Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/11545 Esas 2016/3724 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11545
Karar No: 2016/3724
Karar Tarihi: 25.04.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/11545 Esas 2016/3724 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, ihale sözleşmesi kapsamında katılan şirket adına düzenlenmiş iki sahte belgeyi bankaya sunduğu iddiasıyla Resmi Belgede Sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme kararında, belgelerin doğruluğunun banka personeli tarafından araştırılması gerektiği belirtilmiş ancak bu araştırmanın yapılmadığından dolayı eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, suça konu sahte belgelerin hangi tarihlerde bankaya teslim edildiğinin ve sahte belge düzenlemek, kullanmak suçundan öngörülen tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığının araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi (zincirleme suça ilişkin hüküm uygulanmaması)
- 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 25. maddesi (sahte belge düzenlemek, kullanmak suçunun öngördüğü tedbirler)
- TCK'nın 53. maddesi (Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle zorunlu hükümler)
21. Ceza Dairesi         2015/11545 E.  ,  2016/3724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın, aralarındaki ihale sözleşmesi kapsamında katılan şirket adına düzenlenmiş iki adet sahte belgeyi düzenleyerek bankaya sunduğunun iddia ve kabul olunduğu somut olayda; bankanın 01.08.2011 tarihli yazısında suça konu belgelerin sanık tarafından teslim edildiğinin açıklanması ancak teslim tutanağının dosya içeriğinde yer almaması ve hangi tarihlerde bankaya verildiğinin belirtilmemesi, katılan ..."in, bankaya yazıların doğrudan yazıldığına ve katılan ..."in ise diğer katılanı doğrular şekilde bankaya yazılan yazıları kendisinin imzalayıp idari işler birimine gönderdiğine, onların ise bankaya nasıl yolladıklarını bilmediğine dair beyanda bulunmaları karşısında; katılan şirket adına bankaya hitaben yazılan yazılarla ilgili olarak mutad uygulama gereği banka personelinin belgenin doğruluğunu menşeinden araştırma yükümlülüğü bulunup bulunmadığı sorularak, belgenin doğruluğunun ilgili şirket nezdinde araştırılması zorunluluğu bulunduğunun tespiti halinde, bankaya sunulan suça konu belgelerin hukuki sonuç doğurmayacağı ancak mutaden bir araştırma zorunluluğunun olmadığının anlaşılması halinde belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgelerin asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konularak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a-5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre, aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, farklı tarihlerde düzenlendiği tespit edilemeyen ve hangi tarihlerde bankaya teslim edilerek kullanıldığına dair de dosyada bir bilgi ve belge bulunmayan suça konu sahte belgelerin bankaya hangi tarihlerde teslim edildiğinin araştırılarak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu"nun 25. maddesinde belirtilen fiillerden olan "sahte belge düzenlemek, kullanmak" suçunu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı kanunun 27. maddesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmaması,
    Yasaya aykırı,
    c-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.