Silahlı terör örgütü üyesi olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3737 Esas 2018/1169 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3737
Karar No: 2018/1169

Silahlı terör örgütü üyesi olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3737 Esas 2018/1169 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2017/3737 E.  ,  2018/1169 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : 23.07.2016
Hüküm : İstinaf baÅŸvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar temyiz edilmekle incelendi;
GereÄŸi görüÅŸülüp düÅŸünüldü;
İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun,hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan İstinaf baÅŸvurusunda sebep gösterme zorunluluÄŸu öngörmezken(5271 sy.CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı(CMK madde 294/2)olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı ÅŸekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediÄŸini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduÄŸunu(CMK madde 294/1) ÅŸart koÅŸmuÅŸ ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda;tıpkı baÅŸvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduÄŸu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceÄŸinden temyiz isteminin reddedilmesini(CMK madde 298)emretmiÅŸ(F.Yenisey-A.NuhoÄŸlu,Ceza Muhakemesi Hukuku sh.923,Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh.826,C.Åžahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh.278) olmasına, anılan kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının “sınırlı inceleme ilkesinin” bir istisnasını teÅŸkil etmesine(F.Yenisey-A.NuhoÄŸlu,age sh.905), ÅŸartları ve usulü açık bir ÅŸekilde ortaya konulmak ÅŸartıyla(AİHM Galstyan/Ermenistan BaÅŸvuru no; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul ÅŸartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu baÅŸvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doÄŸurmayacağının(AİHM Sjöö/İsveç BaÅŸvuru no; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanığın 30.10.2017 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediÄŸi anlaşılmakla; temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 18.04.2018 tarihinde CMK 289/1. maddesi gereÄŸince temyiz edilebilir nitelikte olduÄŸu gerekçesiyle üye ..."ın karşı oyu ve temyiz nedeni gösterilmeyen hallerde dosyanın en azından CMK"nın 289/1 maddesi kapsamında incelenmesi gerekir karşı oyu ile oyçokluÄŸu ile karar verildi.

