Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs - Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7943 Esas 2019/7266 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7943
Karar No: 2019/7266
Karar Tarihi: 14.11.2019

Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs - Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7943 Esas 2019/7266 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2019/7943 E.  ,  2019/7266 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : 1-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs,
2-KiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma
Hüküm : Sanıklar ..., ...,

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı Kanunlarda deÄŸiÅŸiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile BaÅŸbakanlık kurumuna yapılacak tüm atıfların T.C. CumhurbaÅŸkanlığı kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurularak, temyiz edenlerin sıfatı, baÅŸvuruların süresi, kararların niteliÄŸi ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜÅžÜLÜP DÜÅžÜNÜLDÜ:
Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık ... müdafiine elektronik posta yoluyla 01.04.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliÄŸ edilmesine raÄŸmen hükmün süresinde temyiz edilmediÄŸi halde temyiz formunda sanık müdafiince temyiz edildiÄŸinin yazılmış olması nedeniyle mahkemesine yazılan müzekkereye verilen cevapta, sehven sanık yönünden temyiz yapılmış gibi temyiz formu düzenlendiÄŸinin ve araÅŸtırmada bir temyiz dilekçesine rastlanılmadığının bildirilmiÅŸ olması karşısında, sanık ... yönünden usulüne uygun olarak süresinde yapılmış bir temyiz talebinin bulunmadığı tespit edilerek yapılan incelemede,
I-a-T.C. CumhurbaÅŸkanlığı (T.C. BaÅŸbakanlık), ... ve ...’nın, bir kısım sanıklar hakkkında katılan ...’a karşı kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan beraat ve mahkumiyet hükümleri yönünden müsnet suçun niteliÄŸi itibarıyla suçtan doÄŸrudan doÄŸruya zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılmalarına imkan bulunmadığından CMK"nın 279/1-b maddesi uyarınca istinaf baÅŸvurularının reddine dair karar, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, bu bakımından gereÄŸinin merciince yapılmak üzere dosyanın mahalline İADESİNE,
b-Anayasayı İhlal, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarının niteliÄŸi itibariyle doÄŸrudan doÄŸruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan ..."nın davaya katılmasına iliÅŸkin karar hukukî deÄŸerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceÄŸinden,
-Bölge Adliye Mahkemesinin kararının sanık ... müdafiine elektronik posta yoluyla 01.04.2019 tarihinde tebliÄŸ edildiÄŸi, usulüne uygun olarak tebliÄŸ edilen hükmün süresinde temyiz edilmediÄŸi anlaşılmakla, ayrıca sanığa yapılan tebligatın kararı temyiz hakkı bahÅŸetmeyeceÄŸinden, sanığın 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 13.05.2019 tarihli dilekçesiyle yaptığı temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
c-Bir kısım sanıklar ve müdafiileri ile sanık ...’ın eÅŸinin duruÅŸmalı inceleme istemlerinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eÅŸitliÄŸi ve çeliÅŸmeli yargılama ilkesi doÄŸrultusunda, savunmaya yeterli imkanın saÄŸlanması ve bu hakkın etkin ÅŸekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız ÅŸekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile deÄŸiÅŸik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in katılan ...’a karşı kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden sanıklar, müdafiileri ve sanık ...’ın eÅŸinin temyiz istemlerinin ve ayrıca sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında sanıklar, müdafiileri, sanık ...’ın eÅŸi, katılanlar T.C. CumhurbaÅŸkanlığı (T.C. BaÅŸbakanlık) ve ... vekilleri ile sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar T.C. CumhurbaÅŸkanlığı (T.C. BaÅŸbakanlık) ve ... vekillerinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Temyiz istemlerinin reddi nedenleri bulunmadığından iÅŸin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluÅŸtuÄŸu duruÅŸma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriÄŸine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairenin 22.03.2019 tarih, 2018/7103 Esas, 2019/1953 sayılı kararında açıklandığı üzere:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve ÅŸiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüÄŸü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine baÅŸka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elveriÅŸli vasıtalarla teÅŸebbüs etmektir.
Suçun bu amaçla kurulmuÅŸ bir örgüt faaliyeti kapsamında iÅŸlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elveriÅŸliliÄŸinin deÄŸerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de, bu husus suçun unsuru deÄŸildir.
Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüÄŸü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine baÅŸka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını
önlemek amacına matuf doÄŸrudan genel kast ile iÅŸlenebilen bir suçtur.
Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleÅŸtirmeye yönelik bir fiil iÅŸlenmesi hususunda iÅŸtirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iÅŸtirakin her ÅŸeklinin uygulanması mümkündür.
Suça iÅŸtirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil iÅŸleme hususunda iÅŸtirak iradelerini ortaya koyan kiÅŸilerin hepsinin bu amaçla kurulmuÅŸ bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin deÄŸiÅŸtirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış ... silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000"in üzerinde askeri personel tarafından savaÅŸ uçakları dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74"ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000"e yakın hafif silahın kullanılarak; CumhurbaÅŸkanına suikasta teÅŸebbüs edilmiÅŸ, TBMM ve CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi baÅŸta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, BaÅŸbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleÅŸtirilmiÅŸ, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4"ü asker, 63"ü polis ve 183"ü sivil olmak üzere toplam 250"den fazla kiÅŸi ÅŸehit edilmiÅŸ, 23"ü asker, 154"ü polis ve 2.558"i sivil olmak üzere toplam 2.735 kiÅŸi de yaralanmıştır.
Somut darbe teÅŸebbüsü, TCK"nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doÄŸuran vahim eylemler vasfını aÅŸarak, Anayasal düzeni doÄŸrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiÅŸ, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüÄŸünden ve etkinliÄŸinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve baÅŸarısı eÅŸ zamanlı, senkronize hareketlere baÄŸlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iÅŸtirak iradesi gereÄŸince ve iÅŸ bölümü doÄŸrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aÅŸamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaÅŸtığında ve elveriÅŸliliÄŸinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müÅŸterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK"nın 37. maddesi kapsamında "doÄŸrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
Mensup olduÄŸu örgütle kurduÄŸu baÄŸ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında iÅŸlenen Anayasayı ihlal suçuna iliÅŸkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teÅŸebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir deÄŸer taşıyan icra hareketlerini gerçekleÅŸtirenlerin ya da görev paylaşımı baÄŸlamında henüz sırası gelmemiÅŸ icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müÅŸterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
DoÄŸrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve ÅŸiddet içeren icrai hareket niteliÄŸinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleÅŸmesini saÄŸlayacak biçimde -faillerle birlikte- fiil üzerinde müÅŸterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iÅŸ bölümünün gereÄŸi olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiÄŸi kanıtlanamayan ancak suçun icrasına
baÅŸlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaÅŸtırmaya yönelen hareketleri gerçekleÅŸtiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teÅŸebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluÅŸturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
TCK"nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduÄŸundan suçun oluÅŸması için ayrıca bir neticenin gerçekleÅŸmesi aranmamaktadır. Bu itibarla sanığın amaca matuf eylemi ve/veya iÅŸlediÄŸi elveriÅŸli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teÅŸebbüsün kabulü için aranan elveriÅŸli vasıtalarla cebri eylemlere baÅŸlanıp baÅŸlanmadığı araÅŸtırılırken ve vasıtanın elveriÅŸliliÄŸi takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doÄŸrudan doÄŸruya baÄŸ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleÅŸtirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduÄŸu mahalde/sorumluluk sahasında da doÄŸrudan doÄŸruya ya da araç suçlar yönünden icrasına baÅŸlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduÄŸu gibi garantörlük yükümlülüÄŸünü ihmal etmek suretiyle de iÅŸtirak edebileceÄŸi görülmektedir.
Konusu suç teÅŸkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur (1982 Anayasasının 137/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/3. maddesi). Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teÅŸkil ederse bu suçun iÅŸlenmesinden emri veren mesuldür. Ancak amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile müteallik olduÄŸu kendisince malum ise, maduna da faili müÅŸterek cezası verilir (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B).
