılmasına ilişkin, aynı Mahkemenin 05.06.2014 tarihli ve 2013/194 esas, 2014/216 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre; sanıkların, müştekilerin gece vakti bulundukları evin kapısını kırmak suretiyle içeri girerek kendilerini darp ettikleri yönündeki beyanlarına istinaden müştekiler hakkında açılan soruşturma sırasında, suç delil ve emarelerini oluşturarak müştekiler hakkında gerçeğe aykırı suç isnadında bulunduklarını ikrar etmelerinden ibaret olayda, sanıkların eylemlerinin 765 sayılı Kanunun 80. maddesi uyarınca tek suç kabul edilerek zincirleme suç teşkil ettiği gözetilmeksizin mağdur sayısınca suç oluştuğunun kabulü ile fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Kanun yararına bozulması talep olunmuştur.
    I-OLAY:
    Soma Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2010 tarih ve 2005/149 esas, 2010/89 sayılı kararı ile sanık ..."in 08.04.2005 tarihli, birden fazla kişiye karşı iftira eylemi nedeniyle 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 285/son maddeleri uyarınca 15 gün hapis cezası (üç kez) ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, kararın kesinleşmesi sonrasında sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle Soma Asliye Ceza Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli ve 2013/194 esas, 2014/216 sayılı kararı ile sanık hakkında
    hükmün açıklanmasına, sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 285/son maddeleri uyarınca 15 gün hapis cezası (üç kez) ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Karar sanığa tebliğ edilmiş ancak temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Dosya kapsamına göre; sanıkların müştekilerin gece vakti bulundukları evin kapısını kırmak suretiyle içeri girerek kendilerini darp ettikleri yönündeki beyanlarına istinaden müştekiler hakkında açılan soruşturma sırasında, suç delil ve emarelerini oluşturarak gerçeğe aykırı suç isnadında bulunduklarını ikrar etmelerinden ibaret olayda;
    1-Sanıkların eylemlerinin 765 sayılı Kanunun 80. maddesi uyarınca tek suç kabul edilerek zincirleme suç teşkil ettiği gözetilmeksizin mağdur sayısınca suç oluştuğu kabul edilerek ayrı ayrı her bir mağdur sayısınca ceza tayin edilmesinde isabet bulunup bulunmadığı,
    2-765 sayılı TCK"nın 285/1. maddesinin asli zamanaşımı süresinin 5 yıl, uzatılmış sürenin ise 7 yıl 6 ay olduğu, dava zamanaşımının re"sen nazara alınması gerektiği, eylemin suç tarihinin 08.04.2005 olup yapılan yargılama sonucu iftira suçundan verilen hükmün CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının ertelendiği, bu kararın 12.04.2010 tarihinde kesinleştiği, deneme süresi içinde 01.02.2011 tarihinde sanığın tekrar suç işleyerek denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği, denetim süresi içinde zamanaşımının duracağı nazara alındığında hükmün açıklanarak kararın verildiği 05.06.2014 tarihi arasında 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
    III-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    Sanığın bir dilekçe ile üç mağdura yönelik iftira suçunu işlemesi karşısında lehe bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1 ve 80. maddeleri gereğince müteselsil suç hükümleri doğrultusunda tek suçtan cezalandırılması yerine her bir üç ayrı mağdura yönelik eylemi ayrı suç kabul edip uygulama yapılması kanuna aykırı ise de 765 sayılı TCK"nın 285/1. maddesinin asli zamanaşımı süresinin 5 yıl, uzatılmış sürenin ise 7 yıl 6 ay olduğu, dava zamanaşımının re"sen nazara alınması gerektiği, eylemin suç tarihinin 08.04.2005 olup yapılan yargılama sonucu iftira suçundan verilen hükmün CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının ertelendiği, bu kararın 12.04.2010 tarihinde kesinleştiği, deneme süresi içinde 01.02.2011 tarihinde sanığın tekrar suç işleyerek denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği, denetim süresi içinde zamanaşımının duracağı nazara alındığında hükmün açıklanarak kararın verildiği 05.06.2014 tarihi arasında 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    IV-SONUÇ VE KARAR:
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Soma Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2010 tarihli ve 2005/149 esas, 2010/89 sayılı kararının Ceza Muhakemesi Kanununun 309/4 maddesi uyarınca BOZULMASINA, suç tarihinden hüküm tarihine kadar sanığın lehine sonuç doğuran 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde düzenlenen olağanüstü zamanaşımı süresinin dolması karşısında sanık hakkındaki açılan kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.