Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5770 Esas 2019/638 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5770
Karar No: 2019/638
Karar Tarihi: 07.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5770 Esas 2019/638 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/638 K. sayılı kararda, sanık silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın kızının örgüt üyesi olduğu dershane ile ilişkisi örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmemiştir. Dosya incelendiğinde sanığın örgüt üyesi olduğu hususu kabul edilmiş, Bylock programı kullanımı tespit edilmemiş ancak kanuni şartlara uygun deliller ve belgeler ile vicdani kanının oluştuğu tutanaklar esas alınarak sanığın suçu işlediği tespit edilmiştir. Kararda TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2018/5770 E. , 2019/638 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın kızının örgütle irtibatlı dershaneye gitmesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilmeyeceği tespit edilerek yapılan incelemede;
Bylock programının ayrıntılı kullanımını gösteren ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı getirilmeden karar verilmiş ise de; tüm dosya kapsamına göre sanığın örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmadığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.