Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7940 Esas 2019/5937 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/7940
Karar No: 2019/5937
Karar Tarihi: 04.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7940 Esas 2019/5937 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/7940 E. , 2019/5937 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2019 tarih ve 2019/74126 sayılı yazısı ile;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ÅŸüpheli ... hakkında yapılan soruÅŸturma evresi sonucunda Şırnak Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca düzenlenen 18/04/2019 tarihli ve 2019/940 soruÅŸturma, 2019/993 esas, 2019/540 sayılı iddianamenin iadesine dair Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/182 iddianame deÄŸerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine iliÅŸkin Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2019/226 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar ÅŸüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin,"...Silahlı Terör Örgütü Üyesi olduÄŸu ileri sürülen ÅŸüpheliyle ilgili sadece, bir Gizli Tanık anlatımı ile dijital materyallerinde tesadüf edilen örgütsel nitelikteki video ve görüntülerin delil olarak gösterilmiÅŸtir. Ne var ki, hiçbir somut delille desteklenmeyen Gizli Tanık anlatımıyla ilgili Tanık Koruma Yasasının 9/8 maddesi düÅŸünüldüÄŸünde ve tek başına ancak sempatiyi gösterebilecek nitelikte olan dijital materyallerle ne ÅŸekilde yeterli ÅŸüpheye varıldığı anlaşılamamıştır. Hal böyle olunca, 5271 Sayılı Yasanın 170/2 maddesine ve "Lekelenmeme Hakkına" muhalefet edilerek tanzim edilen iddianamenin iadesine dair aÅŸağıdaki ÅŸekilde karar verilmiÅŸtir...." gerekçesiyle iadesine karar verilmiÅŸ ise de,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarihli ve 2018/7658 esas, 2019/4059 karar sayılı ilâmında da belirtildiÄŸi üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiÄŸi, aynı Kanun"un 174/1.maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceÄŸinin belirtildiÄŸi, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceÄŸinin düzenlendiÄŸi, yine söz konusu Kanun"un 170/2.maddesinde yer alan, "SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduÄŸu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduÄŸu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte deÄŸerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceÄŸi, somut olayda Cumhuriyet savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli ÅŸüphe oluÅŸturması sebebiyle iddianame düzenlenmiÅŸ olması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı ÅŸekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiÅŸtir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel MüdürlüÄŸü ifadeli 05/07/2019 gün ve 94660652-105-73-9197-2019-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiÅŸtir.
OLAY:
Şırnak Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 2019/940 soruÅŸturma, 2019/993 esas ve 2019/540 numaralı 18.04.2019 tarihli iddianamesi ile ÅŸüpheli hakkında 3713 sayılı TMK"nın 3/1, 5/1 ve 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 53/1-2-3, 58/9 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiÅŸtir.
İddianamede deliller, ÅŸüpheli ifadesi, gizli tanık beyanı, Silopi Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının fezlekesi, Silopi İlçe Emniyet AmirliÄŸinin araÅŸtırma tutanağı, açık kaynak araÅŸtırma tutanağı, dijital materyal araÅŸtırma tutanağı, doktor raporları, Silopi ev arama tutanağı, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı olarak belirtilmiÅŸtir.
Åžüpheliye isnad edilen eylemler ise özetle; 30.12.2017 tarihli Gizli tanık ..."ın beyanında ÅŸüpheli hakkında ""bu ÅŸahsı hendek barikat operasyonlarından sonra Derebaşında (...) gördüm. Kendisi kadrodur. Bu ÅŸahsın açık kimlik bilgilerini burada sizlerden ... olarak öÄŸrendim."" ÅŸeklinde teÅŸhis iÅŸlemlerinde bulunduÄŸu, kadro olarak faaliyet gösteren kiÅŸilerin örgütün öz savunma birlikleri arasında yer alan ... ile ilgili olduÄŸu ve gerilla sistemine baÄŸlı olarak örgütlendikleri, terör örgütü propagandası yapma suçundan olay kartının olduÄŸu, sosyal paylaşım sitelerinde hesaplarına rastlanılmadığı, üst aramasında çıkan cep telefonunda yapılan incelemede ... terör örgütüne ait çok sayıda video görüntüsüne rastlanıldığı, ........., sözde ÅŸehitlik fotoÄŸrafları ile Türkiye topraklarını da içeren bir haritaya dair fotoÄŸrafların bulunduÄŸu, kolluk ifadesinde örgütle bağının olmadığını, teÅŸhis tutanağındaki ÅŸahsın kendisi olduÄŸunu, hendek olayları sırasında askerde olduÄŸunu , teÅŸhis beyanında geçen yere gitmediÄŸini, cep telefonu ve sim kartın kendisine ait olduÄŸunu içerisinde suç unsuru bulunmadığını beyan eden ÅŸüphelinin örgüt üyesi olduÄŸu iddia edilmiÅŸtir.
