Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3281 Esas 2018/625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3281
Karar No: 2018/625

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3281 Esas 2018/625 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2017/3281 E.  ,  2018/625 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suça Sürüklenen Çocuk : ...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : I-Suça sürüklenen çocuk Åžehirban Civakli hakkında;
3713 sayılı Kanunun 7, TCK’nın 314/2, 31/3, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
II-Sanık ... hakkında; 3713 sayılı
Kanunun 7, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereÄŸi düÅŸünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesinde;
1-Suç iÅŸlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin piÅŸmanlık ÅŸahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiÅŸtir.
Amaç suçun iÅŸleniÅŸine iÅŸtirak etmeksizin, hakkında bir soruÅŸturma baÅŸlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (TCK. m. 221/2), hakkında soruÅŸturma baÅŸladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde iÅŸlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi (TCK. m. 221/4 ilk cümle), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması halinde, sanık yakalandıktan sonra piÅŸmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını saÄŸlamaya elveriÅŸli bilgi vermesi halinde (TCK. m. 221/3), sanık hakkında ÅŸahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
Amaç suça elveriÅŸli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleÅŸtirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütü yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezadan indirim yapılacaktır.
TCK’nın 221/2 maddesindeki hükmün uygulanabilmesi için örgüt ve mensupları hakkında bilgi vermesinin zorunlu olmadığı, kiÅŸinin hakkında soruÅŸturma olmadan örgütten gönüllü olarak ayrılıp yetkili makamlara müracaat etmek suretiyle örgüte üye olarak katıldığını ve piÅŸmanlık duyarak ayrıldığını beyan etmesinin yeterli olduÄŸu nazara alınarak; somut olayda ailesi tarafından istemediÄŸi birisi ile evlendirilmek istenmesi nedeniyle evden kaçarak PKK/KCK terör örgütüne katıldıktan sonra herhangi bir silahlı çatışmaya katılmaksızın aksi ispat edilemeyen savunmasına göre terör örgütünden kaçarak Suriye sınırından ülkemize girerken yapılan dur ikazı üzerine teslim olduÄŸu ve özgür iradesi ile suçu ikrar eden suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK’nın 221/2. maddesi gereÄŸince etkin piÅŸmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediÄŸinin belirlenmesi bakımından,
Suç tarihinde Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçmek isterken yakalanan suça sürüklenen çocuÄŸun örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde iÅŸlenen herhangi bir suç nedeniyle hakkında iÅŸlem yapılıp yapılmadığı İçiÅŸleri Bakanlığından ve ilgili birimlerden sorulup araÅŸtırılmadan, eksik inceleme ile yazılı olduÄŸu ÅŸekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a-Silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi yollamasıyla sanığın ve suça sürüklenen çocuÄŸun cezalandırılmasına karar verilerek hükümle, gerekçe arasında çeliÅŸki yaratılması,
b-TCK"nın 62/2. maddesinde takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmiÅŸi, sosyal iliÅŸkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceÄŸi üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulması gerektiÄŸi belirtilmiÅŸ olup; dosya kapsamına göre yukarıda sayılan hususların suça sürüklenen çocuÄŸun aleyhine oluÅŸtuÄŸunu gösteren nedenler bulunmadığı gibi mensubu olduÄŸu silahlı terör örgütünden ayrılarak teslim olduÄŸu ve suçun açığa çıkmasına yardımcı olacak ÅŸekilde ifade verdiÄŸi anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında takdiri indirim uygulanması hakkaniyete uygun düÅŸeceÄŸi gözetilmeden, dosya kapsamı ile uyumlu, yasal ve yeterli olmayan ÅŸekilde “fiilden sonraki ve yargılama aÅŸamasındaki davranışları” gerekçesi ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması,
II-Sanık ... hakkında;
1-Silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi yollamasıyla sanığın ve suça sürüklenen çocuÄŸun cezalandırılmasına karar verilerek hükümle, gerekçe arasında çeliÅŸki yaratılması,
2-TCK"nın 62/2. maddesinde takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmiÅŸi, sosyal iliÅŸkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceÄŸi üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulması gerektiÄŸi belirtilmiÅŸ olup; dosya kapsamına göre yukarıda sayılan hususların sanığın aleyhine oluÅŸtuÄŸunu gösteren nedenler bulunmadığı gibi mensubu olduÄŸu silahlı terör örgütünden ayrılarak teslim olduÄŸu ve suçun açığa çıkmasına yardımcı olacak ÅŸekilde ifade verdiÄŸi anlaşılan sanık hakkında takdiri indirim uygulanması hakkaniyete uygun düÅŸeceÄŸi gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan ÅŸekilde “fiilden sonraki ve yargılama aÅŸamasındaki davranışları” gerekçesi ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sayın Üye ...’in mahkemenin gerekçesini göstermek suretiyle TCK’nın 62. maddesini uygulamamasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki I-2-b, sanık ... hakkındaki 2 no.lu bozmaya yönelik karşı oyu ile oyçokluÄŸuyla, diÄŸer yönlerden ise oybirliÄŸi ile 07.02.2018 tarihinde karar verildi.