Bölge Adliye ve İlk Derece Mahkemelerince sübutu kabul edilen somut olay ve bu çerçevede yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında sanıkların hukuki durumlarının deÄŸerlendirilmesine gelince:
Genel olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı ... Özel Hava Alayında gerçekleÅŸtiÄŸi kabul edilen olaylar:
15 Temmuz 2016 günü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin deÄŸiÅŸtirilmesi amacıyla gerçekleÅŸtirilen darbe giriÅŸiminden önce 14 Temmuz 2016 günü mesai bitiminden sonra nöbetçi listesinde isimleri bulunmayan sanıklar Alay Komutan Yardımcısı Albay ..., Yarbay ..., Binbaşı ..., Yarbay ... ve Astsubay ..."ın alayı terk etmeyip bir araya gelerek etrafta gezindikleri, sanık ...’in 3-4 gün önce de sanık ...’a telefonlarının açık olmasını, bu günlerde alarm olabileceÄŸini ve gizli bir görev olduÄŸunu söylediÄŸi ve yine 11-23 Temmuz tarihleri arasında resmi izinli olan sanık ...’ı 13 Temmuz günü arayarak beyana göre “senin arsa iÅŸini halledelim” diyerek bir an önce dönmesini istediÄŸi, 15 Temmuz günü de, sanık ..."in , Özel Kuvvetler Komutanlığının Ankara ili Gölbaşı ilçesindeki ... Kışlasında görev yapan, halen bir baÅŸka dosyanın sanığı Albay Ümit Bak’ı saat 22.23’de aradığı, ardından bir kaç dakika aralıklarla Özel Hava Alayında birlikte görev yaptığı kendisine yakın olan diÄŸer sanıkları bizzat arayarak ya da aratarak alaya
çağırdığı, bir kısım sanıkların ise darbe giriÅŸimi nedeniyle yurt çapında yaÅŸanan olayları öÄŸrenmeleri üzerine kendiliklerinden alaya geldikleri, sanık ...’in resmi olarak izinde olan sanık ... ile birlikte aynı araçla alaya geçtiÄŸi ve saat 22.38’de Ümit Bak tarafından telefonla aranarak savcılık ifadesindeki ikrarına göre “... albay geldiÄŸinde onu alacaksınız iÅŸe karıştırmayacaksınız, o hükümet yanlısı, o bu iÅŸin içinde olmaz” ÅŸeklindeki yasa dışı aldığı talimat doÄŸrultusunda etrafına topladığı sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., sonradan alaya gelen ... ve diÄŸer personele Alay Komutanı ...’ın enterne edilerek askeri darbe giriÅŸiminin sevk ve idaresinin yapılacağı Akıncı (olay tarihinden sonra adı Mürted olarak deÄŸiÅŸtirilen) hava üssüne götürüleceÄŸini tebliÄŸ ettiÄŸi ve uçuÅŸ ekibini oluÅŸturduÄŸu, sanık ...’in ikrar içeren beyanına göre alaya geldiÄŸinde sanık ..., sanıklar ... ve ...’in de bulunduÄŸu ortamda darbe olacağını ve sıkıyönetim ilan edileceÄŸini söyleyerek sanık ... ile kendisini katılan Alay Komutanı ...’ı karşılamak üzere nizamiyeye gönderdiÄŸi, o gece nöbetçi amir olan ...’nun ise katılanı arayarak alaya çağırdığı, katılanın ÅŸoförü tanık ...’nın anlatımına göre, katılan alay komutanını evinden almak için hareket etmeden önce sanık ...’in “ÅŸu anda darbe yapıldı, bütün askerler mühimmatını alsın, mevzilere geçsin” dediÄŸi, katılan alay komutanı ..."ın alaya geldiÄŸinde nizamiyede aracından inip talimatlar verdiÄŸi esnada en önde sanık ..., arkasında sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın yürüyerek yanına geldikleri ve katılanın kollarına girerek zorla helikoptere götürdükleri, bu sırada sanık ...’ın elinde G3 piyade tüfeÄŸinin bulunduÄŸu, sanık ...’in katılana “Birinci BaÅŸkandan emir aldık, ÅŸu anda darbe gerçekleÅŸiyor, zorluk çıkartmayın, sizi helikopterle Akıncı Üssüne götüreceÄŸiz” dediÄŸi ve karşı koyması üzerine yere yatırarak bileklerine plastik kelepçe taktıkları ancak kelepçenin kırıldığı, helikoptere bindirdikleri katılan alay komutanını 10054 nolu kuyruk numaralı helikopterle sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın Akıncı Üssüne götürüp teslim ettikten sonra geri döndükleri, bu aÅŸamada nizamiyeye gelen sanık ...’in sanık ...’e “buradan kimse çıkmayacak da girmeyecek de, alay komutanı dahil”, sonra sanık ...’nın “Türkiye’de darbe oldu, ...’den emir geldi, Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak için askerler yönetimi ele aldı, buradan kimseyi içeri sokmayacaksın ve çıkartmayacaksın” daha sonra da sanık ...’