Adli sicil kaydına göre ÅŸüphelinin adli sicil ve arÅŸiv kaydı bulunmamaktadır.
Mersin 2 Sulh Ceza HakimliÄŸinin 22.01.2019 tarihli 2019/244 sayılı kararı kapsamında ele geçen dijital materyallerin imajı alınarak içerikleri çıkartılmış, telefon ve sim kartın ÅŸüphelinin babasına 02.05.2019 tarihinde iade edilmiÅŸtir. Çıkartılan imaj içeriklerinde çok sayıda ... Terör örgütüne ait örgütsel video içeriÄŸine rastlanıldığı ayrıca ... Terör örgütünün Türkiye sorumlusu olarak bilinen ... (K) isimli örgüt mensubunun yaptığı konuÅŸmalara ait görüntü ve internet arama kaydına rastlanıldığı materyal inceleme tutanağında belirtilmiÅŸtir.
Müdafii huzurunda 22.01.2019 tarihinde kollukta ÅŸüpheli sıfatı ile verdiÄŸi ifadesinde 2016 yılında ... ÅŸüphesi ile ifadesinin alınıp serbest bırakıldığını, ...
ve kadro eÄŸitimi denilen yapı içerisinde yer almadığını, teÅŸhis tutanağındaki ÅŸahsın kendisi olduÄŸunu, Hendek olaylarının olduÄŸu dönemde askerde olduÄŸunu, greçolya bölgesine hiç gitmediÄŸini, o tarihte sokaÄŸa çıkma yasağı olduÄŸundan zaten oraya gitmesinin de mümkün olmadığını, telefon ve sim kartın kendisine ait olduÄŸunu, içeriÄŸinde suç unsurunun bulunmadığını beyan ettiÄŸi görülmüÅŸtür.
Gizli tanık ..."ın 30.12.2017 tarihinde savcı huzurunda yaptığı ifadesi ve teÅŸhis tutanağı dosya içerisinde bulunmakla, ÅŸüpheliyi teÅŸhis ettiÄŸi, 2015 yılında Derebaşı"nda gördüÄŸünü ve kadro olduÄŸunu beyan ettiÄŸi görülmüÅŸtür.
10.01.2019 tarihli araÅŸtırma tutanağında ÅŸüpheli hakkında 10.01.2016 tarih ve 2016/6 olay numaralı silahlı terör örgütüne üye olma ve propagandasını yapma suçlarından olay kartının bulunduÄŸunun bildirildiÄŸi, 12.11.2018 tarihli tutanakta sosyal medya hesabının tespit edilemediÄŸinin bildirildiÄŸi, ikametinde yapılan aramada ÅŸahsın bulunamadığı, amcasının yanında Mersin ilinde bir süt firmasında çalıştığının tutanaklarda belirtildiÄŸi anlaşılmıştır.
Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2019 tarihli, 2019/182 iddianame deÄŸerlendirme nolu kararı ile silahlı terör örgütü üyesi olduÄŸu ileri sürülen ÅŸüpheliyle ilgili sadece, bir gizli tanık anlatımı ile dijital materyallerinde tesadüf edilen örgütsel nitelikteki video ve görüntülerin delil olarak gösterildiÄŸi, ne var ki, hiçbir somut delille desteklenmeyen gizli tanık anlatımıyla ilgili Tanık Koruma Yasasının 9/8 maddesi düÅŸünüldüÄŸünde ve tek başına ancak sempatiyi gösterebilecek nitelikte olan dijital materyallerle ne ÅŸekilde yeterli ÅŸüpheye varıldığı anlaşılamadığı gerekçesi ile 5271 Sayılı Yasanın 170/2 maddesine ve "Lekelenmeme Hakkına" muhalefet edilerek tanzim edilen iddianamenin iadesine dair karar verildiÄŸi görülmüÅŸtür.