KARÅžI OY:

Sayın çoÄŸunluÄŸun suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki (2-b) ve sanık ... hakkındaki (2) nolu bozma düÅŸüncesine iÅŸtirak olunmamıştır.
Åžöyle ki;
5237 sayılı TCK’da cezaların arttırılması için genel bir neden düzenlenmemiÅŸ, ancak cezanın bireyselleÅŸtirilmesi kapsamında suç tipleri açısından herhangi bir ayırıma gidilmeden tüm suçlar için geçerli olan takdiri indirim nedenlerine yer verilmiÅŸtir.
Cezanın bireyselleÅŸtirilmesi araçlarından biri olan “takdiri indirim nedenleri” kurumunun düzenlendiÄŸi TCK’nın 62. maddesinde, fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin bulunması halinde cezada indirim yapılacağı öngörülmüÅŸtür. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da, “failin geçmiÅŸi, sosyal iliÅŸkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceÄŸi üzerindeki olası etkileri” takdiri indirim nedeni olarak sayıldıktan sonra “gibi” denilmek suretiyle takdiri indirim nedenlerinin kanunda belirtilenlerle sınırlı (numerus clausus) olmadığına, aksine örnekleme yöntemi ile sayıldığına vurgu yapılmış, bunlardan farklı hususların da takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmesine olanak tanınmıştır.
Bunun sonucu olarak da 5237 sayılı TCK, takdiri indirim nedenlerinin kanunda gösterildiÄŸi, “sınırlayıcı sistemi” deÄŸil, bu sebeplerin takdirinin hâkime bırakıldığı, “serbest takdir sistemini” kabul etmiÅŸtir.
Erem, “... herhangi bir hadisede cezayı azaltıcı takdiri nedenlerin var olup olmadığının belirlenmesi davayı gören yargıca aittir” demektedir (Faruk Erem, “Cezayı Azaltıcı Takdiri Sebepler”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, III/2-3-4, sh. 358). Zira yargılamayı bizzat yürüten, olayı deÄŸerlendiren, faili ve eylemi deÄŸerlendiren hâkimdir. Bundan dolayı takdiri indirim nedenlerinin olup olmadığı hususunu tespit ile deÄŸerlendirecek ve tayin edecek olan da davanın hâkimidir.
Ancak takdiri indirim maddesinin uygulanması veya uygulanmaması yönünde gösterilen gerekçelerin dosya kapsamına ve hukuka uygun olması, kanunun amacı ve diÄŸer uygulama gerekçeleri ile çeliÅŸki yaratmaması gerekir.
Maddenin gerekçesinde, mükerrer deÄŸerlendirme yasağı dolayısıyla, ikinci fıkrada sayılan nedenlerin temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınmaması, sadece takdiri indirim nedenleri olarak göz önünde bulundurulması gerektiÄŸi belirtilmiÅŸtir.
Keza, hâkimin belirlediÄŸi nedenler kanunda suçun unsuru veya nitelikli hali veya kanuni indirim hali ise, bu takdirde takdiri indirim nedeni olarak kabul edilemez.
Hâkim, birden fazla takdiri indirim nedeninin olduÄŸunu tespit etmiÅŸ ise, bu nedenleri bir bütün olarak deÄŸerlendirecek ve ancak bir kez takdiri indirim uygulayabilecektir.
Sanığın, önceki ifadelerinde suçlamayı kabul etmeyip kovuÅŸturma aÅŸamasında aleyhindeki deliller nedeniyle suçu iÅŸlediÄŸini beyan etmesi samimi ikrar olarak kabul edilmemelidir (CGK, 17.06.2014, E. 2013/6-301, K. 2014/329).
Susma hakkını kullanan sanık hakkında olumsuz bir kanaate ulaşılması gibi, sırf suçunu ikrar etmiÅŸ olan sanığın cezasında yargılama sürecindeki olumlu davranışları sebebiyle indirim yapılması da doÄŸru olmaz. Zira bu durum tek başına faildeki suç iÅŸleme eÄŸilimi konusunda fikir vermeye yeterli deÄŸildir (Nur Centel, “Cezanın Amacı ve Belirlenmesi”, Prof. Dr. Turhan Tufan Yüce’ye ArmaÄŸan, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayını, İzmir 2001, sh. 367; Nur Centel – Hamide Zafer – Özlem Çakmut, Türk Ceza Hukukuna GiriÅŸ, 4. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul 2006, sh. 589).