KARÅžI OY:
Sanığın silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan Sinop Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararını istinaf etmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda sanığın TCK 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay hapse iliÅŸkin istinaf baÅŸvurusunun esastan reddine iliÅŸkin 2017/1277 Esas 2017/1418 Karar sayılı ilamına yönelik bulunduÄŸu cezaevine gönderdiÄŸi 30/10/2017 tarihli dilekçesi ile “mahkemenizin vermiÅŸ olduÄŸu istinaf baÅŸvurumun reddi kararına itiraz ediyorum, verilen kararı temyiz etmek istiyorum” ÅŸeklindeki dilekçesi üzerine dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucunda:
CMK 294/1 maddesi gereÄŸince temyiz layihasında temyiz edenin temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduÄŸu temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi nedeniyle temyiz baÅŸvurusunun reddine karar verilmesi gerektiÄŸi gerekçesiyle temyiz isteminin CMK 298. maddesi gereÄŸince reddine oyçokluÄŸuyla karar verildiÄŸi, bu düÅŸüncenin yasal düzenlememize ve evrensel hukuk kurallarına (adalete eriÅŸim hakkının engellenmesi) aykırı olduÄŸu düÅŸüncesiyle karşı oy kullanılmıştır.
Adalete eriÅŸim bir hak olarak kabul edilmektedir. Adalete eriÅŸim bir hak olduÄŸu için bu hakkın kullanımı yoluyla yasanın yorumu, anlaşılabilirliÄŸi ve dolayısıyla yararlanılabilirliÄŸi saÄŸlanıp, içtihatlar bu ÅŸekilde oluÅŸturulmalıdır. Hakların tanınması yetmez, hakkın etkin kullanımını da saÄŸlanması gerekir.
Yargı organlarının adalet dağıtmada kaçınma yetkileri yoktur. Anayasamız bunu “hiçbir mahkeme görev yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz” biçiminde düzenlemiÅŸtir (m. 36/2) Adalet dağıtımından kaçınılması, hakkı teslim etmekten kaçınmak demektir.
Adalete eriÅŸim hakkı yargıya baÅŸvurma (dava açma), güvence oluÅŸturan yasa yollarına baÅŸvurma ve yargı kararlarının uygulanmasını saÄŸlama isteme haklarını güvence altına almaktadır. Temyiz yasa yolu, eriÅŸim hakkının adli yargıda zirveye ulaÅŸmasını saÄŸlamaktadır (Coulon, Jean-Marie/Roche, Marie-Anne Frison, s.443)
5271 sayılı CMK’da birbiriyle yakın baÄŸlantılı olan iki madde üzerinde durulması gerekmektedir. Bunlardan biri, 288; diÄŸeri 289. maddedir.
Birincisi, 288. maddede, temyizin nedenine yer verilmiÅŸtir. Buna göre, “Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır” (m. 288/1). Hukuka aykırılığın ne olduÄŸu da açıklanmıştır; “Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.” (m. 288/2)
İkincisi, CMK 289(1) “Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiÅŸ olmasa da aÅŸağıda yazılı hallerde hukuka kesin aykırılık var sayılır." ÅŸeklindeki düzenlemeyle yasa koyucu temyiz dilekçesinde veya beyanında açıkça gösterilmese dahi, 289. maddede sayılan nedenlerin temyiz mahkemesince re’sen dikkate alınacağını kabul etmiÅŸtir. Bu nedenlerden en az birinin varlığı halinde hüküm baÅŸtan sona hukuka aykırı kabul edilmektedir. Yani, CMK’nın 289. maddesinde, mutlak bozma nedenlerine yer verilmiÅŸtir. Burada yer alan hususlardan birine aykırılık varsa hüküm mutlaka bozulacaktır. Bu mutlak bozma nedenlerinden baÅŸka maddi ceza hukuku veya yargılama hukuku ilkelerinden birine aykırılık varsa, bunlar mutlak bozma nedeni olarak belirtilmemiÅŸ olsalar da, bunlara aykırılık da bozma nedenidir. Bu ikinciler için nispi bozma nedenleri denilebilir. Nispi bozma nedenlerinin 298/1. maddede belirtildiÄŸi gibi, temyiz dilekçe veya beyanında yer almasının arandığı söylenebilse de, temyiz dilekçesinde yer almasa bile 289. maddede belirtilen hukuka aykırılıkların tespit edilmesi halinde bozma kararı verilmesi gerekir. (Doç. Dr. İbrahim Åžahbaz, OlaÄŸan Yasa Yollarından İstinaf ve Temyizde İnceleme, Yargıtay Dergisi, cilt:43, sayı:1, Ocak 2017, sh. 172-173)
5271 sayılı Yasanın 288/2. maddesindeki bu düzenleme hukuka aykırılığın tanımını yapmakta, ancak 289. maddede hukuka aykırılıklar arasında derecelendirme yapılmaktadır. Buna göre mutlak hukuka aykırılık hallerinden biri varsa (m. 289), hükmün mutlaka bozulması gerekir. Hatta yasa koyucu 289/1. maddede ilk cümlede, maddede sayılan hallerden birinin varlığı halinde, bu neden temyiz dilekçesi veya beyanında açıkça dile getirilmese dahi, yasa yolu incelemesi yapan makamın bunu re’sen dikkate almasını kabul etmiÅŸtir. Devamla yasa koyucu bu nedenlerden birinin varlığını halinde “hukuka kesin aykırılığın” olduÄŸunu karine olarak kabul etmiÅŸtir. Hukuka kesin aykırılık halinde de bozma kararı verilmesi zorunludur. Dolayısıyla, 289. maddede sayılan nedenlerden birine dahi aykırılık varsa hukuka kesin aykırılık vardır ve bu nedenle yargılamanın tamamı hukuka aykırı hale gelmiÅŸ olacaktır. Yasa koyucu 289. maddede sayılan nedenlerden birinin varlığı halinde yasa yolu incelemesi yapan makama bu aykırılığın hükme etkisinin olup olmadığı yönünde bir deÄŸerlendirme yapma olanağı tanımadığı gibi, Yargıtay’a “araÅŸtırma yetkisi de tanımamıştır” Yani 289. maddedeki nedenlerden birinin varlığını yasa koyucu, bu aykırılığın son karara etki ettiÄŸini önceden ve yasayla kabul etmiÅŸtir.