ın “buradan kimseyi içeri almayacaksın, kimse de dışarı çıkmayacak, gerekirse ateÅŸ edersin, önce havaya, sonra aracın lastiklerin, sonra kiÅŸiye ateÅŸ edersin” dedikleri, suç tarihinden önce planlanan ... Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı uçuÅŸ programına göre 15 Temmuz 2016 günü bir kaç personelle Ankara’dan kalkarak Diyarbakır’a giden CASA tipi uçağın uçuÅŸ planlamasına göre buradan Cizre’ye geçeceÄŸi sonra da Ankara’ya dönüÅŸ yapacağı halde, olay gecesi tuÄŸgeneral rütbesiyle Özel Kuvvetler Birinci Tugay Komutanı olarak görev yapan ve darbeye teÅŸebbüs
eyleminin baÅŸarılı olması iÅŸin Ankara’ya gelip Özel Kuvvetler Kumutanlığının yönetimini ele geçirmeyi planlayan... tarafından helikopterle geldiÄŸi Diyarbakır’da uçağın rotasına müdahale edilerek doÄŸrudan Ankara’ya gitmesi için emir verildiÄŸi, ilerleyen saatte sanık ..., diÄŸer sanık ...’ndan...’nin yanındaki 26 özel tim personeliyle CASA tipi uçakla Ankara’ya gelip buradan da ... Kışlasına geçeceÄŸini öÄŸrenmesi üzerine Ümit Bak ile konuyu görüÅŸtüÄŸü, helikopterlerle götürülmelerini kararlaÅŸtırdıktan sonra da sanık ...’e iki helikopterin hazırlanması talimatını verdiÄŸi, idari iÅŸler astsubaylığı önüne gelen sanıklar ..., ... ve ... uçuÅŸ ekibini seçerek 10054 kuyruk numaralı helikopter için sanıklar ..., ... ve ..., 10053 kuyruk numaralı helikopter içinse sanıklar ..., ... ve ...’tan oluÅŸmasını kararlaÅŸtırdıkları, bu sırada sanık ... tarafından CASA uçağının mürettebat ekibinden olan ...’ın kullanmış olduÄŸu telefona “baÅŸka yere itibar etmeyin, komutanınızı birliÄŸimize getirin”, “alay k emri”, terminal deÄŸil” ÅŸeklinde üç adet mesaj atarak...’yi taşıyan uçağın saat 02.00 sıralarında ... Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı terminaline iniÅŸ yapmasını saÄŸladıkları, ...’nin ... ve ... tarafından karşılanması sonrasında hemen kendilerini bekleyen helikopterlere binerek ... Kışlasına gittikleri ancak yanlarında gelen 6 tim personelinin durumdan ÅŸüphelenerek alayda kaldığı, helikopterler geri dönerken sanık ..., Ümit Bak’tan ... Kışlasına giden...’nin yaralandığı haberini alması üzerine hemen sanık ...’e ilettiÄŸi, onun da helikopter pilotlarına durumu iletmesi üzerine uçuÅŸ ekibinde sanıklar ..., ... ve ...’un bulunduÄŸu 10053 kuyruk numaralı helikopter kalkarak yaralanan...’yi ... Kışlasından alıp ...’ya götürdüÄŸü ve sonra geri döndüÄŸü, Bakım taburu nöbetçi astsubayı olarak görev yapan ... hava sahasının uçuÅŸa kapatılmasına, herhangi bir uçuÅŸ görev emri olmamasına ve sanıklar ... ve ...’un sıralı amirleri olmamasına raÄŸmen onların isteÄŸi üzerine uçuÅŸ emrini sorgulamadan helikopterleri hangardan dışarı çıkartarak uçuÅŸa hazırladıkları, helikoptere yakıt ikmali yapmaya çalıştıkları; kalite kontrol teknisyeni olarak görev yapan sanık ...’in amiri olmamasına raÄŸmen sanık ... tarafından aranması üzerine sıralı amirlerine haber vermeden alaya giderek helikopterlerin uçuÅŸa hazırlığına yardım için ...’nın yanına gittiÄŸi, ilk uçuÅŸtaki helikopterin niÅŸancısı olan sanık ...’