Maddede öngörülen ceza indirimi sanık açısından mutlak bir hak oluÅŸturmadığı gibi cezanın bütünüyle ortadan kaldırılması sonucuna da kesinlikle yol açmaz.
Takdiri indirim nedenleri arasında örnekseme yoluyla sayılanlardan;
Failin eylemden sonraki davranışı; maÄŸdurun suç sebebiyle uÄŸradığı zararı gidermesi veya artmasını engellemesi, eylemin olası diÄŸer zararlarının önlenmesi, suçtan sonra teslim olması, yargılamanın düzenli, kolay ve çabuk yürütülmesine hizmet etmesi, baÅŸka ÅŸekilde suçtan dolayı piÅŸmanlığını gösteren aktif davranışlarda bulunması, yargılama sürecindeki davranışları da; suçun ortaya çıkarılmasında ya da suç ortaklarına iliÅŸkin verdiÄŸi bilgiler gibi suçtan aktif piÅŸmanlığını gösteren tutum ve davranışları ile adaletin tesisine katkı saÄŸlaması, yargılama düzenine uyumu yönündeki davranışları ÅŸeklinde ortaya çıkabilir. Ortaya çıkan durum etkin piÅŸmanlık kapsamında deÄŸerlendirilemiyorsa takdiri indirim nedeni olarak kabul edilebilir. Ancak bu durumların kanunda özel olarak düzenlenmesi halinde bir kez de takdiri indirim nedenleri olarak deÄŸerlendirilemeyecektir.
Cezanın failin geleceÄŸine etkisi de; cezanın özel önleme amacı çerçevesinde deÄŸerlendirilmektedir. Hâkim, hükmedilecek cezanın infaz süresinin failin yaÅŸamına olabilecek doÄŸrudan ve dolaylı etkilerini dikkate alarak yapılacak indirim ile kısalacak ceza süresinin yeniden suç iÅŸlemekten alıkoymaya yeteceÄŸini tespit ve takdir ederse bundan dolayı cezasında indirim yapabilir. EÄŸer kısalacak ceza süresi önceki ortama dönmesiyle birlikte faili suç iÅŸlemekten alıkoymayacaksa cezasından indirim yapmayabilecektir.
07.06.1976 gün ve 3–4 sayılı İçtihadı BirleÅŸtirme Kararı ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.01.2017 tarih ve 2014/3-508 – 2017/22 kararı ve bu doÄŸrultudaki birçok Ceza Genel Kurulu ve Özel Daire kararlarında tartışılarak vurgulandığı üzere;
Hâkim, takdiri indirim hükmünün uygulanması konusunda takdir yetkisine sahiptir. Ancak, bütün mahkeme kararlarında olduÄŸu gibi takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına iliÅŸkin kararlar da Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı CMK"nun 34. maddeleri uyarınca gerekçeli olacak ve tabi olduÄŸu kanun yolu normuna göre de gerekçenin hak, adalet ve nesafet kuralları ile dosya içeriÄŸine uygunluÄŸu denetlenebilecektir.
Yukarıda anlatılanlara ve Yargıtay’ın Dairemizce de benimsenen yerleÅŸik uygulamalarına göre somut olay deÄŸerlendirildiÄŸinde;
Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkındaki kararlarda belirtilen; “sosyal iliÅŸkileri, fiilden sonraki ve yargılama aÅŸamasındaki davranışları nazara alınarak sanık hakkında TCK’nun 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” ÅŸeklindeki takdiri indirimin uygulanmamasına iliÅŸkin gerekçelerin dosya kapsamı ile uyumlu, yerleÅŸik uygulamalara uygun, denetime elveriÅŸli, yasal ve yeterli ve ayrıca suça sürüklenen çocuk ile sanığın savunmasını tespit ederek, tutum ve davranışlarını bizzat gözlemleyen yerel mahkemenin takdiri de bu yönde olup, suça sürüklenen çocuk ile sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı görüÅŸüyle, sayın çoÄŸunluÄŸun suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki (2-b) ve sanık ... hakkındaki (2) nolu bozma düÅŸüncelerine katılmamaktayım.

 

 

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.