Nitekim; 16. Ceza Dairesi 20/12/2017 tarih 2017/2517 Esas ve 2017 5659 Karar, 21/03/2018 tarih, 2018/1228 Esas ve 2018/831 Karar sayılı kararlarında "...CMK 289. maddesinin 1-a-e bendlerinde, hukuka kesin aykırılık halleri içinde, “mahkemenin kanuna uygun olarak teÅŸekkül etmemiÅŸ olması ile Cumhuriyet savcısı veya duruÅŸmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kiÅŸilerin yokluÄŸunda duruÅŸması yapılması” gösterilmiÅŸtir. Temyiz denetiminde bu madde kapsamındaki hukuka aykırılıklar temyiz kapsamında gösterilmiÅŸ olmasa da res’en incelenecektir. (CMK 289/1) Hukuka kesin aykırılık hallerinde, hükümden önce verilen mahkeme kararlarının, temyiz incelemesi yönünden hükme esas teÅŸkil edip etmediÄŸinin de bir önemi bulunmamaktadır.
Bu itibarla, mahkemenin kanuna uygun olarak teÅŸekkülü için duruÅŸmada hazır bulunması doÄŸrudan ÅŸart koÅŸulan zorunlu müdafiin görevlendirilmemesinin, CMK 289. maddesinin 1-a-e bendleri baÄŸlamında hukuka kesin aykırılık oluÅŸturduÄŸu açık olduÄŸundan usulüne uygun açılmış bir temyiz davasında temyiz kapsamında gösterilmiÅŸ olmasa da res’en incelenmesi gerekecektir."
Sanığın temyiz dilekçesinde somut bir neden belirtilmeksizin “kanuna aykırı, hukuka aykırı, usule aykırı, usul ve yasaya aykırı, uluslararası hukuka aykırı, Yargıtay kararlarına aykırı, AİHS’e aykırı, AİHM’e aykırı, haksız yersiz, adalete aykırı mahkumiyet kararını temyiz ediyorum, bazen de mahkumiyet kararını temyiz ediyorum temyiz incelemesinin duruÅŸmalı olarak yapılmasını ve gerekçeli temyiz dilekçesini gerekçeli kararın tarafıma tebliÄŸinden sonra sunacağım, beraat etmem gerekiyor bu nedenle kararı temyiz ediyorum” ÅŸeklindeki temyiz dilekçeleri intikal etmektedir. Bu durumda her dosyada temyiz incelemesi yapılıp yapılmaması kavramın ne anlama geldiÄŸi tartışması yapılacak, bazıları kabul edilecek, bazı dilekçeler de kabul edilmeyecek. Bu da kanun önünde eÅŸitlik ilkesine aykırı hareket edildiÄŸi suçlamasını beraberinde getirecektir.
Sorulması gereken tek soru “Temyiz incelemesi temyiz baÅŸvurusunda gösterilen nedenlerle sınırlı mıdır?
Temyiz incelemesi kural olarak temyiz dilekçesinde veya layihasında ileri sürülmüÅŸ olan sebepleri kapsayacaktır. CMK’nın 294. maddesinde, temyiz nedenini ancak hükmün hukuki yönüne iliÅŸkin olacağı ve temyiz edenin baÅŸvurusunda, temyiz nedenini göstermek zorunda olduÄŸu ifade edilmiÅŸtir. Bundan ayrıca 301. maddede de Yargıtay’ın yalnızca “temyiz baÅŸvurusunda belirtilen hususlar ile, temyiz istemi usule iliÅŸkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz baÅŸvurusunda bunu belirleyen olaylar” hakkında inceleme yapacağı açıklanmıştır. Anılan hükümler uyarınca, temyiz nedeni olarak gösterilmeyen bir hususun Yargıtay tarafından nazara alınmaması gerekmektedir.
Buna karşın, açıklanan kuralın bir istisnası bulunmaktadır. Gerçekten de temyiz dilekçesinde ileri sürülmemiÅŸ olsa bile, CMK madde 289’da belirtilen kesin hukuka aykırılık hallerinin bulunup bulunmadığının temyiz incelemesinde re’sen araÅŸtırılması gerekmektedir.
Kanunun 289. maddesindeki kurala istisna teÅŸkil eden CMK madde 290’daki düzenlemeyi burada açıklamak gerekir; “Sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermez”. Bu hüküm uyarınca, sanığın lehine olan hukuk kurallarına aykırılık bulunması, sanığın aleyhine hükmün bozulması için bir sebep teÅŸkil etmez. Mesela son sözün sanığa verilmediÄŸi gerekçesiyle sanığın beraatine iliÅŸkin karar bozulmaz.
Açıklanan nedenlerle; sanığın temyiz talebi CMK 289. maddede belirtilen kesin hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığıyla ilgili olarak sınırlı inceleme yapılıp yok ise temyiz talebinin esastan reddedilerek ONANMASINA, var ise BOZULMASINA karar verilmesi gerektiÄŸi düÅŸüncesiyle karşı oy kullanılmıştır.

 

 

 

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.