ı arayıp ondan tanık ...’in ismini öÄŸrenmesi üzerine arayarak kendisini helikoptere niÅŸancı olması için alaya çağırdığı, alayda kripto muhabere astsubayı olarak görev yapan sanık ..., darbe giriÅŸiminden bir gün önce mesai bitiminden sonra nöbetçi listesinde isimleri bulunmayan diÄŸer sanıklar ..., ..., ... ve ... ile birlikte alayı terk etmeyip etrafta gezindikleri, olay günü acil durumlarda gelmesi gereken nöbetçi astsubaylar olmasına raÄŸmen darbe giriÅŸimine destek vermek amacıyla kendiliÄŸinden alaya gelerek sanık ...’ın yanına gittiÄŸi ve emri olup olmadığını sorduÄŸu, ardından santralde görevli askere “gelen mesaj emri var mı?” diye sorarak faksın bulunduÄŸu odada bir süre bekledikten sonra “odama geçiyorum, herhangi bir evrak gelirse ya da acil bir durum olursa haber ver geleyim” diyerek odasına geçerek beklediÄŸi, üst komutanlık karargah muhabere merkezini arayarak kendileri için bir mesaj olup olmadığını sorduÄŸu, sanık ...’a mesaj gelip gelmediÄŸi hususunda bilgi verdiÄŸi, sanık ... bakım taburu stok seviye astsubayı olarak görev yaptığı, talep edilecek yedek parçaların tesliminden sorumlu olduÄŸu, olay günü sıralı amirlerinin bilgisi dışında darbe giriÅŸimine destek vermek amacıyla kendiliÄŸinden alaya gelerek odasında olayları takip ettiÄŸi ve uçuÅŸ yapan helikopterlerin yedek parça ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazır beklediÄŸi anlaşılmaktadır.
Åžu hale göre:
Derece mahkemelerince sübutu kabul edilen olayın, Devletin Anayasal düzenini cebir ve ÅŸiddet kullanarak deÄŸiÅŸtirmek amacıyla, ... silahlı terör örgütü mensuplarınca, iÅŸgal ettikleri kamu görevinin verdiÄŸi yetkiye istinaden tasarruf etme imkânını haiz bulundukları devlete ait silah ve mühimmatı kullanarak gerçekleÅŸtirilen bir silahlı darbe teÅŸebbüsü olduÄŸunda ve bu kalkışmaya iÅŸtirak edenlerin eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 309, 311 ve 312. maddelerinde düzenlenen suçları oluÅŸturacağında kuÅŸku yoktur. Ancak aynı hukuki deÄŸerleri koruyan ve kapsamı itibariyle eylemlerin haksızlık muhtevasını tamamen ortadan kaldıran Anayasayı ihlal suçunun (TCK"nın 309. md.) tüm unsurlarıyla gerçekleÅŸtiÄŸi somut olayda sanıkların ayrıca, Türk Ceza Kanununun 311. ve 312. maddelerinde düzenlenen suçlardan ve keza aralarında geçitli /müterakki suç iliÅŸkisi nedeniyle aynı Kanunun 314. maddesinde yer alan silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılmaları imkânı bulunmadığından,
... silahlı terör örgütünün yönetimi tarafından planlanan, olay günü ortaya koydukları davranışlar itibariyle darbe teÅŸebbüsünden önceden haberdar oldukları, doÄŸrudan planlama ve organizasyon içinde yer aldıkları anlaşılan, genel darbe planı çerçevesinde darbenin merkezlerinden olan Ankara"da darbe teÅŸebbüsünün etkin isimlerinden ... ve yanındaki personeli taşıyan uçağın saat 02.00 sıralarında ... Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı terminaline iniÅŸ yapmasını saÄŸlamak ve hemen kendilerini bekleyen helikopterlerle ... Kışlasına nakletmek, ...’nin yaralandığı haberini alması üzerine hemen ... Kışlasından alıp ...’ya götürmek, Alay Komutanı ...’ı silah kullanarak enterne edip darbe giriÅŸiminin sevk ve idaresinin yapılacağı Akıncı hava üssüne teslim etmekten ibaret eylemleriyle örgütsel faaliyet kapsamında iÅŸlenen anayasayı ihlal suçuna iliÅŸkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teÅŸebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir deÄŸer taşıyan icra hareketlerini gerçekleÅŸtiren, görev paylaşımı baÄŸlamında ve icra hareketleri kapsamında gerekli hazırlıkları yapan sanıkların suçun icrasında üstlendikleri rolleri, her birinin suçun icrasına iliÅŸkin etkin, fonksiyonel katkıları da göz önünde bulundurulduÄŸunda fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduklarının