Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1575 Esas 2021/2859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1575
Karar No: 2021/2859
Karar Tarihi: 22.04.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1575 Esas 2021/2859 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2019/1575 E.  ,  2021/2859 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : 1- Silahlı terör örgütüne üye olma (Sanıklar ...,...,...,...)
2- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme (Sanık ...)
26.09.2014 (Sanık ...)
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ... yönünden; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına iliÅŸkin istinaf baÅŸvurusunun esastan reddi
2- Sanık ... yönünden; TCK"nın 2020/7-1 delaletiyle TCK"nın 314/2, 220/7-2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62/1, 53, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına iliÅŸkin istinaf baÅŸvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Bölge Adliye Mahkemesince sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçuna iliÅŸkin kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde


Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereÄŸince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde, diÄŸer sanıklar yönünden ise Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm süresinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, baÅŸvurunun süresi, kararın niteliÄŸi ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereÄŸi düÅŸünüldü;
Sanıklar ... ve ... hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal ÅŸartları oluÅŸmadığından, sanıklar müdafilerinin duruÅŸma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereÄŸince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından iÅŸin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluÅŸtuÄŸu duruÅŸma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriÄŸine göre yapılan incelemede;
1- Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli iÅŸlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiÄŸinin belirlendiÄŸi, aÅŸamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini saÄŸlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiÄŸi, özleri deÄŸiÅŸtirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çeliÅŸmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doÄŸru olarak nitelendirildiÄŸi ve kanunda öngörülen suç tipine uyduÄŸu, yaptırımların kanuni baÄŸlamda ÅŸahsileÅŸtirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediÄŸinden CMK’nın 302/1. maddesi gereÄŸince temyiz davasının esastan reddi ile hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleÅŸen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiÄŸi 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletiÅŸim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluÅŸturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir aÄŸ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu aÄŸa dahil olunduÄŸunun ve gizliliÄŸi saÄŸlamak için haberleÅŸme amacıyla kullanıldığının her türlü ÅŸüpheden uzak kesin kanaate ulaÅŸtıracak teknik verilerle tespiti halinde kiÅŸinin örgütle baÄŸlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiÄŸi gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduÄŸunu kabul etmeyen sanıklar ... ve ... yönünden ByLock uygulamasını kullandığının kuÅŸkuya yer vermeyecek ÅŸekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduÄŸuna dair delilin atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması ve dosya kapsamında ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve deÄŸerlendirme raporunun getirtilmesi, ByLock programını kullandığı belirtilen sanıkların kullanımında olan cep

telefonlarına iliÅŸkin HTS kayıtları ile CGNAT baz verilerinin karşılaÅŸtırılması ve sanığın ByLock programını kullanıp kullanmadığının tespitine yönelik uzman bilirkiÅŸi raporunun aldırılması, ayrıca örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanıklarla ilgili bilgi ya da beyan olup olmadığı da araÅŸtırılıp gerekirse ilgili ÅŸahısların tanık olarak dinlenmelerinin saÄŸlanması, tüm bu delillerin dosya arasına temini ile birlikte CMK"nın 217 maddesi gereÄŸince duruÅŸmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araÅŸtırma ile yazılı ÅŸekilde hüküm kurulması,
3- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Ayrıntıları Dairemizin 26.10.2017 tarih ve 2017/1809 E-2017/5155 K. sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarÅŸik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kiÅŸidir. Örgüt üyeliÄŸi, örgüte katılmayı, baÄŸlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarÅŸik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik baÄŸ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik baÄŸ, canlı, geçiÅŸken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarÅŸik konumunu tespit eden baÄŸ olup, üyeliÄŸin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç iÅŸlemede de, örgüt yöneticileri veya diÄŸer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliÄŸini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarÅŸisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluÅŸabilmesi için örgütle organik baÄŸ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeÅŸitlilik ve yoÄŸunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliÄŸi, iÅŸleniÅŸ biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeÅŸitlilik ve yoÄŸunluk özelliÄŸi olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından iÅŸlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduÄŸunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, deÄŸerlerini, ideolojisini benimsemek, buna iliÅŸkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliÄŸi için yeterli deÄŸildir. (Evik, Cürüm iÅŸlemek için örgütlenme, syf. 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliÄŸini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri iÅŸlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduÄŸunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç iÅŸlemek amacıyla kurulmuÅŸ örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç iÅŸlemek amacı" olması aranır. (Toroslu özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280)
KuruluÅŸ, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3

Esas sayılı kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve ÅŸiddet kullanarak deÄŸiÅŸtirmek olduÄŸu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün baÅŸlangıçta bir ahlak ve eÄŸitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaÅŸmak için her yolu mübah gören fakat sözde meÅŸruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeÄŸi nazara alındığında, örgütün sözde meÅŸruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduÄŸu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiÄŸi, örgütle organik bir baÄŸ kurarak hiyerarÅŸisine dahil olduÄŸu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, Bank Asya"daki hesap kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, dosya içerisinde bulunan 01.02.2018 tarihli bilirkiÅŸi raporu dikkate alındığında BankAsya’nın TMSF"ye devir iÅŸlemi sonrası da parasını çekmeyerek hesabında tutmuÅŸ bulunduÄŸu anlaşılmakla, para yatırma iÅŸlemlerinin örgüt liderinin talimatı ile olmayıp, rutin bankacılık iÅŸlemi sonucu olduÄŸu ve silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin kamuoyunca da bilinen operasyonel eylemlerinden sonra örgütsel faaliyeti tespit edilemeyen, böylece örgütün hiyerarÅŸik yapısına dahil olduÄŸuna ve örgüte yardım suçundan mahkumiyetini gerektirir her türlü ÅŸüpheden uzak delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin deÄŸerlendirilmesinde düÅŸülen yanılgı sonucu yazılı ÅŸekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüÅŸ olduÄŸundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüÄŸe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle deÄŸiÅŸik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneÄŸinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına TEVDİİNE, 22.04.2021 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.









 

 

 

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.