Cumhuriyet Savcısınca 03.05.2019 tarihinde ; "CMK"nun 170/2 maddesinde geçen iddianame düzenleme yetkisinin Cumhuriyet Savcısının elinden alınıp hakime teslim edilmesi halinde ihsas-ı rey yasağı da delinmiÅŸ olacaktır. Böylelikle hakim maddi mesele ile duruÅŸmadan önce temasa geçmiÅŸ ve bu baÄŸlamda İHSAS-I REY kapsamına giren bir karara varmış olacaktır. Bu durum ise iÅŸbirliÄŸi sisteminin özüne ters olduÄŸu gibi, hakimin ön yargısızlığını zorunlu kılan tarafsızlık ilkesine, huzur hakkına (habeas corpus) ve hatta davasız yargılama olmaz ilkesine de aykırılık teÅŸkil edecektir. CMK"nun 170/2 maddesinde yer alan ""SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenler."" hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduÄŸu, bu durumda mahkemece iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte deÄŸerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceÄŸi, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2006/6104 esas, 2006/12460 karar sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, iddianamenin iade nedenlerinin, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170 ve 174. maddelerinde belirtildiÄŸi, suçun hukuki nitelendirmesi nedeniyle veya yeterli ÅŸüphe oluÅŸmadığı gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar verilemeyeceÄŸinin açıkca belirtildiÄŸi, bu hususlar nazara alınmaksızın iddianamenin iadesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmekle..." ÅŸeklindeki gerekçe ile iddianamede delillerin de gösterildiÄŸi izah edilerek kararın kaldırılmasına yönelik
itirazda bulunmuÅŸtur.
Şırnak 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/226 D.iÅŸ sayılı 14.05.2019 tarihli kararı ile iddianamenin iadesi kararındaki gerekçeye göre CMK"nun 174. maddesinin ÅŸartlarının takdir ve tatbikinde usul ve yasaya aykırı bir hal görülmediÄŸinden itirazın reddine dair kesin karar verilmiÅŸtir.
20.05.2019 tarihinde Cumhuriyet savcısınca suçun hukuki nitelendirmesi nedeni ile veya yeterli ÅŸüphe oluÅŸmadığı gerekçesi ile iddianamenin iade edilemeyeceÄŸi belirtilerek kararın kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel MüdürlüÄŸüne dosyanın gönderilmesine müteakip 05.07.2019 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığından kararın kanun yararına bozulması hususunda talepte bulunulduÄŸu anlaşılmıştır.
KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Åžüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1. maddesi gereÄŸince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına iliÅŸkindir.
HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler ÅŸöyledir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Åžüphelinin kimliÄŸi,
b) Müdafii,
c) Maktul, maÄŸdur veya suçtan zarar görenin kimliÄŸi,
d) MaÄŸdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kiÅŸinin kimliÄŸi,
f) Åžikâyette bulunan kiÅŸinin kimliÄŸi,
g) Åžikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun iÅŸlendiÄŸi yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Åžüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluÅŸturan olaylar, mevcut delillerle iliÅŸkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, ÅŸüphelinin sadece aleyhine olan hususlar deÄŸil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, iÅŸlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiÄŸi; suçun tüzel kiÅŸinin faaliyeti çerçevesinde iÅŸlenmesi halinde, ilgili tüzel kiÅŸi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin İadesi;
Madde 174
Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruÅŸturma evrakının verildiÄŸi tarihten itibaren on beÅŸ gün içinde soruÅŸturma evresine iliÅŸkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceÄŸi mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaÅŸmaya tâbi olduÄŸu soruÅŸturma dosyasından açıkça anlaşılan iÅŸlerde önödeme veya uzlaÅŸma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiÅŸ sayılır.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.”
Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca yapılan baÅŸvurunun, Kanun yararına bozmanın, kesinleÅŸen hükümde verildiÄŸi zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka iliÅŸkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduÄŸu, incelemenin karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre isteme baÄŸlı kalınarak yapılacağı hususları dikkate alınarak yapılan incelemede;
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeÄŸin insan onuruna yaraşır biçimde araÅŸtırılıp bulunmasıdır.
SoruÅŸturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya baÅŸka bir suretle bir suçun iÅŸlendiÄŸi izlenimini veren bir hâli öÄŸrenir öÄŸrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeÄŸin ortaya çıkarılması için soruÅŸturmaya baÅŸlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun iÅŸlendiÄŸi izlenimini veren bir hâl” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç ÅŸüphesine karşı soruÅŸturmaya baÅŸlanılabilmesinin maddi koÅŸulu, o suça iliÅŸkin baÅŸlangıç ÅŸüphesinin var olmasıdır. BaÅŸlangıç ÅŸüphesi, soyut bir izlenimle deÄŸil; suçun iÅŸlendiÄŸi izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluÅŸur. Cumhuriyet savcısı, baÅŸlangıç ÅŸüphesinin olup olmadığını yani, suçun iÅŸlendiÄŸi izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını deÄŸerlendirerek soruÅŸturmaya baÅŸlayacaktır. Kısaca, baÅŸlangıç ÅŸüphesinin bulunup bulunmadığını deÄŸerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir ( ...Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli ÅŸüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli ÅŸüphe", ÅŸüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan ÅŸüphe derecesini ifade eder. Bu ÅŸüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiÅŸ her türlü delile dayanması gerektiÄŸinde kuÅŸku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla iliÅŸkilendirerek yeterli ÅŸüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli ÅŸüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun iÅŸlendiÄŸine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliÄŸidir.
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleÅŸtirilebilmesi, soruÅŸturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür.
İddianemenin iadesi kurumu ÅŸüpheli/sanıkların lekelenmeme haklarını etkin ÅŸekilde koruma altına almaktadır. Bu nedenle Anayasanın 36-38. ve Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesinin 6. Maddelerinin teminatı mahiyetindedir. İddianemedeki ÅŸekle iliÅŸkin eksiklikler her zaman giderilebilir ancak eksik soruÅŸturma sonucu yeterli suç ÅŸüphesi oluÅŸturmayan delillerle kiÅŸilere sanık sıfatı yüklenmesi, yargılama sonucunda beraat etmiÅŸ olsalar dahi hak ihlaline sebebiyet vereceÄŸi göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde kanun koyucu suçun subutuna etkili olan bir delil toplanmadan dava açılmasını iade nedeni olarak kabul etmeyeceÄŸi aÅŸikardır.
SoruÅŸturma aÅŸamasında toplanan deliller sonucunda yeterli ÅŸüphenin oluÅŸmaması durumunda kovuÅŸturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aÅŸamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile kanun yolu aÅŸamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanı sıra; iddianamenin iadesi müessesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Ancak Anayasanın 38, 5271 sayılı CMK"nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında, bu olanağın çok geniÅŸ yorumlanmaması gerektiÄŸi CMK"nın 172/1 maddesinin doÄŸal sonucudur.
Madde gerekçesinde de belirtildiÄŸi üzere;
"Kamu davasının tek veya zorunlu olduÄŸunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleÅŸtirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koÅŸullarının gerçekleÅŸmesinden sonra, tüm yönleriyle doÄŸru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.
Yeterli delil bulunmadan veya toplanmadan âdeta delilsiz davanın açılmış olması ve bunun sonucu olarak mahkemenin soruÅŸturma yapmak zorunluluÄŸunda kalacağının anlaşılması halinde iddianame iade edilecektir...
Deliller kamu davası açmak için yeterli olsa bile, iddianamede bulunması gerekli diÄŸer ve bir bakıma ÅŸekli sayılabilecek hususların yer almaması halinde de iade mümkündür..."
Bu açıklamalar ışığında somut olay deÄŸerlendirildiÄŸinde; beyanlarında gizli tanığın belirttiÄŸi hendek olayları sırasında askerde olduÄŸunu, sonrasında da belirtilen bölgelerde hiç bulunmadığını ayrıca hakkında daha önce ... üyesi olduÄŸundan bahisle iÅŸlem yapıldığını savunan, inceleme raporunda iddianameye konu görüntüler ile birlikte ... ile ilgili görüntülere de rastlanılan ÅŸüphelinin, silahlı terör örgütü üyesi olduÄŸu iddiasıyla ilgili olarak, Tanık Koruma Yasasının 9/8 maddesi gereÄŸince tek başına hükme esas alınması mümkün olmayan gizli tanık anlatımı dışında kamu davası açılması için yeterli ÅŸüphe oluÅŸturacak, hukuka uygun olarak elde edilmiÅŸ somut delil gösterilmediÄŸi gerekçesine dayanan iade kararı ile anılan karara vaki itirazın reddine iliÅŸkin mercii kararında, özellikle ağır sonuçların baÄŸlandığı müsnet suçun niteliÄŸi ve lekelenmeme hakkı gözetildiÄŸinde hukuka aykırılık bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiÅŸtir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 17.07.2019 tarih ve 2019/74126 nolu kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, usuli iÅŸlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına TEVDİİNE, 04.10.2019 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi.