kabulü ile “müÅŸterek fail” olarak TCK"nın 37. maddesi delaletiyle 309. maddesinden mahkumiyetlerine dair kabul ve uygulamada, özellikle sübutu kabul edilen eylemlerinin, Anayasayı ihlal suçunu teÅŸkil ettiÄŸinde kuÅŸku bulunmamasına, suçun icra hareketlerini müÅŸterek fail olarak gerçekleÅŸtiren sanıkların, hükumeti düÅŸürüp yönetime el koymayı amaçlayan suç organizasyonu içinde yer aldıklarının anlaşılmasına nazaran eylemlerinin suç teÅŸkil etmediÄŸi ve/veya suç teÅŸkil ettiÄŸini bilmediklerine dair savunmalarının reddedilmesinde ve TCK 24/1-4,30.maddelerinin tatbik ÅŸartlarının bulunmadığının kabulünde konumları, rütbeleri ve mesleki tecrübeleri itibariyle hukuki isabetsizlik görülmediÄŸinden;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip tartışılarak, silahlı terör örgütü ...’nin 15 Temmuz 2016 günü ülke genelindeki organik bütünlüÄŸünden ve etkinliÄŸinden, özellikle Tük Silahlı Kuvvetlerinde oluÅŸturduÄŸu "mahrem" yapılanmanın kullandığı kamu gücü, silah, vasıta ve mühimmattan istifade ederek planlayıp icra ettiÄŸi Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına, sübutu kabul olunan, iÅŸtirak iradesi kapsamında ve iÅŸ bölümü doÄŸrultusunda bulunduÄŸu mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve neticeye katkı sunan eylemlerinin, amacı gerçekleÅŸtirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduÄŸu belirlenip, kovuÅŸturma sonuçlarına uygun ÅŸekilde, Anayasayı ihlal ve kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sübutu kabul ve vasfı tayin edilmiÅŸ, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiÅŸ, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmamakla, sanıklar, müdafiileri, sanık ...’ın eÅŸi, katılanlar T.C. CumhurbaÅŸkanlığı ve ... vekillerinin, temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepler yerinde görülmediÄŸinden CMK’nın 302/1. maddesi gereÄŸince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık, müdafiileri, T.C. CumhurbaÅŸkanlığı ve ... vekillerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Örgütsel bağı kesin olarak ortaya konamayan sanığın, özellikle olay günü gerçekleÅŸen nöbet deÄŸiÅŸiminin mahkemece de mutad kabul edilmesine, icra hareketlerinden önce örgütsel organizasyon içinde yer alarak darbe giriÅŸiminden haberdar olduÄŸu, suç iÅŸleme karar ve iradesine katıldığı da kanıtlanamamış olmasına, elveriÅŸli nitelikteki icra hareketlerine katkı sunmakla birlikte, sunduÄŸu katkının tek başına vahamet arz etmediÄŸi gibi fiilin iÅŸleniÅŸi üzerinde müÅŸterek hakimiyet kurduÄŸundan da bahsedilemeyeceÄŸinin anlaşılmasına, zarar tehlikesi bakımından illi bir deÄŸer taşıdığında kuÅŸku bulunmayan eylemlerinin, iÅŸlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaÅŸtırmak (TCK madde 39/2-c) suretiyle Anayasayı ihlal suçuna yardım etmek kapsamında kaldığının kabulü gerektiÄŸi gözetilmeden delillerin hatalı deÄŸerlendirilmesi suretiyle TCK madde 37. maddesi kapsamında doÄŸrudan fail olarak mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafileri ile katılanlar- T.C. CumhurbaÅŸkanlığı (T.C. BaÅŸbakanlık) ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedeni, tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu
dikkate alınarak sanık ve müdafilerinin tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüÄŸe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle deÄŸiÅŸik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneÄŸinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2019 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.
 

 

 

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.